Arabaların hayatı kuşatmasına rağmen, o hâlâ sabahları bisikletiyle dükkânına gidiyor. Çocukluklarından beri onun tamirhanesine uğrayan birçok kişi, yıllar sonra çocuklarını da aynı dükkâna getiriyor. Bisikletin sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda özgürlük ve çocukluk neşesinin sembolü olduğunu anlatan Apê Îsa, işine olan bağlılığıyla “sabrın ve emeğin sembolü” olarak görülüyor.
“Demir yorgun düşer, insan yorgun düşer ama gönül bisikletten hiç yorulmaz” diyen Apê Îsa, yeni nesillere de sabrı, alın terini ve meslek sevgisini aktarmayı sürdürüyor.
Onun öyküsü, teknolojinin ve modern araçların gölgesinde unutulmaya yüz tutmuş el emeği mesleklerin, hâlâ toplum için ne kadar kıymetli olduğunun bir göstergesi.


