Prof. Dr. Tarhan, orantısız güçle bir savaşın yaşandığına dikkat çekerek, Üsküdar Üniversitesinde 300’e yakın Filistinli öğrenci ve bir de akademisyen olduğunu, onlardan birinin ‘Benim ailemden 21 kişi öldü’, bir diğerinin ‘Anneme telefon ediyorum, annem çok şükür hayattayım diyor’ dediğini anlattı.

Siyaset biliminde sivillere, kadınlara ve çocuklara uygulanan silahlı eylemlerin terör olarak kabul edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Bu nedenle devlet terörü veya herhangi bir örgüt terörü olması fark etmiyor. Bu o bölgedeki insanların da psikolojisini etkiliyor, bütün dünyanın da psikolojisini etkiliyor ve dünya ciddi bir sınavdan geçiyor. Filistin’deki zulmü protesto için Amerika’nın tarihinin en büyük yürüyüşlerinden birisi yapıldı. Bu aslında küresel vicdanın harekete geçmeye başladığını gösteriyor.”

“Zulme uğrayan insanlar potansiyel terörist oluyor”

Filistin’de mücadele eden Kassam Tugaylarının yüzde 80’inin yetim çocuklardan oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Terörle öldürülen insanlar, böyle zulme uğrayan insanlar potansiyel terörist oluyorlar. Bu nedenle terörü terörle öldürmek çözüm değildir. Bunu dünyanın öğrenmesi gerekiyor. Maalesef bu çocukların önemli bir kısmı terörist adayı olacaklar, bunu bilmek gerekiyor.” dedi.

Hibya Haber Ajansı