ANKARA (AA) - Medicana International Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, hastaların son dönemde en çok el bileğinden anjiyo yöntemini tercih ettiği belirterek, "Hastaları, el bileğinden anjiyo yaptıktan 2 saat sonra yemeklerini yedirip, ayağa kaldırıp, gözlemledikten sonra taburcu ediyoruz." ifadesini kullandı.

Medicana Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, kalp sağlığı söz konusu olduğunda en çok uygulanan yöntemlerden biri olan anjiyo, damar tıkanıklıklarının kolayca teşhisini sağlıyor. Devamında yapılan müdahaleler sayesinde de hastaların sağlığına kavuşmasına imkan veriyor.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte anjiyo uygulaması çok daha kolay metotlarla yapılıyor. Hastaların son dönemde en çok el bileğinden anjiyo yöntemini tercih ettiği belirtiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana International Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, el bileğinden yapılan anjiyonun hasta için büyük ölçüde konfor sağladığını bildirdi.

Kasıktan yapılan anjiyolarda işlem sonrasında giriş bölgesinde kanama olmaması için 4-6 saat sırtüstü yatmak, bölgeye kum torbası konulması ve ayağa kalkılmaması gibi birtakım önlemler alındığını ifade eden Bozkurt, bilekten anjiyonun bu açıdan konfor sağladığını, el bileğinden anjiyo olan hastaların 2 saat içinde taburcu olup günlük hayatlarına devam edebildiğini kaydetti.

- Hastalar kendi ihtiyaçlarını giderebiliyor

Bozkurt, bilekten anjiyo yönteminin son 10 yıldır daha çok tercih edilmeye başlandığına işaret ederek, "Bilekten anjiyo yapıldığında hem kanı durdurmak çok kolay hem de hastanın hareketine engel olmadığı için daha aktif olmasına imkan sağlıyor. Hastalar rahatlıkla kalkıp tuvalet ihtiyacını giderebiliyor. Bu durum özellikle prostat sorunu yaşayan yaşlı erkek hastalarda çok rahatlık sağlıyor. " ifadelerini kullandı.

El bileğinden yapılan anjiyonun dezavantajlarının kasıktan yapılan anjiyoya kıyasla daha az olduğunu vurgulayan Bozkurt, şu bilgiyi verdi:

"Kol damarı bacak damarına göre daha ince yapıda olduğu için işlem sırasında kendisini büzebiliyor. Hatta bazen damarın içinden kataterin gidip gelmesine bile müsaade etmediği için kolda ağrıya neden olabiliyor. Bu durumda mecburen kasık bölgesine dönüyoruz. Böyle olan hasta oranı yaklaşık yüzde 5 civarında."

- Anjiyo dışı stent ve balon uygulamaları da el bileğinden

El bileğinden anjiyo olan hastaların rutin hayatlarına daha hızlı şekilde döndüklerine dikkati çeken Bozkurt, şunları kaydetti:

"Hastaları el bileğinden anjiyo yaptıktan 2 saat sonra yemeklerini yedirip, ayağa kaldırıp, gözlemledikten sonra taburcu ediyoruz. Kasıktan anjiyo yaptığımızda ise en az 4-6 saat sırt üstü yattıktan sonra hareket ettirip, ardından taburcu ediyoruz fakat kilolu ya da kan sulandırıcı kullanan hastalarda bazen hastane kalış süreci 24 saate kadar uzayabiliyor. Bu da hasta için ciddi bir zaman kaybı ama zaman kaybından ziyade aynı zamanda da konfor kaybı oluyor. Kliniğimizde yüzde 90 oranında el bileğinden anjiyo yapılıyor. Hatta anjiyo dışı stent ve balon uygulamalarını da büyük oranda el bileğinden yapmaktayız. Hastalarımız hangi yöntemle günlük hayatlarına sağlıklı bir şekilde ve kısa sürede geri dönüyorsa biz hekimler için de en doğru yöntem odur."