Avşar, yaşananın konut krizi değil, barınma krizi olduğunu ifade ederek, “Devlet olarak düşük faizli ve uzun vadeli kredi sağlanamıyorsa, ki dar gelirlinin konut sahibi olması için en önemli destek budur, kiralanabilir sosyal konut üretilemiyorsa, üst gelir gruplarına hitap eden konut üretiminden elde edilen gelir ile düşük ve orta gelir grubu için konut yapma kotası konulmuyorsa bu sorun çözülmez.” dedi.

Türkiye’nin yüzde 56’lık konut sahipliği oranı ile Avrupa ortalamasının çok altında kaldığını söyleyen Avşar, kiracı sorunlarının her geçen gün daha da büyüdüğünü, cinayetler, kavgalar, adli vakalarla bu işin toplumsal krize doğru giderek daha fazla evirildiğini söyledi.

Avşar, maliyetlerin dövize endeksli arttıkça arttığını, piyasanın alım gücünün de aynı hızla düştüğünü kaydederek, “Yani İnşaat sektörü krizdedir. Sadece özel değil, kamuda da durum aynıdır. Artan maliyetlerle belediyeler parke taşı bile döşeyemez durumda. Çünkü ihalelere teklif veren dahi yok.” şeklinde konuştu.

Hibya Haber Ajansı