Öğrenciler Cumhuriyet’in 100. yıl dönümüne özel olarak hazırladıkları bireysel çalışmalarda Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet’in değerleri olan özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi kavramlarından ilham aldı. Geleceğin umut veren gençleri olarak savundukları değerleri yaratıcılıkla birleştiren öğrenciler, "Sonsuza Dek Cumhuriyet" sergisi için ortaya koydukları özgün çalışmalarla hem yeteneklerini gösteriyor hem de Cumhuriyetin kazanımlarını sanat yoluyla anlatma fırsatı yakalıyor. 35 öğrenci çalışmasının yer aldığı sergi yaz sonuna kadar Baksı Müzesi Depo Müze alanında gezilebilecek.

Baksı Müzesi benzersiz bir sanat kurumu

Baksı Müzesi, ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın doğduğu köye bir vefa simgesi olarak hediye ettiği benzersiz bir sanat kurumu. Müze 2010 yılından bu yana kurulduğu bölgede yerelden evrensele sanatsal üretimlere ev sahipliği yapmanın yanı sıra, köy sakinlerinin ekonomik yaşantısına da hareketlilik katıyor. Müze bünyesindeki dokuma, çağdaş sanat, doğal boya, el sanatları, seramik atölyeleri ile sürekli üretime yönelik kaybolan el sanatlarını yeniden kazandırmayı amaçlıyor.

"Cumhuriyet sevgi, demokrasi, eşitlik der. Bize kendiniz olun, öğrenin ve gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya hazırlayın diyor’’

Baksı Müzesi’nin kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, sergi açılışında yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

"Baksı bir Cumhuriyet değeridir. Cumhuriyet olmasaydı Baksı Müzesi’ni yapma fikri de olmayacaktı. Cumhuriyetin bize kendiniz olun, öğrenin ve gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya hazırlayın diyen bir ideolojisi var. Yaptığım tüm işler bu ideolojinin eseridir. Sevgi, demokrasi, eşitlik… Hepsi onunla ilgilidir. Kadınlar ve çocuklar toplumun gelişmesi için en önemli potansiyeli taşıyorlar. Çocuklarımız iyi bir eğitim alacaklar ki, daha sevgi dolu, demokrat, barışçıl, doğayı seven insanlar olacaklar ve insan mutluluğu için değer üretecekler. Bugün çok güzel bir sergi açtık. İTÜ GVO ile açtığımız bu sergi bir ilk adım. Çocuklar hem Cumhuriyet’i can alıcı bir biçimde anlatıyorlar, hem de kendi üsluplarıyla, kendi kimlikleriyle, kendi kişilikleriyle anlatıyorlar. Bu kadar büyük bir anlatı becerisi ve bu kadar çeşitlilik beni gelecek için çok umutlandırıyor."

Hibya Haber Ajansı