KİLİS (AA) - CEBRAİL CAYMAZ - Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca'nın eşi Ayten Yavaşca, geçen yıl vefat eden hayat arkadaşını, müzeye dönüştürülen doğduğu evi ziyaret ederek yad etti.

Ayten Yavaşca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülen, 61 yıl aynı yastığa baş koyduğu eşi Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca'nın isminin verildiği müzeyi gezdi, eserleri inceledi.

Yavaşca, AA muhabirine, 1960 yılında İstanbul'da hemşire okulunu okuduğu sırada son stajını yaparken ilk yardım hastanesinde çalışan Prof. Dr. Yavaşca ile tanıştığını anlattı.

Eşiyle 61 yıl evli kaldıklarını anlatan Yavaşca, hem hekimliği zamanında hem de 1975-1976'da konservatuvara geçtiğinde beraber çalıştıklarını belirtti.

Ayten Yavaşca, eşinin duayen olduğunu ifade ederek, "Büyük bir hoca, saygı duyduğum bir kişiliği vardı. O benim için çok büyüktü, ona ulaşılamayan, zarif, kibar bir beydi. Sevecendi, bütün canlıları severdi. Hastalarına çok düşkündü. Kanarya meraklısıydı. Muayenesinde 60 tane kafeste kanaryaları vardı. Her cumartesi hemen hemen Sarıyer'e bülbül sesi dinlemeye giderdik." dedi.

- "Onu çok arıyorum"

Eşinden ayrı bir yılın çok kötü geçtiğine işaret eden Yavaşca, şöyle konuştu:

"En son onu 23 Aralık günü hastanede gördüm ve o gün sabaha karşı vefat etti. 25 Aralık'ta da onu arzu ettiği gibi Yahya Efendi Türbesi'ne defnettik. Mezarını da yaptım. Mezar taşına da onun sevdiği bir beyiti vardı, onu yazdım. Bu Aralık ayının 25'inde de mezarı başında bir tören yapacağız, onu anacağız."

Eşiyle sohbet etmeyi çok özlediğini anlatan Ayten Yavaşca, "Çok çeşitli konularda oturur anlaşabilirdik. Yani müzik konusunda, hekimlikte anlaşırdık. Onu çok arıyorum. Çünkü öyle bilgili, sevecen bir eş bulmak çok zor." ifadelerini kullandı.

Eşinin doğduğu evin müze olması için çok uğraştığını vurgulayan Yavaşca, bu talebi yerine getiren Kültür ve Turizm Bakanına teşekkür etti.

Kilis'e her geldiğinde ilk olarak müzeyi ziyaret ettiğini, burada eşinin hatıralarını yaşadığını ifade eden Yavaşca, "Burada yapılan heykeli evdeki nota çalışması gibi. Sanki evde oturmuş berabermişiz orada beste yapıyor gibi yaşadım. Çok güzel günler, anılarım var burada. Çok anılar yaşıyorum. Tabii içim duygu dolu. Şimdi onları tek tek anlatamıyorum ama çok üzülüyorum. Keşke hayatta olsaydı da gelip burayı gezebilseydi. Ne kadar memnun olurdu, nasıl mutlu olurdu." diye konuştu.