Demokrat parti 14 Mayıs 1950' de sandıkta" Beyaz bir devrim "yaparak Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmış ve Milleti Nesne ' den Özneye çıkarmıştır.

Demokrat parti tek Parti'nin vatandaşlar arasında açtığı yaraları sarmış ve devletle milleti kucaklamıştır.

Çarenin milletin ortak iradesini ve millî birliğini temsil eden meclis çatısı altında demokratik yapılanmadan geçtiğine inanıyordu.

parti olarak daima vatanın ve milletin birliğini ve bütünlüğünü düşündük.

Menfi milliyetçiliğin, zararlarını nazara vererek, ittihad ve dayanışma içerisinde yaşamamız gerektiğini ülke idaresinde bunu hep gözönünde bulundurduk.

Demokrat kadrolar olarak ülkede evrensel niteliğe sahip demokratik ve hürriyetleri esas alarak, etnik, kimlik ayrıt etmeksizin herkesin hak ettiği görevi liyakat esasına dayandırarak söz ve iş sahibi olmasını sağladık.

Ülke de meydana gelen birlik ve beraberlik havası içerisinde Başbakan Adnan Menderes halkı arkasına katarak on yılda Türkiye'nin gücünü on kat daha büyütü.

Güçlenmemizi istemeyen, Türkiye medeni dünyada söz ve etki sahibi olmasın arzulamayan ecnebi ifşat komiteleri ve onların içimizde ki piyonları darbelerle ve muhtıralarla Büyük ve güçlü Türkiye ' yı imar ve inşa etmek isteyen Demokrat kadroların önünü hep kestiler, sed koydular

Ülkemizin gücünü zayıflatmak ve Çanakkale'de 7 düvele gösterdiğimiz birlik ve beraberlik ruhunu yok etmek ve asil insanları birbirine düşürerek parçalamak, bölmek, zayıflatmak ve böylece kendi projelerinde kullanmayı hep düşündüler.

Bunun ilk fitne ayağı 1960 darbesi idi.

Kahraman ordumuzun içinde alt tabakada olan gözü dönmüş 38 kişiyi ile 1960 darbesi ile bu ülkeye hizmet eden Demokrat parti kadrolarını silah zoruyla iktidardan uzaklaştırdılar.

Demokrat Parti'yi kapatılar Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Menderes' ı, bakanları, milletvekillerini yassı adaya tıkadılar.

Gözleri öyle dönmüştü ki Genel Kurmay başkanını da görevden alıp idamla yargıladılar.

Ordu içinde ne kadar Demokrat ve Millici general ve subay varsa 350 general yaklaşık 3 bin 500 civarında astsubayı emekli ettiler parasını da Amerika dan aldılar.

27 Mayıs darbesinin ardından dört gün sonra da Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan topladıkları 485 kişiyi Sivas Kabakyazı ' da 5 er eğitim tugayında Askeri garnizon içindeki kampta 9 ay zorunlu misafirliğe tabi tutular.

Sivas ' a getirenlerin yaşı 14 ile 70 arasında değişiyordu.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar " Siyasal Kürtçülüğün Merkezi" demişti.

Menderes ' ın Avukatı ve eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk " Apo hareketinin kaynağı" demişti.

Ülkenin ve milletin birlik ve beraberliğini istemeyenler gene fitne tohumlarını bir bir ekiyorlardı.

Bu arada fitne tohumları meyve verince huzursuzluk meydana gelince 27 Mayıs darbecilerinden Numan Esin Yassı adada Menderes ile görüşmek istiyor ve hatıralarında şöyle yazıyor " Arkadaşlara adamları Yassı ' adaya koyduk ama hiç konuşmadık Menderes ' le konuşmak istiyorum dedim Orhan Erkanlı, Dündar Seyhan, İrfan Solmazer, Orhan Kabibay, Fazıl Akkoyunlu ile Yassı adaya gittik." 

Esin görüşmede Kürt sorunu Türkiye ' nın en önemli sorunudur siz hükümet olarak ne yapmayı düşünüyordünüz? diye sormuş.

Menderes ' ın cevabı şu olmuş: " Bizim Çözümümüz demokrasiydi.

Halka vereceğimiz serbestlikle bu işe bir çözüm geleceği kanaatindeydik ve o yönünde hareket ettik.

Böylece halkı yönetime ve ülkeye bağlama yolunu seçtik " 

Başbakan Adnan Menderes tek parti döneminde batıya sürgüne ve tecir göçüne tabi tutulan vatandaşları af etti ve bunların ileri gelenlerini siyasete sokarak milletvekili ve bakan yaparak buyrun gelin hep beraber ülkemize ve bölgelerimize hizmet edelim demiştir.

Adalet partisi ve Doğru yol partisi döneminde da Süleyman Demirel Aynen Menderes gibi Diyarbakır ' da Ensarioğlu ' nu, Kinyas Kartal, Abdülmelik Fırat, Kamuran İnan, Hamid Fendoğlu, Ziyad Ebuziya, Gıyaseddin Emre, Ömer Cevheri ve oğlu Necmettin Cevheri başta olmak üzere herkesi kucaklamıştır ve beraberce çok büyük hizmetlere imza attılar.

Rahmetli Süleyman Demirel " Ben başta sayın Necmettin Cevheri olmak üzere hepsini birinci derece vatansever gördüm ve onlara karşı aklımda hiç olumsuz bir düşünce oluşmadı " demişti sayın Sayın Necmettin Cevheri ' ye söylemişti.

Demokrat parti hiç bir bireyi dışlamadan, mağdur etmeden hizmet etmiştir.

Her zaman suçun ve cezanın şahsiliğini esas tutmuştur.

Bütün her şeyin ilacı Devleti tahakküm aracı olmaktan çıkarıp, hizmet devleti haline getirip her şeyi demokrasi içerisinde çözmektir .

Mustafa Polat Şanlıurfa Demokrat parti il başkanı