Rızvanoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığının pestisit kullanımıyla ilgili denetim verilerini şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmamasını eleştirdi.
Rızvanoğlu, pestisitlerin insan ve çevre için zararlarına dikkat çekerek, “Pestisitler güvenli bir şekilde kullanılmadığında, en az yüzde 95’i toprağa, suya ve havaya yayılıyor. Yani bu kimyasallar yalnızca bitkiler üzerindeki zararlıları hedef almakla kalmıyor; toprağı, suyu, havayı ve tüm ekosistemi zehirliyor. Ekosistem dengesi bozuluyor. Tarımın sürdürülebilirliği yani tarımın geleceği, büyük bir tehlike altına giriyor. Pestisitlerin sağlığımız üzerindeki etkileri de son derece tehlikeli ve yıkıcı. Tükettiğimiz tarım ürünlerinde, biriken pes-ti-sit kalıntıları vücudumuza girerek bizleri zehirliyor. Bu zararlı kimyasalların etkisiyle her geçen gün daha fazla insan kansere yakalanıyor, özellikle bebeklerin ve çocukların hormon sistemi başta olmak üzere gelişimleri zarar görüyor, sinir sistemi bozuklukları yaygınlaşıyor. Geleceğimizi, sağlığımızı ve her şeyden önemlisi çocuklarımızı, bu zehirlere teslim etmek kabul edilebilir bir şey mi? Tüm bu riskleri bile bile, bu duruma nasıl göz yumarsınız?” sorularını yöneltti.
Rızvanoğlu Tarım ve Orman Bakanlığının şeffaf davranmadığını belirterek, “Böylesine önemli bir sorunda, maalesef çok önemli bir eksiğimiz var: şeffaflık. Tarım ve Orman Bakanlığı, faaliyet raporlarında, konu ihracata geldiğinde, denetim, alınan numune ve uygunsuz sonuçlanan numune sayısını paylaşabiliyor. Ama iç pazarda yalnızca yaptığı denetim sayısını açıklıyor. İçerik yok, bilgi yok, veri yok! Güncel faaliyet raporundaki bilgilere bakalım. Örneğin, ihracat denetim verilerine göre: 2022 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı 375 bin 152 denetim yapıyor. Bu denetimlerde 12 bin 99 numune alıyor. Ve bu numunelerin 972’si uygunsuz çıkıyor. 2023’te ise; denetim sayısını 394 bin 624’e çıkartıyorlar. Alınan numune sayısı neredeyse aynı kalıyor, 12 bin 737. Fakat, olumsuz numune sayısı 2 bin 22’ye çıkıyor yani iki katından fazla artmış oluyor. 2023 yılında alınan her 6 numuneden 1’i uygunsuz. Yani gıdalarda ciddi bir riskin büyüdüğünü ortaya koyuyor" dedi.
Rızvanoğlu, Avrupa Birliği’nin Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) raporlarına göre Türkiye’nin üst üste dört yıldır pestisit bildirimlerinde ilk sırada olduğunu hatırlattı.
Pestisitlerin sadece zararlıları öldürdüğünü düşünmenin büyük bir yanılgı olduğunu belirten Milletvekili Rızvanoğlu, "Ne yazık ki; çiftçiler ve tarım işçileri de bu zehirlerden muaf değil. Tarım işçilerimiz her gün bu kimyasallarla temas ediyor ve kendi sağlıkları da büyük tehlike altında. İktidar tarafından doğru bilgilendirme yapılmayan, yalnız bırakılan çiftçiler, bu kimyasallarla başa çıkmak zorunda bırakılıyor. Oysa ki zehirsiz tarım mümkün! Kimyasal dışı tarımsal mücadele biçimleri geliştirmek bunların başında geliyor. Kimyasal kullanmadan tarım yapmanın birçok yolu var, ancak bunlar iktidar tarafından yeterince desteklenmiyor. Avrupa Birliği'nde çevre dostu ve sürdürülebilir yöntemler başarıyla uygulanıyor. Bizim ülkemizde ise bu yöntemlerin yaygınlaşması için hiçbir teşvik verilmiyor, çiftçilerimiz yalnız bırakılıyor” ifadelerinde kullandı.
Hibya Haber Ajansı