Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Sabiha Gökçen Havalimanımızın yeni pistinin açılışını sizlerle birlikte gerçekleştirmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu önemli eserin İstanbul'umuzun yanı sıra tüm bölgemize, tüm Türkiye'ye, 85 milyonun her bir ferdine hayırlı olmasını diliyorum.

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı 1987 yılında rahmetli Turgut Özal'ın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda hayata geçirilmiştir. Burası ileri teknoloji, endüstri parkı ve havalimanı kısa adıyla AYTEK projesinin ilk adımı olarak tasarlanmıştır.

Projenin amacı başta savunma ve havacılık sanayii olmak üzere ileri teknoloji alanında güçlü bir yenilikçilik alt yapısının oluşturulmasıydı. Sabiha Gökçen Havalimanı 2001 yılında hizmete girmesinden itibaren sadece İstanbul'un değil tüm bölgenin adeta uçuş merkezi haline geldi.

Bugün havalimanımız Anadolu Yakası ile birlikte çevre illere de hizmet veriyor. Sabiha Gökçen Havalimanı Türkiye genelindeki iş ve turizm piyasalarının gelişimi açısından son derece kritik roller üstleniyor.

Zaman içerisinde havalimanının artan hava ve yolcu trafiğini karşılamakta zorlandığını görüyoruz. Bunun üzerine ilk etapta 2009 yılında yap-işlet-devret modeli ile yeni terminal binasını devreye aldık.

Diğer taraftan 2010 yılında AYTEK projesinin bir diğer unsuru olan İstanbul Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin kuruluşu gerçekleştirildi. Teknopark İstanbul bugün ülkemizin en önemli teknoloji merkezlerinden biri olarak faaliyetini sürdürüyor.

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın kullanım oranı ve yolcu trafiği sürekli yükseliyor. Havalimanımız 2021 yılında iç ve dış hatlarda yaklaşık 181 bin uçuş trafiği ile 25 milyon yolcuyu ağırladı.

2022 yılında bu sayı 31 milyon yolcuya ulaştı. 2023 yılının ilk 11 ayında 208 bin uçuş trafiği ile yolcu sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20'lık artışla 34 milyona yükseldi.

Bugün Sabiha Gökçen, İstanbul Havalimanı ve Antalya Havalimanı'ndan sonra yolcu trafiğinin en çok olduğu üçüncü havalimanıdır. Sene sonunda havalimanımızdan seyahat eden yolcu sayısının 37 milyonu aşacağını öngörüyoruz.

Sektördeki büyüme ve havalimanının gelişim planları çerçevesinde ihtiyaç duyulan 2. pistin inşası için 2012 yılında karar aldık. Ardından çalışmalara başlayarak toplam 970 milyon doları bulan yatırım tutarı ile 2. pisti ve mütemmim işlerini tamamladık. Havalimanımızın trafik kapasitesini ikiye katlayacak pistimizin uzunluğu 3 bin 540 metredir.

Ayrıca 3 bin 520 metre, 3 bin metre ve 2 bin 2400 metre uzunluğunda 3 adet paralel taksi yolu vardır. Toplam 62 uçak kapasiteli 650 bin metrekarelik orta apronu ve 40 uçak kapasiteli 300 bin metrekarelik kargo apronu ile havalimanımız rakiplerine göre çok ileri özelliklere sahiptir.

Pistin TEM Otoyolu ile D-100 bağlantı yolu üzerinden geçebilmesi için bin 520 metre uzunluğunda ve çift tüplü TEM Bağlantı Tüneli'ni inşa ettik.

Kimi çevrelerin ısıtıp ısıtıp dağ olmayan yere tünel yaptılar diye yalan yanlış paylaşımlarda bulunduğu tünel işte bu TEM bağlantı tünelidir. Havalimanımızda tüm bu alt yapı ile birlikte hava trafik kontrolü kulesi, teknik blok, gümrük, itfaiye ve garaj binası gibi 19 bin metrekare kapalı alana sahip tüm üst yapı tesislerini de en son teknoloji ile yeniledik.

