Mobilet'te kasım ayı etkinlikleri

Kadınlar Akdeniz Turnesinde

Ece Temelkuran’ın aynı isimli kitabından esinlenerek Selen Uçer ve Seray Şahiner tarafından kaleme alınan “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır” Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu yapımı ile tiyatro severlerle buluşmaya devam ediyor. Kadınların küçük, komik, bölük pörçük öykülerini seyirciyle buluşturan, Deniz Işın, Elit Andaç Çam, Ayfer Tokatlı, Kazım Semih Varol ve Selen Uçer’in sahnede karakterlere hayat verdiği oyunun yönetmen koltuğunda ise Orçun Ucal oturuyor. Hem keyifli hem de bir o kadar gerçek hikâyeleri sahneye taşıyan “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır”; 12 Kasım Pazar akşamı İskenderun Belediyesi Kültür Sarayı, 13 Kasım Pazartesi akşamı Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro ve 14 Kasım Salı akşamı Mersin Kültür Merkezi’de tiyatro severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Göz alıcı oyunlar ve unutulmayacak konserler başkentte

İdam cezasına çarptırılan bir mahkûmun bu cezayı beş hafta öncesinden öğrenmesi ve bu süre içinde nasıl giderek insanlıktan çıkıldığını anlatan Victor Hugo'nun unutulmaz eseri “Bir İdam Mahkumunun Son Günü” 11 Kasım Cumartesi akşamı; bir set işçisinin saplantı derecesinde hayranı olduğu ünlü bir aktörü kaçırarak yaşadığı bodrum kattaki izbe, karanlık ve kirli dairesine getirmesiyle başlayan hikayesi ile “Muhteris Sükûnet” 12 Kasım Pazar akşamı ve Paris’te bir kafede yalnız bir şairin Paris, Parisli kadınlar ve yalnızlık üzerine olan sorgulamasıyla başlayan ve seyircisine alışılagelmişin dışında bir komedi sunan “Zorla İspanyol” 19 Kasım Pazar akşamı Cernmodern sahnesinden Ankaralı tiyatro severleri selamlayacak.

Yapıtları kadar özgün karakteri, yaşam öyküsü, özel yaşamı ve politik görüşleriyle de ilgi uyandıran ve yirminci yüzyıl popüler kültür ikonu haline gelen Meksikalı sürrealist ressam Frida Kahlo’nun hayatını konu alan “Ben Frida Kahlo: Otoportre” 27 Kasım Pazartesi akşamı Ankara Küçük Tiyatro sahnesinde izleyicisyle buluşacak. Ahmet Yapar’ın kaleme aldığı, Ozan Demircioğlu’nun yönettiği “Ben Frida Kahlo: Otoportre”de Frida’nın aşkları, acıları, hayalleri ve devrim inancıyla geçen yılları Fatmanur İsmailçebi’nin tek kişilik performansıyla sahnede hayat bulacak.

Eşsiz sesi ve kültleşen şarkılarıyla Türkçe pop müzik tarihine damga vuran ve sanat hayatında 30 yılı geride bırakan Sertab Erener, 17 Kasım Cuma akşamı Congresium Ankara sahnesinde ve Türkçe pop müziğin en iyi kadın vokallerinden Sıla 24 Kasım Cuma akşamı TED Ankara Koleji Sahne Sanatları ve Gösteri Merkezi- Ata Sahne’de KerkiSolfej organizasyonuyla sevenleriyle buluşacak.

İşgal yıllarının İstanbul'unda hiç ummadığı bir şekilde işgal orduları kumandanı Amiral Colthart'ın emir subayı olmak zorunda kalan Yüzbaşı Süha, çıkardıkları mizah dergisinde Amiral'in kafasını balkabağı olarak çizdikleri için gazeteleri kapatılan Süha'nın kardeşi Kemal ve onun arkadaşı Falih’in hikayesini odağına alan "Bu da Geçer ya Hu" işgal acısı çeken İstanbul'un, her ne pahasına olursa olsun mücadele eden insanlarını anlatıyor. Uğur Saatçi tarafından kaleme alınan ve Caner Karadağ’ın rejisiyle sahnelenen “Bu da Geçer ya Hu” savaşın tozu dumanı, işgalin hüznü içinde gülümseten bir kesit sunuyor. Oyuncu kadrosunda Mehmet Ali Çetintaş, Umut Görkem Demir, Caner Karadağ, İbrahim Sevinç, Volkan Özbay, Merve Parlak, Emre Ayalp, Ezgi Gülen, Mehmet Akif Tosun, Lara Mutlu, Özcan Özdemir, Erdeniz Altin ve Utku Hançer’in yer aldığı Perde Sanat Tiyatrosu yapımı "Bu da Geçer ya Hu" 23 Kasım Perşembe akşamı Bilkent Center ve 29 Kasım Çarşamba akşamı Çankaya Yılmaz Güney Sahnesi’nde Ankaralı tiyatro severlerin karşısına çıkacak.

