Daha sonra da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a ve YSK Başkanı Ahmet Yener’e durumu TBMM Genel Kurul konuşma metninin ekli olduğu birer notla ileterek konuya dikkatlerini çekti.

Ekmen, Genel Kurul’da Diyarbakır, Batman ve Siirt illerini ziyarette bulunduğunu ve bu ziyaretlerde özellikle Siirt’te yoğun yaşanan fakat diğer illerde de yaşanmış olan küçük ilçelerdeki seçmen taşıma hareketlerinin bu bölgelerde çok ciddi bir sosyal gerilime dönüştüğünü belirtti. Adres değişikliğinde bulunma süresinin 1 Ekim 2023 tarihi itibariyle sonlandığını söyleyen Ekmen, Mahalli İdareler Genel Seçimi resmi takviminin 1 Ocak 2024’te başlayacağını ve 4 Ocak’ta askıya çıkacak olan listelerin bu bölgelerde titizlikle incelenip usulsüzlük olması durumunda gerekli itirazların yapılacağını ifade etti.

Mehmet Emin Ekmen; Pervari, Şirvan ve Eruh gibi seçmen sayısının 3 ila 5 bin arasında değişen ilçelerde bini bulan seçmen hareketliliği yaşandığının iddia edildiğini hatırlattı. Toplam nüfusunun yüzde 25’ine tekabül eden bu sayının çok vahim olduğunu belirten Ekmen, hiçbir siyasi partinin bir sosyal gerilime yol açacak böylesi bir olaydan taraf olduğuna inanmadığını belirtti. İtiraz eden çevrelerin önümüzdeki seçimlerde durumu titizlikle takip edeceği uyarısında bulunan Ekmen, yetkililerden beklentisini şöyle ifade etti:

“Bizim, İçişleri ve Adalet Bakanlığından, Yüksek Seçim Kurulundan ricamız şudur: Kolluk, burada yapacağı incelemede hakkaniyete uygun davransın, bu evleri gerçekten yerinde ziyaret etsin; bu evlerde bu dönemde taşınmış seçmenin nereden geldiğine, bu seçmenin gerçekten bu ilçe sınırları içerisinde yaşayıp yaşamadığına dikkat etsin. Aksi hâlde, kâğıt üstünde yapılacak incelemelerle verilecek ret kararları seçim kampanya dönemince büyük bir sosyal gerilim olarak bize geri dönebilecektir. Mesela, birkaç örnek paylaşmak istiyorum, tabii ki isim bazında değil, vaka bazında: Birincisi, taşrada bulunan karakollardaki subay, astsubay ve uzman çavuşların ilçe merkezlerine taşındığı iddiası var. İçişleri Bakanımız, ilgili il valimiz buna göz yummamalıdır. İkincisi, rekabet olmayan köylerdeki muhtarlara belediye başkan adaylarının ‘Sizin köyde nasılsa rekabet yok, şu kadar seçmeni ilçe merkezine taşıyalım.’ diye yaptığı bir baskı ve aldığı sonuçlar vardır. Üçüncüsü de 2019 seçimleri için sıklıkla dile getirilen 142 belgesiyle kullanılan oylarda birtakım suiistimallerin yaşandığına dair iddialar vardır. Ben Yüksek Seçim Kurulunun ilgili birimleriyle görüştüm. 142 no.lu belgeyle kullanılacak oylara ilişkin ciddi tedbirler alınmış durumda ancak Türkiye'deki bütün elektronik altyapının 142 numaralı belgeyle oy kullanacak bütün seçmenin sadece oy kullandıkları seçmen sandığında değil, aynı zamanda nereye taşındıklarına ve nerede oy kullanacaklarına dair de eğer Yüksek Seçim Kurulu dijital altyapısını kurar ve bunu bütün siyasi partilerin denetimine açarsa buradaki ihtilaflar da ortadan kalkacaktır.”

 

Hibya Haber Ajansı