Tüm dünyada üretilen besinlerin sağlıklı, hijyenik ve güvenilir olarak son tüketiciyle uluşmasında soğutma sistemlerinin en eski yöntemlerden ve hatta sağlıklı besin üretiminde ilk sıralarda olduğunu kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Salih Tuncay, şunları dile getirdi:

“Özellikle yakın geçmişte teknolojik gelişmelerle birlikte sıvı azotun (sıcaklığı yaklaşık -180 oC’dir) elde edilmesiyle geliştirilen kriyojenik dondurma yöntemi, ‘gıdaların kolay ve çok hızlı sürede dondurulması’ besinlerin saklanmasında ve korunmasında önemli bir gelişmedir. Bu işleme şok dondurma yöntemi de diyebiliriz. Bu yöntem sayesinde içeriğinde fazlaca su içeren gıdalar dondurulurken bozulmazlar, yani tat, koku, görünüş gibi tekstür özellikleri değişmez.”

''Buzdolabında dondurulan gıdalar çözündürüldüğünde eski lezzetlerini koruyamıyor''

Normal bir buzdolabında dondurulan gıdaların çözündürüldüğünde eski tat ve lezzetlerini koruyamadıklarını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Salih Tuncay, “Bunun en önemli nedeni yavaş bir şekilde dondurulurken besin içerisinde su moleküllerinin kristallenerek hacim artışına sebebiyet vermesi ve bu nedenle de gıda içerisindeki hücrelerin hacim artışı ile parçalanarak orijinal tat, koku ve lezzetlerini kaybetmesidir." dedi.

''Çözme işlemi boyunca soğuk zincir korunmalı!''

Dr. Öğretim Üyesi Salih Tuncay, dondurulmuş yiyecekleri güvenli bir şekilde çözündürmenin önemli olduğunu da kaydederek, görüşlerini şu şekilde paylaştı:

“Yanlış bir şekilde çözülen yiyecekler mikroorganizmaların hızlı bir şekilde üremesine neden olabilir ve gıda güvenliğini tehlikeye atabilirler. Çözme işlemi boyunca soğuk zinciri korumak önemlidir. Bu nedenle en etkili ve en iyi yol buzdolabı (+4 oC) koşulları diyebiliriz. Bunun yanı sıra gıdaların hızlı çözünmesini sağlamak amacıyla mikrodalga fırın kullanımı ve hızlı çözme (Isı iletimi yüksek metal kap ile veya gıdayla temas etmeyen akışkan soğuk su ile temas ettirilmesi) gibi teknikler de etkili yöntemlerdir."

Hibya Haber Ajansı