Uyuzun gözle görülemeyen bir akarın neden olduğu, çok kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri hastalığı olduğunu belirten uzmanlar, uyuzun tüm dünyada yaygın olduğunu, her ırktan ve sosyal sınıftan insanlarda görülebildiğine dikkat çekti.

Hastalığın genellikle uyuz olan bir kişiyle doğrudan, uzun deri teması yoluyla bulaştığını ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Cinsel partnere ve ev halkına da kolaylıkla yayılır. Dolaylı olarak uyuzlu kişinin kullandığı giysi, havlu veya yatak takımı gibi eşyaların paylaşılmasıyla da yayılabilir. Okul, kışla, huzurevi gibi toplu alanlarda bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, çocuk ve yaşlıda bulaşma daha kolaydır.” dedi.

Dr. Dilek Leyla Mamçu,uyuzun ok kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri hastalığı olduğunu dile getirdi. Mamçu, “Uyuz tüm dünyada yaygındır, her ırktan ve sosyal sınıftan insanlarda görülebilir. Bakım evleri, kreşler, hapishaneler, aşırı kalabalık ve hiçjyen koşullarının yetersiz kaldığı topluluklar uyuz salgınlarının ortaya çıkabileceği yerlerdir.” ifadesini kullandı.

Hastalığın genellikle uyuz olan bir kişiyle doğrudan, uzun deri teması (en az 15-20 dakika) yoluyla bulaştığını ifade eden Mamçu, “Cinsel partnere ve ev halkına da kolaylıkla yayılır. Dolaylı olarak uyuzlu kişinin kullandığı giysi, havlu veya yatak takımı gibi eşyaların paylaşılmasıyla da yayılabilir.  Okul kışla huzurevi gibi toplu alanlarda bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, çocuk ve yaşlıda bulaşma daha kolaydır.” açıklamasında bulundu.  

Uyuzun en önemli belirtisinin şiddetli gece kaşıntısı olduğunu da vurgulayan Mamçu, şöyle devam etti:

“Kaşıntı el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, bilekler, koltuk altları, dirsekler ve kasıklarda ön planda olmakla birlikte tüm vücutta görülebilmektedir. Bazen bu döküntüleri kaşımak ciltte ikincil bakteriyel infeksiyonlara neden olabilmektedir. Eğer kişi daha önce hiç uyuz geçirmemişse belirtilerin ortaya çıkması 4-8 hafta sürebilir. Daha önce uyuz geçirmiş bir kişide semptomlar genellikle temastan çok daha kısa sürede ortaya çıkabilir. Uyuz bulaşmış bir kişi, henüz belirtileri olmasa bile hastalığı yayabilmektedir.”

Mamçu,uyuzun kesin tanısı için dermoskopi veya deri kazıntılarının mikroskobik incelemesinde akar, akar yumurtaları veya akar dışkısının (scybala) tanımlanması gerekmekle birlikte, bu testlerin yapılabilmesinin her zaman mümkün olamadığını ifade etti.

Dr. Dilek Leyla Mamçu, uyuz tedavisinin Scabies akarını ve yumurtalarını öldüren krem veya losyonlar veya tablet ile yapıldığını kaydederek, “Yüzde 5 permetrin içeren kremler, bir hafta arayla iki kere uygulanır, gerekmesi halinde ek dozlar da verilebilir. Yetişkinler, 2 aylıktan büyük çocuklar, gebeler ve emzirenler permetrinle tedavi edilebilir. Permetrin yıkanmadan önce deride 8-14 saat kalmalıdır.” şeklinde bilgi verdi.

Dirençli vakalarda, banyo olanağı bulunmayan koşullarda ve bağışıklık sistemi bozuk olan kişilerde bir hafta arayla iki doz oral ilaç tabletinin oldukça etkili olduğunu söyleyen Mamçu, ülkemizde de bulunan bu tabletin küçük çocuklarda ve gebelerde kullanılmaması gerektiğini ifade etti.

Uyuz tedavisinde dikkat edilecek noktalar

Tedavinin kişinin yaşına, bağışıklık sisteminin durumuna göre değişkenlik gösterdiğini dile getiren Mamçu, şöyle devam etti:

“Tedavide değişik ilaçlar kullanılabilmekle birlikte, hangi ilaç kullanılırsa kullanılsın uyulması gereken bazı kurallar vardır: Aynı yaşam ortamını paylaşan tüm aile bireylerinin, o anda aktif şikâyetleri olmasa bile aynı anda tedavi edilmesi tedavinin başarısını etkileyen en önemli noktalardan birisidir. Son 6 hafta içinde aynı evde yaşayanlar, uzun süreli deri teması bulunanlar, cinsel temaslılar mutlaka tedavi edilmelidir. Topikal losyonu uygulamadan önce mutlaka iyi bir banyo ve keselenme şarttır. Bu, derinin hemen altına yerleşmiş parazitle ilacın temasını kolaylaştıracaktır. Kullanılan krem veya losyonun tüm vücut yüzeyine uygulanmasına dikkat edilmelidir. İlaç üretici tarafından önerilen süre boyunca vücutta bırakılmalıdır."

Mamçu, uyuz tedavisi sonrasında kaşıntı ve hastalık belirtilerinin 2-6 hafta kadar devam edebileceğini, bu durumda veya yeni tünel veya döküntülerin ortaya çıkması halinde tekrar tedavi gerektiğini belirtti.

Hibya Haber Ajansı