İSTANBUL (AA) - Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, kız çocuklarının kendi geleceklerini inşa etmeleri için hem eğitime eşit katılmalarını sağlamamız hem de özgüven, liderlik, geleceğin yetkinlikleri konularında güçlenmelerini hedeflememiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Sabancı Vakfı'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sabancı, Vakfın kuruluşundan bu yana kadınlar ve kız çocuklarının eğitimden kopmadan, ekonomik ve toplumsal hayata katılımı için var güçleriyle çalıştıklarını aktardı.

Kız çocuklarına inandıklarını vurgulayan Sabancı, şunları kaydetti:

"Onların önünü açtığımızda geleceğin başarılı kadınlarına dönüştüklerini görüyoruz. Bu anlamda, kız çocuklarının önünde geleceklerini şekillendirmelerinde engel olarak duran toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele edebilecek öz güvene sahip olması ve fırsat eşitliğiyle büyüyebilmeleri için başta aileler olmak üzere hepimize büyük görev düşüyor. Eşitliğin ailede başladığını biliyor ancak eğitim sisteminde de aynı şekilde desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Ne mutlu ki ülkemizde kız çocuklarının nitelikli eğitime erişimiyle ilgili son dönemde önemli kazanımlar elde ettik. Ancak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken bu kazanımlar hala arzu ettiğimiz noktada değil. Kız çocuklarının önce eğitimde daha sonra da istihdamda eşit bir şekilde yer alabilmesi için somut ve hızlı adımlar atılması gerekiyor. Tıpkı, Vakfımızın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü için hazırladığı filmdeki gibi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının, kız çocuklarının nitelikli eğitim alarak, geleceklerini inşa ettikleri yüzyıl olacağına inanıyoruz."

- "Bir kız çocuğunun hayatını değiştirmek, çevresini dönüştürmesine de sebep oluyor"

Sabancı, Türkiye'de kız çocuklarının geleceklerini kurmaları noktasında hem eğitim hem de istihdam boyutundan bakıldığında zorluklarla karşılaştıklarını gördüklerini ifade ederek, TÜİK 2022 verilerine göre, 18-29 yaş grubundaki genç kadınların yüzde 45'inin ne eğitimde ne istihdamda (NEET) yer aldığını, eğitim seviyelerine göre bakıldığında, eğitim seviyesi lise altı olan genç kadınların yüzde 64'ünün ne eğitimde ne istihdamda bulunduğunu, bu oranın yüksek okul mezunları arasında yüzde 33,5 şeklinde olduğunu anlattı.

Eğitim seviyesi arttıkça NEET olma riskinin azaldığına işaret eden Sabancı, şu değerlendirmede bulundu:

"Bununla birlikte toplumsal cinsiyet rolleriyle hayatın her alanında karşılaşan üniversite mezunu genç kadınların da geleceklerini kurma noktasında engellerle karşılaştıklarını görüyoruz. Bu nedenle Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, kız çocuklarının kendi geleceklerini inşa etmeleri için hem eğitime eşit katılmalarını sağlamamız hem de özgüven, liderlik, geleceğin yetkinlikleri konularında güçlenmelerini hedeflememiz gerekiyor. Çünkü biliyoruz ki kız çocuklarına potansiyellerini ortaya çıkaracak fırsatlar sunulduğunda, hayallerinin peşinden koşup dünyayı değiştirecek başarılar elde ediyorlar. Bir kız çocuğunun hayatını değiştirmek, çevresini dönüştürmesine de sebep oluyor. Sabancı Vakfı olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da kız çocuklarının bugün eğitimde, yarın istihdamda yer alması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."

- Sabancı Vakfı'ndan Dünya Kız Çocukları Günü'ne özel video

Sabancı Vakfı'nın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'ne özel yayınladığı film, kız çocukları ile ilgili zihinlerde yer etmiş bazı kalıpların Cumhuriyetin 100. yılında aileler tarafından nasıl cevaplandığını konu alıyor.

Film, bir köy kahvesinde babaya yöneltilen "Senin kız ne zaman sana tarlada yardım etmeye başlayacak?" sorusuyla başlıyor. Bu soruya babanın cevabı "Hangi yüzyılda yaşıyoruz?" oluyor.

Filmin devam sahnelerinde de kız çocuklarına yönelik toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili benzer sorular karşısında ailelerin aynı cevapla baş kaldırdığı görülüyor ve tek cevaplarının "Hangi yüzyılda yaşıyoruz?" olduğu duyuluyor.

Sabancı Vakfı bu film ile "Cumhuriyetin ikinci yüzyılında da kız çocuklarının bugün eğitimde, yarın istihdamda yer alması için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz." mesajını veriyor. Yönetmen koltuğunda Kıvanç Baruönü'nün oturduğu, TBWA/Istanbul imzası taşıyan filmin yapımını Organic Film üstleniyor.