Türkiye’de siyaset kurumunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi düzeninde ittifakların esiri olduğunu ifade eden Dervişoğlu, “Bu öyle bir düzen ki; partiler istedikleri için değil zorunda kaldıkları için ittifak yapıyor, seçmen de arzu ettiği için değil mecbur kaldığı için oy veriyor.  Ortada duran bir gerçek var, bu ittifak sistemi milletimizi iki yumruk arasına sıkışmaya mahkum etmiştir. Biz, siyasi iktidarın ve muhalefetin adeta rakiplerinin bir gölgesi olduğu, iktidar ve muhalefetin yarışarak değil, birbirlerini besleyerek varlıklarını idame ettirdikleri bu düzeni kabul etmiyoruz.” şeklinde konuştu.

“Ben, anayasa tartışmalarına bugünün geçici ve yapay kutuplaşmalarının açtığı o küçük pencereden değil, tarihsel ve yapısal bir nazariyeden bakmak gerektiği kanaatini taşıyorum.” diyen Dervişoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin yeni anayasa hevesini anlayabilmek için evvela geriye dönüp bakmaya, bizi bu noktaya getiren olayların akışını anlamaya mecburuz. Çünkü Türkiye, bölgemizi hızla yeniden şekillendiren bu büyük Orta Doğu projesinde masada değil, tıpkı Irak gibi tıpkı Suriye gibi tıpkı Filistin gibi menüde olan bir ülkedir. Modern dünya tarihinde, sınırlardan girişin tamamen serbest, çıkışın ise yasak olduğu tek ülke, tek ulus devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur.”

Dervişoğlu, Türkiye'nin demografik yapısının dönüştürülmesinin, bir yabancı istilaya maruz bırakılmasının bir tesadüf eseri değil, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin bilinçli politik tercihlerinin doğal bir sonucu olduğunu belirterek “Evet, Türkiye’nin fiili sınırları son 20 yılda değiştirilmedi ama tıpkı Condoleezza Rice’ın BOP’da ifade ettiği gibi; ülkemizin demografik yapısı ve bin 289 kilometrelik güney sınır hattı dönüştürüldü. Ama biz milletimize bir söz veriyoruz. Bu bir namus sözüdür; Emperyalistlerle, ikinci cumhuriyetçilerle, Türk milletinin içeride ve dışarıdaki hasımlarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz ve asla vazgeçmeyeceğiz. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türk milli kimliğine ve Türk vatanına yönelik tüm bu tehditlere asla ve kat’a müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.

İYİ Parti Grubunun hiçbir zaman bütçeyi sadece mali bir araç olarak görmediğini onu aynı zamanda büyük Türk milletinin emaneti olarak kabul ettiğini vurgulayan Dervişoğlu, “Bu mesuliyetle milletimizden alınan her bir kuruşun takibini yapmak ve her bir kuruşun hesabını sormak yüce Türk milletine borcumuzdur. Bu gerekçelere dayanarak, devletin güvenlik güçlerinin bütçeleri hariç olmak üzere - 1/276 esas numaralı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifine, aleyhte oy kullanacağımızı büyük Türk milletine arz ederim.” ifadelerini kullandı.

Hibya Haber Ajansı