İSTANBUL (AA) - "Dünyaya Türk Kahvesini Sevdiren Marka" olarak bilinen Arzum OKKA, Türk kahvesinin İstanbul'da ilk kavrulduğu yer olan Beta Yeni Han'da düzenlenen etkinlikte kurduğu stant ile katılımcılara birbirinden lezzetli kahve ikramında bulundu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Arzum OKKA, UNESCO'nun Türk kahvesini, "Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi"ne dahil edilişi ve 5 Aralık'ın "Dünya Türk Kahvesi Günü" olarak kutlanışının 10. yılına özel düzenlenen etkinliklere desteklerini sürdürüyor.

Bu yıl Beta Yeni Han'da "Türk Kahvesi ile Gelenekselden Yeni Nesile Yolculuk’" temasıyla düzenlenen etkinlikte Arzum OKKA, kurduğu özel standı ile kahveseverleri birbirinden lezzetli Türk kahvesi çeşitleri ile buluşturdu. Türk kahvesinin tarihine ve Türk kahvesine ait hikayeler eşliğinde değinilen etkinlikte, alanında uzman isimlerin katıldığı seminerler, workshop ve paneller gerçekleştirildi.

Türk Kahvesi Hikayesi paneline konuşmacı olarak katılan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Türk kahvesine olan tutkusunun yanı sıra 5 Aralık’ın Dünya Türk Kahvesi Günü olarak kutlanışının hikayesini anlattı.

- "Bu özel gün, gelecekte de yaşayacak olan kültürümüzün en değerli mirası olacak"

Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Kolbaşı, 5 Aralık’ın "Dünya Türk Kahvesi Günü" olarak kutlanmasında özel çabalarının olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Türk kahvesinin kültürel değerinin ulusal ve uluslararası bilinirliğine katkıda bulunmak isteyen gönüllülerin bir araya gelmesiyle 2008 yılında kurulan Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği (TKKAD) ile Türk kahvesini 2013 yılı sonunda UNESCO'ya götürdük. UNESCO, 5 Aralık 2013'te Türk kahvesini, 'Türkiye'nin somut olmayan kültürel bir değeri' olarak tescilledi ve 'Bu kahvenin ince çekilmesi ve pişiriliş şekli Türkiye'ye aittir.' dedi. Türk kahvesine tutkulu birisi için son derece önemli bir başarı. Derneğimizin de katkılarıyla birlikte bu yıl Türk kahvesi ve onun değişmez geleneğinin, UNESCO tarafından tescilinin yıl dönümü olan 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nün 10. yılını kutluyoruz. Bu özel gün gelecekte de yaşayacak olan kültürümüzün en değerli mirası olacak. Böylesi bir güne adımı yazdırdığım için son derece büyük bir gurur duyuyorum."

Türk kahvesi ve kültürünü dünyaya tanıtımını marka olarak misyon edindiklerini de kaydeden Kolbaşı, bu kültürün ve Dünya Türk Kahvesi Günü altında yatan başarının, sadece bir kurum ya da bir kişinin eseri olmadığının, 500 yıllık yaşanmışlıkla gelişen, hayatın, en önemli kararların merkezinde kendine yer edinen kültürün herkese ait olduğunu aktardı.

Kolbaşı, bu kültürü, başarıyı ve özellikle bu özel günü herkesin sahiplenmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Kültürümüzün tanıtımı için herkesin yurt içinde ya da yurt dışına kahvemizi temsil etmesi son derece önemli. İstiyorum ki tüm dünya, Türk kahvesinden haberdar olsun. Kahvesini içerken de benim yaşadığım hazzı, keyfi yaşasın. Bunun için de katıldığım her konferans ya da panelde, yurt dışında hangi restoran ya da kafeye giderseniz gidin mutlaka bir Türk kahvesi isteyin diyorum. Bugün menüde o kahve olmayabilir ancak o menüye girmesini bu bilinçle sağlayabiliriz. Yine aynı şekilde ülkemizde kafe, restoran ya da otel sektöründe hizmet veren firmalar, misafirlerine Türk kahvesi ikram etsinler. Yabancı turistleri kültürümüzle kahvemizle tanıştırsınlar."