CHP'li Özel'in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Hepiniz hoşgeldiniz, şeref verdiniz. Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları insanımıza umut olan ulu çınarın gölgesine geldik. Geçmişten gelen büyük emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayan. Onların kaygılarının, korkuların yükünü sırtlarında taşıyanlarız.

1 Mart tezkeresinde ABD'de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis'e dayattığı tezkere o olmasaydı 1 milyon Amerikan postalının memleketine basacağı tarihte buna engel olan Deniz Baykal'ın partisiyiz.

Milliyetçileri sokak duvarlarına değil, Ege'nin, Akdeniz derin sularına, Afyon'un haşhaş tarlalarına, Kıbrıs'ın Beşparmak dağlarına yazan Karaoğlan'ın, Bülent Ecevit'in partisiyiz.

Ülkemizi çok partili rejimle tanıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra 'Benim en büyük zaferimdir' diyebilen Garp cephesi komutanı, Lozan'ın kahramanı İsmet Paşa'nın partisiyiz. Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi 'iki büyük eserimdir' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyiz.

Bizim kurultaylarımızın en önemli özelliği liderden, yöneticiden talimat almaz; ancak onlara görev verir. CHP kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir.

Bugün sadece partimizin yönetim kadrosunu belirlemeye, partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay, memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve ardından da partimizi iktidar yaptı.

Gazi Mustafa Kemal'in liderliğindeki Sivas kongresi mandayı, himayeyi reddetme, bağımsızlığı ilan etme görevi vermişti. Yoksul, çaresiz bir halktan kurtuluş savaşçıları yaratmanın ilk adımıdır Sivas Kongresi. Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Türkiye'nin ikinci yüzyılında CHP'yi yeniden iktidar yapma görevidir.

1972 kurultayımız ise önümüze yeni bir vizyon koyan, hayatın, siyasetin akışını değiştiren diğer kurultayımızdı. Kurultay Bülent Ecevit'i genel başkan seçilmişti. Bu kurultaydan çıkan sonuç bizi iktidara taşımıştır. Kongerimizin özellikle çok sevilen, gönülden bağlı olunan, hayranlık duyulan Atatürk'ün silah arkadaşı İsmet İnönü ile zamanı gelmiş, vefalı vedasından alacağı büyük bir ilham var.

Kimse bizden bugün bu seçimi kazanmak için 6'sında Pazartesi sabahı partinin sırtına yük olacak konuşmayı kimse bizden beklemesin. 60 ilden fazla ile gittim. Son 4 yılda gitmediğim il kalmadı. Partim için, genel başkanım, Cumhurbaşkanı adayım için çalıştım. Bundan sonra da çalışmaya ve saygıda kusur etmemeye önem vereceğiz.

Elbette kırıldığımız, üzüldüğümüz hususlar oluyor. Yaş olarak, mevki olarak bu sıkıntıları göğüslemek durumundayız. Biraz önce sayın genel başkanımızın kullandığı ifade, kapının önünde onlarca mikrofona, onlarca kameraya dönüştü. Diyorlar ki 'sayın genel başkan bir hançerden bahsetti, bu hançer sizinle ilgili mi?' Vallahi hiç üstüme almadım.

CHP'de hançer yok, hançerleyecek kimse de yok. Sayın genel başkanım benim de şu kadarcık diyecek bir şeyim varsa, en iyi siz bilirsiniz ki, ne partide ne partililerde hançer olmaz. Bizim partide kılıç da olmaz. Hani seçimlere 2 gün kala sizin atadığınız önce Atatürk'e sonra da size olmadık laflar söyleyen kadını, sizin bir arkadaşıma sordum dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı.

Bu Hasan Cengiz geçtiğimiz günlerde güya bütün danışmanlar gitmiş, sayın genel başkanımız kılıç getirmiş. Üstüne de 'değişimciler için kılıçlar çekildi' yazmış. Lafım sayın genel başkana olamaz. Ama CHP'de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olan, değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım.

Sizleri zarfı sandığa attıktan sonra değersiz gören bir anlayışı asla kabul etmiyorum. Geçtiğimiz dönemde partide çok kritik bir süreç vardı. Yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı, doğuda Azerbaycan-Ermenistan meselesi, aşağıda Mavi Vatan Kıbrıs, Libya, münhasır ekonomik bölgeler anlaşması.

Ege'de silahlandıran adalar sorunu. CHP'de Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yoktu. Kovid'de sağlıktan sorumlu genel başkan yardımcımız yoktu. Tayyip Erdoğan tahıl koridoruyla dünyaya caka sattı. Dünyanın en büyük algı operasyonlarıyla yürüyen büyük bir yalanın sürdürüldüğü seçimler boyunca bizim medya ve iletişimden sorumlu genel başkan yardımcımız yoktu. Bütün gençler TEKNOFEST'le ilgilenen savunma sanayi konusunda bir uzmanımız yoktu.

Biz bu ülkeyi, bu partiyi daha iyi yöneteceğimizi söylerken yarınki parti meclisi listelerinde ne göreceksiniz? Bizim PM listelerimizde yarın baktığınızda bilim yönetim kültür platformunda boş neresi varsa Türkiye çapında dış politikacı, makro ekonomist, önemli bir üniversitenin başındaki maliyeci, bir teknoloji şirketini ARGE'sinin başında bir isim. Hangi alan boşsa o alana yönelik bilim insanlarından. Ama öyle geçmişinde CHP'ye, Atatürk'e, sola dil uzatmışlar değil bu partinin evlatlarını göreceksiniz."

 

Hibya Haber Ajansı