YEŞİL SOL PARTİ millet vekili ferit ŞENYAŞAR  fAİli meçhul cinayetlerin  ve ve şenyaşar ailesi  için TBMM sine soru önergesi vererek bu  cinayetlerin aydınlatılmasını istedi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Gözaltında kaybolan yakınları ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınları için 27 Mayıs 1995'ten bu yana İstanbul Galatasaray Meydanı’nda bir araya Cumartesi Annelerinin mücadelesi 951 haftadır devam ediyor. 12 Eylül 1980 beri gözaltında kaybedilen kişilerin akıbetlerinin araştırtılması, 43 yıldır faili meçhul cinayetlerin üstünün örtülmesinde sorumlu olan başta siyasiler olmak üzere tüm kamu görevlilerinin açığa çıkartılması, faillerin ve sorumluların yargılanması amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir Araştırma Komisyonunun kurulmasını arz ve teklif ederiz.


GEREKÇE

21 Mart 1995’te gözaltına alınan ve cansız bedeni ailesi ve arkadaşlarının ısrarlı mücadelesiyle 55 gün sonra 17 Mayıs 1995’te Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunan Hasan Ocak’ın kaybedilmesinin ardından 27 Mayıs 1995 tarihinde gözaltında kaybolan yakınları ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınları için Cumartesi Anneleri tarafından başlayan oturma eylemi 951 haftadır devam ediyor.

1995 yılından bugüne kadar devletten temel beklentileri yakınlarına ne olduğunu öğrenmek ve faillerinin bulunarak yargı önünde hesap vermesi olan, kısaca adalet arayan Cumartesi Anneleri 5 Şubat 2011 tarihinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe’de bir görüşme gerçekleştirdi. Bu dönemde Başbakan Erdoğan, Cumartesi Annelerinin mücadelesinde simge isimlerinden biri haline gelen Berfo Ana başta olmak üzere tüm annelere “kayıp yakınlarının acılarını dindirmek için hükümet olarak her türlü çabayı göstereceklerinin” “sözünü verdi. Aynı dönem içerisinde TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kurularak bir rapor hazırlandı.

2013 yılında yayınlanan ilgili raporda “Geçmişte yaşanmış bu yaklaşımı yadsıyan uygulamaların aydınlatılması, faili meçhullerin ortaya çıkarılması, faili firarda olanların yakalanarak hukuk önüne çıkarılması ve zaman aşımının kimi insan hakkı ihlallerinde hukukun içini boşaltan bir sonuca dönüşmemesi hem evrensel hakların hem de devlet vatandaş ilişkilerini iyileştirmenin bir gereğidir. Diğer taraftan bu husus geçmişte yaşanan haksız uygulamaların olumsuz sonuçlarını ve yaşattığı maliyetleri rehabilite etmede önemli katkı sağlayabilecektir. Unutulmamalıdır ki hakikatler iyileştirir, özgürleştirir ve birlik için gerçekçi zemini oluşturur.” önerisi yapıldı.

Cumartesi Annelerinin ortaya koyduğu mücadele ile yaşanan bu insanlık dramının son bulacağı yönünde gelişen olumlu algı iktidarın değişen politikaları ile yerini ayrı bir dram ve trajediye bıraktı. İktidarın Cumartesi Annelerinin göz yaşını dindirme hedefi ile başlattığı süreç 2018 yılında Cumartesi Annelerinin hak aramak için yasal hakkını kullanmasına dahi engel olacak bir sürece evrildi ve 25 Ağustos 2018 tarihinde yani mücadelenin 700. haftasında İçişleri Bakanlığının talimatı ve Kaymakamlığın emri ile Cumartesi Annelerinin oturma eylemleri yasaklandı. Failleri bulmak, olayları aydınlatmak ve sorumluları yargılamak yerine hak adalet mücadelesi sürdüren annelerin yasal haklarını ket vurmayı tercih eden AKP iktidarı, Cumhuriyet tarihi açısından kara bir lekeye dönmüş bu sürecin son bulmamasına neden olmuştur.

Cumartesi Anneleri 2018’den bu yana her türlü baskı, engelleme, gözaltı, darp ve şiddete rağmen oturma eylemlerini sürdürmekte ve bu karanlık süreç son bulana değin de devam edeceklerinin kararlılığını belirtmektedir.   

Tüm bunlar göz önüne alındığında 12 Eylül 1980 beri gözaltında kaybedilen kişilerin akıbetlerinin araştırtılması, 43 yıldır faili meçhul cinayetlerin üstünün örtülmesinde sorumlu olan başta siyasiler olmak üzere tüm kamu görevlilerinin açığa çıkartılması, faillerin ve sorumluların yargılanması adına bir araştırma komisyonunun kurulması elzemdir.