Hava trafiği açısından maksimum kapasiteyi sağlamak için yeni pistimizi iniş, eski pisti ise kalkış amacı ile kullanacağız. Böylece havalimanımızın hava trafik kapasitesini 2 katına çıkarcağız.

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı yeni pistin de devreye girmesiyle yıllık 85 milyondan fazla yolcuyu ağırlayacak kapasiteye erişecektir.

Şu an bulunduğumuz bölgede havalimanı kurulması fikrine öncülük eden siyaset hizmet adamı 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı rahmetle yad ediyorum. Rabbim Türkiye için hayal kuran, Türkiye için çalışan, ülkenin ve milletin istikbali uğrunda gayret gösteren herkesten razı olsun diyorum.

Sabiha Gökçen Havalimanı'nın hikayesi aynı zamanda Türkiye'ye dair iki farklı yaklaşımın birbirine zıt iki anlayışın da hikayesidir. Buranın inşası ile ilgili ilk çalışmayı başlatan rahmetli Özal, siyasi hayatı boyunca haksız, insafsız ve vizyonsuz eleştirilerin muhatabı olmuştur.

Türkiye'nin çeyrek asırlık, yarım asırlık hedefleri doğrultusunda attığı her stratejik adımda merhum Özal belli çevreler tarafından hedef alınmış, ülkenin kaynaklarını israf etmekle suçlanmıştır.

Ne gerek var? Eleştirisi rahmetli Özal'ın medya, akademi ve siyaset camiasında en çok maruz kaldığı sorulardan biriydi. Bu soruyu soranların niyeti projelerin verimliliğini sorgulamak değildi. Bilakis yapılan hizmeti millete lüks gördükleri için bunu ifade ediyorlardı.

Ortaya hiçbir eser koyamayanlar ülkesi ve milleti için samimiyetle çalışan, proje geliştiren vizyoner devlet adamlarına sürekli engel çıkardılar.

2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde biz de benzer ithamlara maruz kaldık. Benzer sabotaj girişimleri ile hiçbir temeli olmayan eleştirelerle karşılaştık.

Merhum Özal'ın projelerini akim bırakmak için hangi söylemlere, hangi yalanlara başvurulduysa aynısını kat be kat fazlasıyla bize de yaptılar. Parayı betona gömüyorlar dediler.

Yola, köprüye, tünele, baraja, hastaneye ne gerek var dediler. Yolla karın mı doyar diyerek kendilerini komik duruma düşürdüler. Hatta öyle zamanlar oldu ki uçak inmeyen yere havalimanı inşa ettiler bu iftirayı atacak kadar muvazeneyi kaybettiler.

Arşivlere baktığınızda başta havalimanlarımız olmak üzere her devasa eserde bu çapsızlığın, bu ufuksuzluğun üzerini muhakkak görürsünüz.

Türkiye'de muhalefetin tarihi sadece seçim hezimetlerinin, sadece seçim skandallarının değil aynı zamanda icraat düşmanlığının da tarihidir.

Yapılan işe takoz koymak, milletin hayrına olan her projeye çamur atmak CHP ve siyasi akrabalarının milli sporudur. Tarih bizi haklı onları ise haksız çıkarmıştır.

Dile getirdikleri eleştirilerin tamamen safsatadan, tamamen kötü niyetli bir temenniden ibaret olduğu zamanla anlaşılmıştır. Bunun en somut örneği de şu anda ikinci pistini açtığımız Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'dır.

CHP'nin sabık genel başkanının uçak bile inmiyor dediği, tuz gölüne alabalık tesisi yapmaya benzettiği havalimanımız bu sene sonunda 37 milyon yolcu ağırlayacak. 2030 yılında ise bu rakam 63 milyona yaklaşacak.

Engellemek için Gezi Olayları dahil sokak terörüne başvurdukları İstanbul Havalimanı, Avrupa ve dünyanın en iyi havalimanları arasında gösteriliyor.

