Ningxia Üniversitesi Çin Arap Ülkeleri Araştırma Enstitüsü Başkanı Li Shaoxian, CGTN Türk'e konuştu. 7 Ekim sonrası bölgedeki gelişmeleri değerlendiren Li "tün ülkeler olarak ABD ve İsrail’e baskı yapabiliriz. ABD’ye dönük hem yurt içinde hem de yurt dışında baskı artıyor. Bana kalırsa Çin, Türkiye, Arap ülkeleri, Rusya ve diğer ülkelerin bu konuda eşgüdüm halinde çalışarak baskıyı büyütmesi gerekiyor. " dedi.

İsrail’in 7 Ekim’de Filistin’e dönük başlattığı saldırılar uluslararası toplumun en büyük sınavlarından birini oluşturuyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve onu takip eden birkaç ülke dışında devletlerin neredeyse tamamı İsrail saldırganlığına karşı ayağa kalktı. Bu ülkeler arasında Çin’in şüphesiz ki önemli konumu var.

Orta Doğu’daki krizlerde pek alışık olmadığımız biçimde gazetelerin birinci sayfalarında, haber kanallarında Çin’in açıklamalarına yer veriliyor. Çin’e dönük artan ilginin arkasında Çin’in yükselen ekonomik ve diplomatik gücü ama özellikle de Orta Doğu ülkeleri ile angajmanı yer alıyor. Suudi Arabistan ve İran gibi yan yana gelmesi olanaksız kabul edilen iki ülkenin ilişkilerini Beijing’de normalleştirme kararı alması Çin’in bölgede ne derece etkin bir aktör olduğunu kanıtlıyor.

“BARIŞ İÇİN GÜÇLÜ BİR ÜLKENİN İRADESİNE İHTİYAÇ VARDI”

“Çin, Orta Doğu’da hangi yol haritasına göre ilerliyor?” “İsrail-Filistin sorunu Beijing’de nasıl yankılanıyor?” “Çin çözüm için hangi adımları atabilir?”

Tüm bu soruların yanıtını bulmak için CGTN Türk stüdyolarında Ningxia Üniversitesi Çin Arap Ülkeleri Araştırma Enstitüsü Başkanı Li Shaoxian ile bir araya geldik. Li Shaoxian, sadece akademi dünyasında tanınan bir isim değil. Uzman olarak sıklıkla televizyonlara çıkması Li’yi ülke çapında görünür hale getirmişti.

Li Shaoxian’a göre Çin’in bölgede Kuşak ve Yol İnisiyatifi ve “Küresel Güvenlik İnisiyatifi”ne bağlı kalarak ilerliyor. Kuşak ve Yol İnisiyatifi bölgenin kalkınmasına destek sunarken, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in 2022 yılında ilan ettiği Küresel Güvenlik İnisiyatifi ise ihtilaflı ülkeleri aynı masada buluşturmayı amaçlıyor. Çin-Arap Ülkeleri Araştırma Enstitüsü Başkanı Li’ye göre, ABD’nin bölgedeki etkisi azaldıkça bölge İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin barışa karşı ilgisi arttı. En önemli noktanın ülkelerin barış iradesi olduğunun altını çizen Li, Tahran ve Riyad arasındaki normalleşmeyi örnek göstererek “Bu koşullar oluşmadan Çin dâhil hiçbir ülke barışı sağlayamazdı. Barış için güçlü bir ülkenin iradesine ihtiyaç vardı. Bu ülke işte Çin.” diye konuştu.

BARIŞ İÇİN ABD VE İSRAİL’E BASKI YAPMAK GEREKLİ

Suudi Arabistan ve İran, İsrail ve Filistin, İsrail ve İran arasındaki ilişkinin Orta Doğu’daki barış için kritik olduğuna dikkat çeken Li Shaoxian, “Şu an en acil olanı Filistin ve İsrail ilişkisinin kurulması” dedi. Li Çin’in İsrail-Filistin konusuna dair 3 temel prensibini ise şöyle özetledi:

“İlk olarak Çin öteden beri Filistin’in bağımsızlığına destekliyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana aynı görüşteyiz. İkincisi Çin, nereden ve kimden gelirse gelsin sivillere dönük her türlü saldırıya karşıdır. Üçüncü olarak İsrail’in uluslararası hukuka aykırı eylemlerde bulunduğu için bunu kınıyoruz. Çin’in tutumunu İsrail hoş görmedi ve İsrail’in Çin’e yönelik tutumunu etkiledi. Çin adaletin ne olduğunu biliyor ve haklının yanında. Biz İsrail-Filistin çatışmasının meydana gelmesinin bir nedeni olduğunu biliyoruz.”

“ABD’YE BASKI YAPILMASI GEREKİYOR”

7 Ekim’de başlayan saldırıların yakın zamanda sona ermeyeceği öngörüsünde bulunan Li Shaoxian, ABD ve İsrail’in rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Şu an itibariyle İsrail üzerinde büyük ve somut bir etkiye sahip olan tek ülke ABD’dir. İsrail sadece ABD’yi dinliyor. Şu anki en büyük sorun ABD’nin İsrail’in tarafında olmasıdır. Biden yönetimi aslında iki devletli çözüm planına destek verdiğini söylüyor ancak somut bir eylemde bulunmuyor. Bu yüzden bence 7 Ekim’de başlatılan çatışmaların asıl nedeni Biden yönetiminin iki devletli çözümü hızlandırmamasıdır. Çatışmaların ardından bütün ülkeler ateşkes çağrısı yaparken ABD buna katılmadı. Şimdi ne yapabiliriz? Bütün ülkeler olarak ABD ve İsrail’e baskı yapabiliriz. ABD’ye dönük hem yurt içinde hem de yurt dışında baskı artıyor. Bana kalırsa Çin, Türkiye, Arap ülkeleri, Rusya ve diğer ülkelerin bu konuda eşgüdüm halinde çalışarak baskıyı büyütmesi gerekiyor. “

Hibya Haber Ajansı