Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ küresel ısınmayla birlikte küresel göç hareketleri de arttığını önümüzdeki 50 yıl içinde insanlığın çağdaş dünyada benzeri görülmemiş ölçekte göç hareketleri yaşayacağını ve göç edecek tahmini insan sayısının 300 milyon ile 1,2 milyar arasında değişeceğini söyledi.

Özdağ, geçmişte yaşanan kitlesel göçlerin henüz başlangıç ​​aşamasında olduklarını belirterek ''Hatta küresel ısınma sonucu olmayan Suriye iç savaşı sonrası Suriye'den göç ve kısmen küresel ısınmadan kaynaklanan Afrika'dan göç, gelecek göçle kıyaslandığında önemsiz de olsa çok sayıda gelecektir. Önümüzdeki 50 yıl içinde meydana gelmesi Avrupa Birliği ülkelerini önemli ölçüde olumsuz yönde etkilemiştir. Avrupa Birliği'nin kitlesel göçe yönelik mevcut stratejisinin başarılı olduğunu söylemek yanlış olur.'' dedi.

Özdağ şöyle devam etti:

''Avrupa Birliği üye ülkeleri, Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan sınırı boyunca halk dilinde "Avrupa Kalesi" olarak anılan müstahkem bir bariyer oluşturarak, özellikle Orta Doğu ve Asya'dan Avrupa'ya göçmen akışını azaltmak için aktif olarak çaba gösteriyor. Avrupa Birliği ise tam tersine, Türkiye ile Orta Çağ kalelerinin hemen önüne inşa edilen hendek arasında bir paralellik kuruyor, ancak hendek şu anda suyla dolmak yerine mültecilerle dolu. AB bunu durdurmayı siyasi bir hedef olarak görüyor. Orta Doğu ve Asya'dan Türkiye'ye göç verilmesi ve AB ülkelerine kaçanların bir kısmının AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması yoluyla Türkiye'ye gönderilmesi, kısa vadede uygulanabilir bir çözüm gibi görünse de yanlış bir çözümdür. orta ve uzun vadede hem Türkiye hem de Avrupa açısından ciddi sorunlara yol açacaktır.''

''Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanlar arasında bir köprüdür.'' diyen Ümit Özdağ, ''Avrupa'nın sınırları İstanbul'da, Kafkasya'nın Erzurum'da, Orta Doğu'nun sınırları ise Gaziantep-Hatay'da bitiyor. Ancak bu kadar çok mültecinin Türkiye'de yaşamaya devam etmesi halinde, 15 yıl içinde Ortadoğu'nun sınırlarının Yunanistan ve Bulgaristan sınırında yer alan Edirne'ye kadar uzanması olası görünüyor. Asya ve Ortadoğu sınır haline gelecek. Ortadoğu'daki her siyasi, ekonomik ve jeopolitik değişimin Avrupa üzerinde çok daha doğrudan, derin ve güçlü bir etkisi olacaktır. Türkiye'nin Pakistanlaştırılması ve Türkiye'nin güneyinin Afganistanlaştırılmasının AB açısından yıkıcı etkileri olacaktır. Çözüm, tüm mültecileri Türkiye'de toplamak ya da Türkiye'yi daha Ortadoğulu yapmak değil, Avrupa kalesini Anadolu Hisarı ile güçlendirmektir. Mültecilerin Türkiye'den evlerine dönmelerini teşvik ederken doğu ve güney sınırları üzerinden izinsiz geçişleri önlemek Avrupa'nın güvenliğini garanti altına alacaktır. Zafer Partisi, modern göç hareketlerine karşı yeni bir savunma stratejisinin hem Türkiye'nin hem de Avrupa Birliği'nin çıkarına olduğuna, bu stratejinin bölgesel ve küresel istikrara önemli katkı sağlayacağına inanıyor. Avrupalıların artık bu yeni öneriyi ciddi olarak düşünmesi gerekiyor.'' ifadelerine yer verdi.

Hibya Haber Ajansı