Türkiye’nin zor bir coğrafyada bulunduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Özellikle son dönemde daha karmaşık bir sürecin ayak izlerini, ayak seslerini duyuyoruz. Bu da bizi hem üzüyor hem tedirgin ediyor, ama bir o kadar da aslında sorumluluk sahibi yapıyor. Çünkü Türkiye, bulunduğu konum itibariyle, bulunduğu coğrafyanın tüm iyilikler noktasındaki teminatı olmak zorunda olduğu bir ülke.Türkiye, bu coğrafyaya yüzyıllar boyu liderlik yapmış, imparatorlukların, 20 ve 21 Yüzyılda -ki inşallah ilelebet yaşayacak- Cumhuriyetin var olduğu noktadayız ve onun evlatlarıyız. Böylesi bir sorumluluğumuz vardır. ” şeklinde konuştu.

“Bu anlamda en tutarlı, en sürdürülebilir, en kalıcı iç ve dış politika süreçlerini yönetmek durumunda olan da bir ülkeyiz.” diyen İmamoğlu, “Bu bağlamda, Atatürk'ün bize mirası, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ felsefesinin hiçbir zaman eskimeyeceğini ve bunun üzerine çok şey konduğunda, çok değerli bir felsefe olduğunun da altına hepinizin huzurunda çizmek isterim. Zira belki de ‘En derin konuşulacak topluluk kimdir’ deseniz, herhalde Hataylılar olur. Çünkü Hatay, çok özel bir şehrimiz ve içinde barındırdığı değerler, inançlar, etnik gruplar, çok yönlü baktığımızda aslında dünyaya bile servis edilip, anlatılabilecek bir kadim kültürü temsil ediyor.” ifadelerini kullandı.

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin, Hatay ve İstanbul gibi iki kadim kent arasında yeni ve derin bağlar kurduğuna dikkat çeken İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Bu oluşan bağların sürekli ve sürdürülebilir olması, aynı zamanda iki şehir arasındaki bu ilginin, Hatay ayağa kalkana kadar, bütün sorunlarını çözene kadar devam etmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Depremde en büyük zararı gördüğünü net olarak bildiğimiz şehir Hatay’ın yaralarını sarması noktasında yeterli çaba ve özenin gösterilmesi elbette ki isteğimizdir, talebimizdir.”

Çok yakın bir zaman diliminde, 90 bin İBB çalışanlarının da katkılarıyla, Kırıkhan Mesleki ve Anadolu Teknik Lisesi'nin inşaatına başlayacaklarını duyuran İmamoğlu, ‘‘Her anında nasıl bir fırsat doğururuz ki, Hatay'ın yanında oluruz’ diye de düşünce üretiyoruz. Hiç hafızamızın dışında olmadı, olmayacak.” dedi.

Depremden etkilenen şehirlerin yeniden inşasının önemli bir konu olduğuna değinen İmamoğlu, ‘’Tabii ki kayıplarımızı, canlarımızı geri getiremiyoruz. Ama bundan sonra olabilecek afetlere çok çok çok dayanıklı bir şehir var etme konusunda da önemli bir sorumluluk eşiğindeyiz. Bu bağlamda faaliyete geçirdiğimiz, Şehir Planlama Ofisimiz ve mühendislerimiz ile Hatay'da çalışmaya devam ediyoruz. Ortak çalışma ofisi kurduk Hatay Büyükşehir Belediyesi'yle. Biliyoruz ki Antakya'sı, Defne’si, İskenderun'u, Samandağ’ı, Dörtyol'u, birçok yöresiyle birlikte Hatay, bir günde kurulmadı. Hatay'ı ve depremde zarar görmüş diğer şehirlerimizi ayağa kaldırmak zorundayız. Bu bir zorunluluktur. Birinci derecede sorumluluktur.” şeklinde konuştu.

Hibya Haber Ajansı