Günlük yaşam aktivitelerine katılımın hedeflendiğini dile getiren Çebi, “Otizm spektrum bozukluğu olan çocuk ve ergen grubunda duygusal ve davranışsal süreçler, sosyal etkileşim, öz bakım becerileri, duyusal beceriler, motor beceriler, akademik öncesi ve akademik beceriler, yürütücü işlevler ergoterapi sürecinde desteklenmektedir.” dedi.

Otizmli bireylerde yemek yeme, giyinme, banyo yapma, saçlarının taranması, tırnak kesme, tuvalet gibi kendine bakım aktiviteleri, oyun aktiviteleri ve sosyalleşme gibi serbest zaman aktivitelerindeki hassasiyetlere yönelik çalışmalar yapılarak bağımsızlığın desteklemesinin amaçlandığını anlatan Çebi,  “Aynı zamanda ergoterapi; otizmli bireylerde, denge, koordinasyon, vücut farkındalığı, motor planlama, dikkat/aktivite sürdürebilirliği, görsel uzaysal algı, işitsel dil becerileri ve akademik becerilere katılımın sağlanmasına odaklanıyor.” ifadelerini kullandı.

''Aile ve çocuk bir bütün olarak değerlendiriliyor''

Uzman Ergoterapist Cahit Burak Çebi, ergoterapi sürecinde aile ve çocuğun bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlatarak, “Terapiden edilen kazanımın günlük yaşama genellenebilmesi için ailenin ev ortamını da çocuğun ihtiyaçlarına göre düzenleme yapması gerekmektedir. Aynı zamanda hedeflenen becerilerin ev ve okul ortamında da sürdürebilmesi için uzman tarafından belirlenen önerilen aile ve eğitimciler tarafından günlük yaşamda uygulanması önemli.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Ergoterapinin otizmli çocuk ve ergenler için etkili olabilmesi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini de söyleyen Çebi, “Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireyin ihtiyacına ve günlük yaşamda ki sınırlılıklarına göre belirlen terapi süreci, hedeflenen planlamaya göre ilerlemelidir. Uzman tarafından belirlenmiş terapi süresi ve sıklığına düzenli katılım terapi sürecindeki başarının temel kriterini oluşturmaktadır." diye konuştu.

Hibya Haber Ajansı