İSTANBUL (AA) - ÖMER FARUK MADANOĞLU - Polonya'da yaşayan Müslüman Tatarlar devlet kurumları nezdinde olmasa da bireysel sözlü ve fiziki ayrımcılığa uğruyor.

Tatar toplumunun lideri ve Polonya Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Müftü Tomasz Miskiewicz, AA muhabirine, uzun yıllardır Tatarlarla yaşayan Polonyalıların, Tatarları ötekileştirmediğini fakat artan milliyetçilik nedeniyle bazen bireysel saldırıların olduğunu söyledi.

Müftü Miskiewicz, Polonya'daki Tatarların Türk kökenli olduğunu ve yaklaşık 600 yıl önce Kırım'dan geldiğini belirterek, Tatarların Polonya'yı kendi vatanları olarak gördüğünü ancak azınlık olduklarının da bilincinde olduklarını ifade etti.

Polonya'da Tatarlar dışında Keşublar, Silezyalılar gibi etnik grupların da bulunduğunu aktaran Miskiewicz, "Polonya'daki tüm azınlıklar, hükümet ve halkla iyi anlaşıyor. Ülkede etnik problem yok fakat etnik gruplar zaman zaman ırkçı sözlü ve fiziksel saldırılara maruz kalabiliyor." dedi.

- "Tatarlara bireysel ayrımcılık var ama devlet nezdinde ayrımcılık yok"

Miskiewicz, Polonyalıların büyük kısmının Hristiyanlığın Katolik mezhebine inandığına ve resmi dininin de Hristiyanlık olduğuna dikkati çekerek, hükümetin dini sebeplerle Müslümanlara ve etnik gruplara baskı uygulamadığını anlattı.

Polonya hükümetinin, Tatarlara karşı ılımlı politika yürüttüğünü ve dini konulara fazla müdahale etmediğini dile getiren Miskiewicz, "Devlet yapacağımız dini organizasyonlara ödenek ayırmıyor. Cami ya da dini merkez inşaatlarını Polonya Müftülüğü ya da cami cemaati kendi cebinden karşılıyor." ifadesini kullandı.

Miskiewicz, Polonya hükümetinin etnik grupların dini ve milli inançlarını korumaya çalıştığını kaydederek, Milli Eğitim Bakanlığının ortaokul ve liselerde seçmeli din dersleri açtığını ayrıca Polonya Müftülüğünün Müslüman öğrencilerin dinlerini öğrenmesi için konferanslar ve eğitimler düzenlemesine izin verdiğini belirtti.

Tatarların, farklı etnik ve dini gruptan olması nedeniyle geçmişte ayrımcılığa uğradığını ama bunların münferit olaylar olduğunu dile getiren Miskiewicz, şöyle devam etti:

"Ülkede beş sene öncesine kadar Müslüman Tatarlara ve Müslüman olan Polonyalılara yönelik İslamofobik ve ırkçı saldırılar oluyordu ama artık bu saldırılar çok azaldı. Hiçbir ülkede azınlıklar istediklerini yapamaz, Polonya'da da yapamıyorlar. Tatarlara az da olsa bireysel ayrımcılık var ama devlet nezdinde ayrımcılık yok. Birkaç sene evvel Gdansk şehrinde bir camiyi yakmaya ve taşlamaya çalıştılar fakat başarılı olamadılar. Bunlar ufak tefek hadiseler ve dünyanın her yerinde oluyor."

- "Tatarların Polonya dışında ülkeleri yok"

Miskiewicz, Polonya'daki Müslüman karşıtı saldırıları medyanın görünür yaptığına ve abarttığına işaret ederek, "Her şey medyaya bağlı onun abartması da var. Ukrayna-Rusya savaşı başladığından beri tüm kanallar Moskova aleyhine çalışıyor, şeytanlaştırıyor. Bunun gibi Polonya'daki televizyon kanalları da Müslümanlara yönelik saldırıları gösteriyor, yapılan iyilikleri göstermiyor." görüşünü paylaştı.

Polonyalıların, Türkiye ve Mısır gibi Müslüman ülkelerde tatil yaptıklarını ve Müslümanlarla etkileşim içinde olduklarını kaydeden Miskiewicz, ülkede aşırı sağcı Polonyalılar dışında İslam'a ve Müslümanlara hoşgörüyle yaklaşıldığını anlattı.

Miskiewicz, Polonya'da son yıllarda tekrar yükselen milliyetçiliğin Tatarlar açısından sorun teşkil etmediğinden bahsederek, "Tatarlar kendilerini Polonyalı olarak görür ve hisseder çünkü Polonya'dan başka ülkeleri yok. Almanya'da ya da Avrupa'nın diğer yerlerinde Türklere yapılan ötekileştirme burada yaşanmaz. Polonyalılar da Tatarlara diğer Müslümanlara (Arap) baktıkları gibi bakmıyorlar, kendilerinden görüyorlar." diye konuştu.

Polonya devletiyle Avrupa devletlerinin İslam'a bakışının tamamen zıt olduğuna değinen Miskiewicz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Polonya'da İslam'a karşı büyük saygı var. Avrupa'daki gibi Kur'an-ı Kerim yakma, Hz. Peygamber'in karikatürünü yapma gibi Müslüman karşıtı hadiseler burada olmaz. Devlet buna müsaade etmez. Polonya, tüm Müslüman ülkelerle yakın işbirliği içindedir. Ülkede Müslüman karşıtlığının yayılmaması için biz de çaba gösteriyoruz. Bütün hükümet yetkilileri ve siyasi partilerle görüşüp çözümler üretiyoruz. Siyasi aktörlere bizi sevmeseler dahi İslam'ı anlatıyoruz ki Müslüman karşıtlığı ile mücadelemizde bize destek olsunlar. İnsanlara bu dini ancak kendimiz güzel yaşayıp örnek olursak sevdirebiliriz. Polonyalılara karşı her zaman açık sözlü ve yüce gönüllü olma misyonumuz var."