TCMB’mizden de 2024 ilk ayı için 250 baz puanlık son artış için destek aldıktan sonra, 2024’e yönelik projeksiyon beklentilerimizi anlattığımız yılın son bültenlerine soru cevaplarla başlayalım.

2024’te merkez bankalarının faiz indirimlerine gitmesi sizce erken bir aksiyon mu olur (ABD’de seçim yılı olmasının FED’i etkilediğinden bahsediliyor, ECB ise henüz indirim sinyali vermemekte kararlı gözüküyor). Her şeye rağmen majör merkez bankalarının faiz indirimlerine 2024’te başlaması küresel enflasyonda kalıcılık veya yeni bir yükseliş dalgası oluşturma riski taşıyor mu?

2024’te merkez bankalarının faiz indirimlerine gitmesi hemen hepsinde enflasyondaki düşüş beklentilerinden iyi seyrettiğinden dolayı sürpriz değil zaruret haline gelmiş görünmektedir. Dolayısıyla Enflasyon, tüketici harcamaları veya işgücü piyasasına ilişkin veriler, çok hızlı kötüleşmiyor veya çok ısınmıyor, dolayısıyla Goldilocks senaryosu gerçekleşmeye devam ediyor. FED Başkanı Powell, Kasım ayındaki başkanlık seçiminin Fed'in eylemlerini etkilemeyeceği konusunda da ısrarcı ve etkisinin olmasını beklemiyoruz. ECB tarafında ise hem durgunluk hem büyüme sorunu nedeniyle faiz indirime gitmesi bekleniyor.Çin tarafında ise deflasyonist baskının gerçek borçlanma maliyetlerini artırması nedeniyle, hızlı ekonomik toparlanmayı desteklemek için yeni yılda daha fazla parasal genişlemeye gitmesini beklemekteyiz. Tedarik zincirindeki rahatlama ve kısıtlamaların yavaşlaması, emtia fiyatlarının toparlanmasına yardımcı olsa da büyümedeki toparlanmayı destekleyeceğinden kalıcı yüksek enflasyon oluşmasını engelleyecektir. IMF’in çekincesi büyüme yavaşlarken parasal sıkılaşmanın enflasyon hedeflerine yakınsamadan gevşetilmesi, fakat , ülkelerin 2024 enflasyon hedeflerine çekirdek dahil baktığımızda neredeyse tüm ülkeler Eylül/Ekim dönemindeki tahminlerini aşağı yönlü revize etmiş ve IMF’nın bu çekincesini katılmadıklarını belirtmişlerdir.

Merkez bankaları politikaları 2024’te hisse senedi piyasalarını ve altını nasıl etkiler? Faiz indirimleri olursa resesyon riskinin azalması ihtimaliyle endüstriyel metal piyasasında canlanma yaşanır mı?

Hisse senetleri dahil çoğu riskli varlığın bir “yumuşak inişi” fiyatlamış olmasından dolayı “Goldilocks” konjonktürü içindeyiz ve bunun devam edeceği görüşü üzerinde çok güçlü bir fikir birliği var. Faizlerin ve enflasyonun düşük seyri ile birleşince yatırımcı tercihi doğal olarak hisse senetleri ve altına kayacaktır. Ana senaryomuz da Endüstriyel metallar açısından ise doların zayıflaması , devam eden arz kısıtlamalarına ve olumlu havayla 2024'te 2023'e kıyasla artış göstermesini beklemekteyiz. Burada doğalgaz, demir cevheri, kalay ve alüminyumun ön plana çıkmasını, çinko da ise zayıflama görülmesi sürpriz olmayacaktır. Ancak zayıf küresel büyüme ve yavaşlayan Çin ekonomisi fiyat artışını sınırlayabilecek bir etmen olarak dikkat edilmesi göz önünde bulundurulması şartıyla. Böyle bir durumda sanayide ve dayanıklı tüketim mallarında yaygın olarak kullanılan kurşun ve kalay gibi metallere olan talebi azalabilir.

2024, Türkiye’de, küresel risk iştahındaki artış ve kredi notunda beklenen pozitif kararlarla yabancının dönüş yılı mı olacak, Pozitif reel faizi koruyacak şekilde gelecek yıl faiz indirimleri bizim için de söz konusu mu?

Seçim sonrasında uygulamaya koyduğumuz sadeleşme/rasyonelite’ye dönüş programının hem anlaşılır olması hem de sonuçlarının etap etap alınmaya başlaması tüm yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiş durumda. Cari dengede iyileşme, Rezervlerdeki artış, sıkı parapotikasının devamı önce tahvillerde çok belirğin yabancı girişi ve hisse tarafında yabancıların alımlarının artması 2024’e olumlu bakmamıza imkan sağlamaktadır. Bunun yanında 2024’de global Merkez bankalarının faiz indirimlerinin yılın ilk çeyreğinden başlayacak olmasının beklenmesi risk iştahını açık tutacağından ve uyguladığımız politikayı devam ettirdiğimiz taktirde hem not artışı hem sermaye girişleri hem de yerli yatırımcının TL’ye yönelmesinin artması ile birlikte 2024 yılının son çeyreğinde TCMB’nin %45 seviyesinde tepe yapmasını beklediğimiz politika faizinin 500 baz puanlık indirimle %40’a çekmesini beklemekteyiz. Sonuç olarak beklenen enflasyona göre pozitif reel faiz vermeye devam edeceğimiz yönünde olacaktır.

Manşette öne çıkanlar

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD'de para politikasının reel ekonomiye daha fazla etki etmesi, Çin'de emlak krizinin tüketim ve yatırım üzerinde baskı oluşturması ve Avrupa'da ekonomik büyümenin sadece marjinal düzeyde iyileşmesi nedeniyle küresel makroekonomik büyümenin gelecek yıl yavaşlamasının beklendiğini bildirdi.

Bankalar arası 7/24 hızlı para transferi yapılmasını sağlayan FAST ile kullanıcılar farklı bankalardaki hesapları arasında 7 gün 24 saat, hızlı ve kolay şekilde para aktarımı gerçekleştiriyordu. Bu işlemlerde limitler 50 bin liraya yükseltildi. Böylece 7 gün 24 saat boyunca 50 bin liraya kadar olan bakiyeler istenilen anda istenilen kişiye/kuruma EFT yapılabilecek.

Japonya'nın manşet enflasyon oranı Ekim'deki yüzde 3,3'ten Kasım ayında yüzde 2,8'e geriledi. Böylece enflasyon oranı Temmuz 2022'den bu yana en düşük seviyeye gerilemiş oldu.

Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 15 Aralık ile biten haftada 270,5 milyar lira artarak 14 trilyon 874,3 milyar liraya yükselirken mevduat faizi de yüzde 52,2 seviyesine ulaştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı azami faiz oranları ve üye işyeri azami komisyon oranlarında Ocak’ta değişiklik olmayacağını açıkladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 15 Aralık itibarıyla 71 milyar 161 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 11 trilyon 302 milyar 915 milyon liradan 11 trilyon 374 milyar 76 milyon liraya yükseldi. Tüketici kredilerinde büyüme hızı artamaya devam etti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre kur korumalı mevduatlar 15 Aralık haftasında 18,7 milyar TL'lik düşüş gösterdi. Böylelikle toplam kur korumalı mevduat büyüklüğü 2,68 trilyon TL olarak kaydedildi.

Kaynak A1 Capital

Hibya Haber Ajansı