Bu havalimanımız daha geçen hafta 5 ödül birden aldı. Aynı durum çamur attıkları diğer yatırımlarımız için de geçerlidir. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu olmasaydı bugün İstanbul trafiği çok daha kötü durumda olurdu.

Şayet Türkiye'yi duble yollar, otoyollar, demiryolları ile donatmasaydık ne ihracatımız 255 milyar dolara çıkardı, ne turist sayımız 50 milyonu aşardı.

Bu karşılaştırmaları uzatmak pek ala mümkün. Yani CHP zihniyetinin gereksiz dediği, ne gerek var dediği, israf dediği ne kadar yatırım varsa hepsi misyonunu fazlasıyla yerine getirmiş, hatta bir müddet sonra yetersiz kalmaya başlamıştır.

Türkiye'de 70 yılda pek çok şey değişmiş ama bunların halka yönelik mütekebbir tavırlarında hiçbir düzelme olmamıştır. Biz son 21 yılda ne yaptıysak, neyi başardıysak CHP ve koro üyelerinin istemezükçü nakaratlarına rağmen başardık.

Özellikle havacılık alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik. Aktif havalimanı sayımızı 26'dan 57'ye, terminal kapasitemizi 55 milyon yolcudan 337 milyon 450 bin yolcuya çıkarttık.

Dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriyorken uçuş ağımıza 283 yeni nokta daha ekleyerek 130 ülkede 343 noktaya elhamdülillah yükselttik.

Göreve geldiğimizde 489 olan toplam hava aracı sayımızı yüzde 270 artışla bin 813'e ulaştırdık. Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak hedefi ile Türkiye'yi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük.

Daha bunun gibi burada saymaya kalksak saatler alacak sayısız havacılık atılımını 2002'den itibaren alnımızın akıyla hayata geçirdik.

Havacılık sektörümüzü ve hava ulaşımı alt yapımızı daha da güçlendirmek için projelerimize yenilerini ekliyoruz. Çukurova Bölgesel, Yozgat ve Bayburt Gümüşhane Havalimanlarının inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Hem Adanalı, hem de Mersinli kardeşlerimizin hasretle beklediği Çukurova Havalimanı'nı önümüzdeki ay açmayı hedefliyoruz. Alt yapı çalışmaları biten Yozgat ve Bayburt Gümüşhane Havalimanlarının üst yapı işlerini de tamamlayarak 2025 yılı içerisinde açılışlarını yapacağız.

Artan yolcu ve yük sayıları sebebiyle gündeme aldığımız Trabzon Yeni Havalimanı proje çalışmaları ise devam ediyor. Antalya Havalimanı'nın kapasite artırımına yönelik yatırım çalışmalarımız da hızla sürüyor. Antalya Havalimanımızın 35 milyon yolcu olan mevcut kapasitesini yıllık 80 milyon yolcuya çıkarıyoruz.

2022 yılı aralık ayında Esenboğa Havalimanımızın ilave yatırım ve 25 yıllık işletmesini kapsayan kamu-özel işbirliği ihalemizi gerçekleştirdik. Esenboğa'ya devletimizin kasasından 1 kuruş harcamadan yaklaşık 300 milyon euroluk yatırım yapıyoruz.

Bu yatırımlar tamamlandığında havalimanımızın kapasitesi yıllık 30 milyon yolcuya yükselecek ve havalimanımız üçüncü pistine kavuşacaktır.

6 Şubat depremlerinde hasar gören Hatay Havalimanı hat sahaları onarımı ve gelişimi işine ait ihaleyi de kısa süre önce gerçekleştirdik. Yapım çalışmalarına 21 Kasım günü itibarıyla başlandı.

Havalimanımızın zemin taşıma gücünün artırılmasını sağlayacak ayrıca 14 kilometre uzunluğunda çevre güvenlik duvarı ile havalimanının bulunduğu alanı sel taşkınlarına karşı koruyacağız. Milletimize sürekli karamsarlık zerk eden felaket tellallarına aldırmadan hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeyi sürdüreceğiz.

Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandırıncaya kadar inşallah durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Çünkü biz tüm kalbimizle şuna inanıyoruz, tarihe mührünü, günü kurtarma peşinde koşanlar değil, geleceği görerek uzun vadeli plan yapanlar vurabilir.

İş yerine laf üretenlerden ülkeye ve millete hayır gelmez. Son 21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yıllık siyasi mücadelemizin amacı emanetini taşıdığımız aziz milletimize layıkıyla hizmet edebilmektir. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu zorlu yolculukta haktan ve halktan başka hiçbir güç tanımıyoruz.

Bugüne kadar diklenmedik ama her zaman dik durduk. Baskılara tehditlere, emperyalist güçlerin ülkemizle ilgili yazdığı karanlık senaryolara asla eyvallah etmedik.

Darbecisinden vandalına, teröristinden beşinci kol elemanına kadar milletin muazzez iradesine saldıranların heveslerini kursaklarında bıraktık. İçinde bulunduğumuz kritik dönemde de aynısını yapacağız. Gözlerimizi hedeflerimizden bir an olsun ayırmayacağız.

Ne Kandil, Suriye'deki terör baronlarının ne de bu hainlerin yularını ellerinden tutanların bizi yolumuzdan alı koymasına müsaade etmeyeceğiz. Burada sizlerin vasıtasıyla bir gerçeği tekrar ifade etmek istiyorum. Terörle ülke siyasetinin şekillendirildiği eski Türkiye geride kalmıştır.

Terör saldırıları ile milletimizi bölme planlarının raf ömrü tükenmiştir. Türkü, Kürdü, Arabı, Alevisi ve Sünnisi ile 85 milyonun kardeşliğine kast edilmesine aramıza nifak sokulmasına kesinlikle izin vermeyiz.

Her kim kalleşlerin eylemlerini kendine siper ederek birliğimize, dirliğimize, beraberliğimize saldırıyorsa terörün amaçlarına hizmet ediyor demektir.

Bu konuda bilhassa gençlerimizin çok dikkatli olmalarını sureti aktan görünerek ters manyel yapan provokatörlere asla itibar etmemelerini bekliyoruz.

Terörle bizi yıldıracaklarını özellikle bu vehme kapılanlara ise şu ikazı yapmakta fayda görüyorum, son 21 yılda her şeyi denediniz, her yola başvurdunuz fakat bizim kutlu yolculuğumuza set çekemediniz.

Türkiye Yüzyılı'nın inşasına da Allah'ın izniyle engel olamayacaksınız. Son 21 yılda defalarca hüsrana uğradınız. İnşallah yine kaybedeceksiniz. Bir kez daha rezil ve zelil olmaktan kurtulamayacaksınız.

Oyunlarınızı biliyoruz, emellerinizi biliyoruz, kim olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Şunu hiçbir zaman unutmayın, ömrümüz yettiği sürece nefesimiz yettiği sürece aziz milletimizin desteği bizimle olduğu müddetçe sizinle mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Terörle yol yürüyenlere, terör örgütlerini maşa olarak kullananlara, iradesini Kandil'deki alçaklara teslim edenlere, 3-5 oy alacağız diye bölücü hainlere kapı kulu olanlara meydanı asla bırakmayacağız.

Teröriste terörist dememek için 40 takla atan, 40 farklı kılığa giren siyasi bukalemunların maskelerini indirmekte kararlıyız. Bu akşam gençlerimizle bir araya geldiğimizde tüm bu konuları çok daha ayrıntılı, çok daha açık yüreklilikle konuşma fırsatı bulacağız.

Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Vatanımızın bekası için can veren kahraman askerlerimizi rahmetle yad ediyorum. Kahramanca görev yapan tüm mehmetçiklerimize şükran sunuyorum. Şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına tekrar başsağlığı diliyorum."

 

Hibya Haber Ajansı