Rize’de “Turna Misali” 

Sarıkeçili Yörüklerinden Aksak Ailesi’nin otoriter aile reisi Gülsüm Ana, mevsimlik göç için hazırlıklara başlar. Ancak aile üyeleri ve diğer yörükler onunla aynı fikirde değildir. Gülsüm’ün kocası Cemal, göçü bırakıp yerleşik hayata geçmek istemektedir. Gülsüm’ün damadı Mustafa traktör alıp traktörle göç etmekten yanadır. Gülsüm ise göçün geleneksel şekilde, develerle ve yürüyerek yapılmasında ısrarcıdır. Gülsüm’ün en büyük destekçileri yarım akıllı oğlu Nurettin ve torunu Elif’tir. Gülsüm ailesini ve diğer yörük ailelerini ikna etmeye çalışırken, valiliğin göçü engelleyeceğine dair bir söylenti yayılmaya başlar. Gülsüm her ne pahasına olursa olsun göç etmeye kararlıdır. Yönetmenliğini İffet Eren Danışman Boz’un, yapımcılığını İEDB Film adına Eyüp Boz’un üstlendiği “Turna Misali”, dünya prömiyerini 34. Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleştirerek festivalin “Asian Future” bölümünde yarıştı. Başrollerini Sennur Nogaylar, Necmettin Çobanoğlu, Timur Ölkebaş ve Zeynep Elçin’in paylaştığı “Turna Misali” 9 Kasım Perşembe akşamı Turan Bulak Gösteri ve Sanat Merkezi’nde sinemaseverlerle buluşacak.

İzmirliler tiyatroya doyacak

Türkiye’nin özel tiyatro tarihine ismini altın harflerle yazdıran ve 2013 yılında aramızdan ayrılan Aysa Organizasyon ve prodüksiyon Tiyatrosu kurucusu Alaittin Eraslan’ın ismini yaşatmak için düzenlenen ve bu yıl. Beşinci kez tiyatro severleri ağırlamaya hazırlanan “Alaittin Eraslan Tiyatro Günleri” kapsamında; günlük hayatının sıkıcılığı içinde kaybolmuş ve birçok kadın gibi artık hayallerini bile unutmuş olan Shirley Valentine’nin öyküsünü anlatan “Shirley” 9 Kasım Perşembe akşamı Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda sahnelenecek. “Alaittin Eraslan Tiyatro Günleri” kapsamında ayrıca; kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesini anlatan “Bir Halk Düşmanı” 14 Salı akşamı Narlıdere AKM - Gürdal Tosun Tiyatro Salonu’nda ve Devrim Yakut ile Altuğ Görgün’ün başrolleri paylaştığı ve Nermin Yıldırım tarafından kaleme alınan “Üç Eksi Bir” 21 Kasım Salı akşamı İzmir Sanat Merkezi’nde İzmirli tiyatro severlerle buluşacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nde oyunları en çok sahnelenen yazarların başında gelen Lauren Gunderson’un 2018 yılında kaleme aldığı, Ahmet İlker Ergin yönetimi ve Nilperi Şahinkaya’nın dinamik oyunculuğuyla tempolu bir koşuya dönüşen “Doğal Afet” 6 Kasım Pazartesi akşamı; yaşadığı dönemde gösterdiği güçlü duruşuyla kendine hayran bırakan Lillian Hellman'ın McCarthy çetesinin 1950’lerde yaratığı baskı sebebiyle kısıtlanmış sanat ve politikayla savaşını anlatan “Güneyli Kadın”  15 Kasım Çarşamba akşamı İzmir Sanat Merkezi’nde tiyatro severlerle buluşmaya hazırlanıyor.

24. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde Ahmet Sami Özbudak’a her sene ilk kez o yıl sergilenmiş olan en başarılı yerli oyunun yazarına verilen Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’nü getiren “Gomidas”, 18 Kasım Cumartesi akşamı Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda seyircisiyle buluşacak. 40 kişilik topluluğuyla Lusavoriç Korosu’nun eşlik ettiği oyun, Osmanlı döneminde Kütahya’da dünyaya gelmiş, yolu Eçmiyadzin, İstanbul, Berlin ve Paris’e düşmüş; Ermeni, Anadolu ve dünya kültürüne derin izler bırakmış, müzikolog, besteci ve koro şefi bir rahip olan Gomidas Vartabed’in hayatının son 18 yılını sessizliğe gömülerek geçirdiği akıl hastanesinde, yakın arkadaşının ona miras bıraktığı hayalî koyunun peşinden seslenerek, seyirciyi kendi hayat hikayesinde sıra dışı bir yolculuğa çıkarıyor.

