İSTANBUL (AA) - BİRİZ ÖZBAKIR - Elektrik elektronik mühendisi Furkan Sadıkoğlu, firmaların taşımacılık kaynaklı karbon emisyonlarını hesaplayan ve operasyonlar sırasında ortaya çıkan bu emisyonların sıfırlanmasını ya da dengelenmesini sağlayan bir yazılım geliştirdi.

Çevrim içi alışveriş hizmetlerinin her geçen gün artmasıyla birlikte kargo ve taşımacılık kaynaklı karbon emisyonu da artıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) yayımladığı Türkiye Posta Sektörü Pazar Verileri Raporu'na göre 2019'da 624,1 milyon adet olan kargo gönderi sayısı, 2022’de 1 milyar 145 milyonu aşarak son 3 yılda yaklaşık yüzde 84 arttı.

Dünya genelinde her yıl kamyon, uçak, gemi ve trenlerle taşınan kargolardan kaynaklı sera gazı emisyonu, Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) raporuna göre küresel emisyonların yüzde 8'ini oluşturuyor. Depo ve limanlar da dahil edilirse bu oran yüzde 11'e kadar çıkabiliyor. Çevre dostu, teknolojik ve yeni nesil teslimat yöntemleriyse bu oranların azaltılmasını hedefliyor.

Bu yöntemlerden biri olan "Yeşil teslimat" projesini hayata geçiren elektrik elektronik mühendisi ve aynı zamanda Semtrio Sürdürülebilirlik Direktörü Furkan Sadıkoğlu, 9 Ekim Dünya Posta Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

1 ton kargonun, kara yoluyla 1 kilometre mesafeye iletildiğinde yaklaşık 8 gram karbondioksit emisyonunun ortaya çıktığı bilgisini paylaşan Sadıkoğlu, sundukları yöntemle taşımacılık ve lojistik süreçlerinin, çevreye daha az zarar vermesi veya daha sürdürülebilir yöntemlerle gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu ifade etti.

Türkiye ve diğer birçok ülkenin, karbon emisyonlarının azaltılmasıyla ilgili ciddi taahhütlerde bulunduğunu hatırlatan Sadıkoğlu, "Avrupa Birliği (AB) 2050, Türkiye ise 2053 için net sıfır hedeflerini ortaya koymuştu. Lojistik faaliyetleri yani ürünlerin nakliyesi kaynaklı ortaya çıkan emisyonlar da bu açıdan bizim için çok önemli." dedi.

Yeşil teslimatı, e-ticaret ve kargo şirketleri için özel geliştirilmiş, çevreci ve sıfır karbon teslimatları mümkün kılan bir dijital çözüm olarak nitelendiren Sadıkoğlu, şunları söyledi:

"Geliştirmiş olduğumuz yazılım ve dijital platform vasıtasıyla e-ticaret ya da lojistik firmalarının teslimat esnasında ortaya çıkan sera gaz emisyonlarını doğrudan hesaplamalarını sağlıyoruz. Sera gazı ortaya çıktıktan sonra ise müşterilerimize, emisyonlarını azaltabilecek stratejik yaklaşımları sunuyoruz. Eğer müşterilerimiz bunları azaltıp sıfırlayamıyorsa emisyon dengeleme yöntemiyle beraber gönüllü karbon piyasalarında yer alan projelere entegrasyonunu sağlıyoruz."

- "Kullanılan araçlar, rota ve ambalajlar üç önemli kilit nokta"

Firmalara, karbon ayak izlerini takip ederek bu konuda azaltım gerçekleştirebilecekleri platformlarda nasıl hareket edeceklerine dair danışmanlık hizmeti sunduklarını ifade eden Sadıkoğlu, aynı zamanda çevrim içi alışveriş süreçlerinde de karbon sıfır ve karbon nötr bir dijital çözüm sunduklarını aktardı.

Sıfır karbon kargo teslimatının, taşımacılık süreçlerinde karbon emisyonlarını mümkün olduğunca azaltmayı ve sıfıra indirmeyi amaçlayan bir yaklaşımı ifade ettiğini dile getiren Sadıkoğlu, "Uçtan uca sıfır karbon bir nakliye gerçekleştirmek istiyorsam kullandığım araçlar, tercih etmiş olduğum rotalar ve ambalajlar en önemli üç kilit nokta. Bu doğrultuda fosil yakıttan çıkıp elektrikli araca dönmek ve doğru rotaları tercih etmek gerekiyor. Aynı zamanda geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanmak lazım ki sıfır emisyonda teslimat gerçekleştirebileyim." diye konuştu.

Türkiye'de 2022 yılı itibarıyla 24 ulusal, 16 yerel kargo firmasının toplamda 9 bin 546 şubeyle hizmet verdiğini kaydeden Sadıkoğlu, ciddi bir yoğunluğa sahip olan taşımacılık sektöründeki çevresel etkileri azaltmanın bazı temel yolları olduğuna işaret etti.

Sadıkoğlu, "Ürün taşımayla ilgili etkileri azaltmak için öncelikle fosil yakıtları bırakarak elektrikli ve alternatif yakıtlı araçların kullanılması çok önemli. Evet, bunları belirli bir noktaya kadar yapabiliyoruz fakat bu etkileri azaltabilmek açısından fosil yakıtları bırakamıyorsak alternatif ve daha verimli rotalar tercih edilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yeşil teslimat Yeşil Mutabakat'a uyum açısından önem taşıyor"

Elektrikli araçlar veya alternatif yakıt kullanılarak yapılan yeşil teslimatların şehirlerdeki hava kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunabileceğine dikkati çeken Sadıkoğlu, yeşil teslimatın, kargo ve lojistik şirketleri haricinde perakende şirketleri, üreticiler, tüketiciler ve enerji sağlayıcıları gibi birçok farklı alandan kuruluş ve paydaş için geçerli olduğunu anlattı.

Yeşil teslimatın, Yeşil Mutabakat'ın ana hedeflerinden biri olan sürdürülebilirliği ve çevreyi korumayı destekleyen önemli bir bileşen olduğunu vurgulayan Sadıkoğlu, yeşil teslimatın bu mutabakatın başarısına katkı sağlayabileceğini, bu nedenle AB'nin sürdürülebilirlik ve iklim hedeflerine ulaşılmasında kritik bir rol oynadığını ifade etti.

Sadıkoğlu, sözlerini, "Nakliye firmalarının 2050 içerisinde Yeşil Mutabakat kapsamında sera gaz emisyonlarını yüzde 90 oranında azaltmaları gerekiyor. Bu doğrultuda yeşil teslimat gerçekleştirildiği takdirde hem Yeşil Mutabakat'a uyumlu hem de sera emisyonlarını azaltan bir yaklaşımla pozitif bir sonuç ortaya çıkacağını düşünüyorum." diyerek tamamladı.