Öncelikle çocuk evlerindeki personelin nitelik ve niceliği sorununu hatırlatan Ekmen, “Bakanlığınızın isminde ‘Aile’ geçiyor ve aile benim de inanç olarak siyaseten, doğruluğuna, gerekliliğine, kutsallığına inandığım, Anayasa'mızda da yerini bulmuş bir kurum. Sayın Cumhurbaşkanı da sıklıkla aile üzerinden siyasi değerlendirmelerde bulunuyor, Anayasa değişikliği teklifine kadar giden birçok süreci tartıştık ancak maalesef, aileyi sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik olarak bir bütün olarak ele alıp destekleyen politikalar yerine aile karşıtı, şeytanlaştırıcı ve ötekileştirici düşmanlar yaratılarak bu siyaset güdülüyor. Kâh yaşam tarzı sebebiyle kâh bireysel tercileri nedeniyle bir gün bir sporcu, diğer gün bir sanatçı, diğer gün bir siyasetçi hedef alınarak aile kurumunun kutsallığına atıfta bulunuluyor. Oysa siz de taktir edersiniz ki karşıtlıklar üzerinden bir politika geliştirilmez ancak doğru, zamanlı ve çerçeveli politikalarla aileyi güçlendirebiliriz.” dedi.

‘Aile programlarında akla ziyan diyaloglar geçiyor!’ diyen Ekmen şunları söyledi:

“Bununla ilgili şöyle kısa bir Google'lama yaptım, önce bunları okuyup okumamakta tereddüt ettim, biraz da böyle utandım ama sonra her gün 10 milyon kişiye bunlar izletiliyorsa ben de size hatırlatabilirim diye düşündüm. ‘Mükerrem'in on aylık bebeğinin babası sevgilisi Talip'mi? Emine'nin evlatlık verdiği 12 yaşındaki kız çocuğunun babası Turgay mı? Akıllara durgunluk veren olay; 11 yaşında babası bildiği kişinin üvey babası olduğunu, 18 yaşında ise dayısının babası olduğunu öğrendi. Melahat'in 2 yaşındaki çocuğunun babası Muhammet Güneş mi? Betül'ün kocası şu mu? Beş aylık kızımın babası Enis değil, bilmem kim.’ Buna benzer burada yüzlerce örnek var.

Hibya Haber Ajansı