Fransız yazar Fred Radix’nin Paris tiyatrolarının, seyirci arasına karışarak doğru zamanda alkışlatmakla görevli şakşakçılar sayesinde başarı kazandığı 1800’lü yılları anlattığı “Şakşakçılar” TiyatrOPS yapımıyla seyircinin karşısına çıkıyor. Gülce Ünlü’nün çevirisi, Emrah Eren’in proje danışmanlığıyla hayata geçirilen oyunda Çağlar Çorumlu hem yönetmen koltuğunda oturuyor hem de başrolü üstleniyor. Seyircinin de katılımıyla müzik ve mizah dolu bir serüvene dönüşen “Şakşakçılar” 29 Kasım Çarşamba akşamı Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu’nda İzmirli tiyatro izleyicilerin karşısında olacak.

Birbirinden renkli ve keyifli etkinlikler Eskişehir’de

Kendi tarzıyla yeniden yorumladığı cover şarkıların yanı sıra özgün şarkılar ve albümlerle son dönemde müzik dünyasının en popüler kadın yorumcuları arasında adı anılan Melek Mosso, 15 Kasım Çarşamba akşamı The Garden&Mazi Restaurant’ta Eskişehirli sevenleriyle buluşacak.

Yıl 2012. Kral III. Richard'ın kemikleri Leicester'da bir otoparkta bulunur. Kemiklerin adli tıp uzmanlarınca araştırılıp, kanıtlanması uzun bir zaman alacaktır. Londra’da çoğunlukla sıra dışı sanat oyunları üreten küçük bir tiyatro ise aynı dönemde istek üzerine III. Richard oynayacaktır. Bu arada tiyatroya sığınan ve polis tarafından aranan kimliksiz kriminal bir adam vardır. Tiyatroya sığınan “Richard” önce oyundaki Richard rolünü, daha sonra da oyunun sahneye konuluşunu üstlenir. “Bozuk yapısı” gereği var olan düzene devletin ya da tiyatronun yapısına karşıdır. Bir yandan hoşgörülü ve demokrat sanatçıların desteğini alırken, diğer yandan tiyatrodaki yapıyı bozmakta, sanatın kurumsal etik ya da hiyerarşik her şeyine karşı gelerek, ortaya alışılagelmemiş bir Richard prodüksiyonu çıkarmaktadır. Drag Queen showlarından, moda defilelerinden ilham almakta, oyuncu olmayan insanları oyuna yerleştirmekte tiyatronun çatısından, insanların özel hayatlarına kadar maddi manevi her şeyi yıkmaktadır. Tiyatro bir facia ile sarsılır. Bu sırada Krallık, III. Richard’ın cenaze törenine hazırlanmaktadır. Okan Bayülgen’in bu yeni yüzyılın ilk çeyreğinden baktığı ve modern filozofların yaklaşımlarıyla ele Richard’ın gerçekliğini, Shakespeare’in Richard’ı hikayeleştirmesini tartışmaya açtığı Richard performansıyla 19 Kasım Pazar akşamı Eskişehir, Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’de tiyatro severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım

Bir adam, sözlük, Thom Pain, yalnızlık, çocukluk, bir arı ya da kelimeler, bencillik, aşk, kaybetmek, çok aşk, çok kaybetmek ve bir köpek; kocaman gözleri olan bir köpek. Tek kelimeyle kusursuzluk diye tarif edilen bir aşkın içinde çok severken gidebilmek ya da romantizmin jargonunun dengeli olmak, beraber zaman geçirmek, dışarı çıkmak olarak belirlendiği bir dünyada bu kelimelerdeki acıyı anlamak için ciddi sarsılmalar, görme kaybı ve bir yıl evden çıkmama gerekliliği. Gerçek hayatın, insan ve hayvan arasındaki ilişkinin yakın bir örneği olan çok severken kaybedenlerin oyunu “Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım” Hakan Kurtaş’ın tek kişilik performansıyla 20 Kasım Pazartesi akşamı İzmir Sanat Merkezi ve 27 Kasım Pazartesi akşamı Samsun Kültür Sanat Merkezi’nde tiyatro severlerle buluşacak.

Velet turnede!

“Çatla”, “Salına Salına”, “Aşk Sadece Anlayana”, “Sazımı Duvara Astım”, “Gözlerimi Kapattım” gibi hit şarkılarıyla Türkçe Rap müziğinde isminden söz ettirmiş olan Velet kasım ayı boyunca kapsamlı bir turne ile Türkiye’nin dört bir yanında sevenleriyle buluşacak. Velet, turnesi kapsamında; 14 Kasım Salı akşamı Holly Stone Performance Hall Antalya, 15 Kasım Çarşamba akşamı Adana The Chapel, 17 Kasım Cuma akşamı Niğde Casablanca, 21 Kasım Salı akşamı IF Performance Hall Ankara ve 29 Kasım Çarşamba akşamı Konya Inferno Clup sahnesinde Kütahya’da sevenleriyle buluşacak.