Kemiğin sürekli olarak parçalanan ve yenilenen canlı bir doku olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uz. Dr. Ayşe Yener Güçlü, ''Osteoporoz, yeni kemik oluşumunun eski kemik kaybına ayak uyduramaması durumunda ortaya çıkar. Osteoporoz tüm ırklardan kadın ve erkekleri etkiler. Ancak beyaz ve Asyalı kadınlar, özellikle de menopozu geçmiş yaşlı kadınlar en yüksek risk grubunda yer almaktadır. İlaçlar, sağlıklı beslenme ve ağırlık kaldırma egzersizleri kemik kaybını önlemeye veya zaten zayıf olan kemikleri güçlendirmeye yardımcı olabilir.'' şeklinde konuştu.

Osteoporozun hangi gruplarda görüldüğünü Uz. Dr. Güçlü, şöyle açıkladı:

''Genetik yatkınlığı olanlarda, tiroid ve paratiroid hastalarında, adrenal bez hastalıklarında, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımında, ileri derecede böbrek yetmezliği olan kişilerde.''

''Kemik ölçümü yaptırmayı ihmal etmeyin''

Osteoporozun en sık görülme yerleri olan el, bilek, kalça ve omurga bölgelerinden yapılan kemik yoğunluk ölçümü yani DEXA ölçümü ile tanı konduğunu söyleyen Uz. Dr. Güçlü, ''Bunun yanında hastalığın sebebinin araştırılması ve seyrinin belirlenmesi amacıyla kan ve idrar tahlilleri istenebilir. Osteoporoz tedavisi olan bir hastalıktır. Tanı sonrası tedavi başlanan hastalar düzenli kontrollerini aksatmamalı ve yıllık DEXA ölçümlerini yaptırmalıdır. Bu sayede olabilecek yan etkilerden ve kemik kırılması riskinden korunma sağlanabilir.'' diye konuştu.

Osteoporoz riskini azaltmak için dikkat edilmesi gerekenleri Uz. Dr. Ayşe Yener Güçlü, şöyle sıraladı:

''Düzenli ve dengeli beslenin. D vitamini ve kalsiyum takviyeleri kullanmayı ihmal etmeyin. Haftada 2-3 gün ortalama 30 dakika tempolu yürüyüş yapın. Yük bindirici ve kas kuvvetlendiren egzersizler yaparak kaslarınızı kuvvetlendirin. Sigara ve alkol kullanmayın. Osteoporoz riski oluşturabilecek ilaçlardan kaçının. Kronik hastalığınız varsa takip ve tedavisini aksatmayın.''

Hibya Haber Ajansı