ardından asıl buluşma mekanımız olan Galatasaray Meydanı’nı kapatan polisSesimizin, sözümüzün mekanı Galatasaray Meydanı’na en yakın noktadan devlete,

inkara ve cezasızlığa son vererek zorla kaybetme suçlarında maddi gerçeği açığa

çıkartma, suçun faillerini yargılayarak cezalandırma yükümlülüğününü yerine getirme

çağrımızı yineliyoruz.

Devletin sorumluluklarını hatırlatmak ve gözaltında kaybedilen insanların hikayelerini

kamuoyuna duyurmak, unutulmalarının önüne geçmek kararlılığımızı sürdürüyoruz.

974. haftamızda 43 yıldır inkar ve cezasızlıkla unutturulmak istenen Hayrettin Eren

dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.

26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında

hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul

Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin,

arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet

Müdürlüğü’ne götürüldü.

Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda

bekleyen annesine “Gözaltında böyle biri yok!” denildi. Emniyetin bahçesinde duran

otomobili gösterip, “Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?” diye ısrar eden Elmas

Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi.

Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede

işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak onun gözaltına alındığı inkâr

edildi.

2

Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 43

yılda da ailenin tüm girişimlerine rağmen hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti

gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı. Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve

adaleti aramaktan vazgeçmedi.

974.haftamızda Gözaltında bir kez daha “Hayrettin Eren’in akıbeti açıklanana, korunan

failleri yargılanıp, cezalandırılana, adalet sağlanana kadar bu dava bizim için

kapanmayacak” diyoruz.

Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten,

devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu

hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Cumartesi Anneleri

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon