Babacan’ın gündeminde gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması, Can Atalay hakkında AYM kararı, KYK yurtları, KYK burs kredi ücretleri İsrail Filistin meselesi vardı.

Ali Babacan açıklamasında, “Geçtiğimiz haftalarda yine Meclis çatısı altında dillendirdiğim bir konu. İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı’nın HSK’ya yargıdaki yolsuzluklar, hukuksuzluklar ve çürüme ile ilgili başvurusundan yine söz etmek istiyorum. Geçen gün yine haberlere düşen gelişmelerden görüyoruz ki bu iş ciddiye alınmış değil. Üstelik, bu konuda bir haber yapan gazeteci Tolga Şardan da dün tutuklandı. Kendi ifadesiyle Tolga Şardan gazeteci, gazetecilik yaptı o kadar. Yargı, adaleti tesis etmek yerine, haksızlık merkezi olursa bu ülkede iyiye giden tek bir şey kalmaz.” ifadesini kullandı.

‘Hukuksuzluğu adet haline getirdiler’

Ali Babacan yargı ile ilgili sözlerine şöyle devam etti:

“Ülkemizde çok ciddi bir hukuk ihlali yaşanıyor. Bir gazeteci arkadaşımızın tabiriyle, anayasal düzene karşı bir darbe gerçekleşmiş durumda. Bakın, darbe teşebbüsü demiyorum; ‘anayasal düzene karşı darbenin kendisi’ diyorum. Bildiğiniz gibi, Anayasa Mahkemesi, Can Atalay hakkında ihlal kararı verdi. Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıdır. Anayasa Mahkemesi kararlarına herkes uymakla ve gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. Ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara rağmen Can Atalay hâlâ hapiste. Biz, bu hukuksuzluğu reddediyoruz.”

Topyekün ve kararlı politikalar uygulanmadan enflasyon sorununun çözülemeyeceğini aktaran Babacan, "İçinde bulunduğumuz bu ekonomik krizi çözmenin yollarını her gün söylüyorum. Maalesef olumlu bir ilerleme görmüyoruz. Milyonlarca gencimizi ilgilendiren KYK kredileri ve burslarıyla ilgili alınan karar hükûmetin bu ülkenin gerçeklerinden habersiz olduğunu gösteriyor. 1.250 liralık KYK bursu kredisi çıkmış 2.000 liraya. Artış yüzde 60. Bu ülkede mutfak enflasyonunun resmi rakamlara göre dahi yüzde 85 olduğunu, öğrencilerin en önemli harcama kaleminin gıda olduğunu, kiraların bu ülkede son bir yılda ortalama enflasyonun da çok üstünde arttığını siz bilmiyor musunuz? Bağımsız araştırmaların gösterdiği enflasyon yüzde 130. Bütün bu rakamlar ortadayken gençlerin burslarına kredilerine yapılan artış yüzde 60. Akıl dışı, bilim dışı politikalardan dönülecek diye beklerken, Merkez Bankası hâlâ arka kapıdan döviz satışına devam ediyor. Kamuda israf bitecek derken, hala krizin faturası vatandaşa kesiliyor ve israf tam gaz devam ediyor. Ekonomi yönetiminde birkaç isim değiştirip, Merkez Bankası’nın politika faizini artırarak enflasyonla mücadele edemezsiniz. Topyekün ve kararlı politikalar uygulanmadan bu ülkedeki enflasyon sorununu çözemezsiniz.” şeklinde konuştu.

‘Gençlerimizin hayatından sorumlu olan devlettir’

Son dönemde meydana gelen KYK yurtlarındaki kazalarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Babacan şunları söyledi:

“Aydın Efeler Kız Öğrenci Yurdu öğrencilerinden genç arkadaşımız Zeren Ertaş hayatını kaybetti, 15 öğrenci yakalandı. Sivas’ta ise yine asansör kazasında öğrenciler mahsur kaldı. Fatsa’daki bir başka asansörde kazasında halatlar koptu ve 4 gencimiz hastane tedavi olmak durumunda kaldı. Biz son 5 senedir ‘Barınamayan gençler’ sorununa değiniyorduk. Ama şimdi barınabilen gençlerin de can güvenliği sorunu ortaya çıktı. Bu kazalar, ihmallerin, hataların sonucu. Evlerinden ailelerinden uzakta, yurtta kalarak eğitim hayatlarına devam etmeye çalışan gençlerimizin hayatından sorumlu olan devlettir, devleti yönetenlerdir. KYK Yurtlarının can güvenliği, emniyet açısından derhal incelenmesi gerekir.”

Babacan, İsrail hükûmetinin yaptığı şeyin etnik temizlik olduğuna dikkati çekerek, "Değerlendirmesine İsrail-Filistin meselesiyle devam eden Babacan şunları ifade etti; “İsrail hükûmetinin bugün Filistin’de yaptığı şeyin adı bir etnik temizliktir. Açıkça bir insanlık suçu, savaş suçu işlemektedir. Buna destek olan herkes, bu ölümlerin suçuna ortaktır. İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarına ve kara operasyonlarına derhal son vermelidir ve derhal ateşkes ilan edilmelidir. Her iki tarafın elinde tuttuğu rehineler, serbest bırakılmalıdır. İnsani yardımlar için herkes üzerine düşeni yerine getirmeli ve Refah Sınır Kapısı bir an önce günlük en az 100 kamyonun geçeceği bir insani yardım için açık hale getirilmelidir.” ifadelerine yer verdi.

"Yerelde kadına yer var’ kampanyamızı başlatıyoruz" diyen Babacan sözlerini şöyle tamamladı:

“İki gün önceki Genel Merkez Yönetim Kurulu toplantımızda da aday tespit sürecimizi başlatma kararı aldık. Tüm ülke sathında adaylık için başvuruları almaya başlıyoruz. Yeni bir kampanya başlatıyoruz. ‘Yerelde kadına yer var’ adını verdiğimiz bu kampanyanın amacı, yerel seçimlerde daha çok kadın aday olarak listelerde yer alması. Bu vesileyle şunun da altını çizmek istiyorum: DEVA Partisi “demokratik hukuk devleti” idealini temsil eden bir siyasi partidir. Partimiz tam demokratik Türkiye hayalinin partisidir.”

Hibya Haber Ajansı