Çelik’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Kuşkusuz etrafımızdaki gelişmeler, güvenliğimiz konusundaki hassasiyetimizin azami düzeyde olması gerektiğini ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrasında daha fazla aynı hassasiyetle ülkemize karşı faaliyet yürüten şer odaklarıyla mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Terör örgütleri, bir açıdan Türkiye’ye zarar vermek isterken, diğer açıdan da onların arkasındaki birtakım siyasi projelerin, planların olduğunu biliyoruz. Bölgemizde ve sınırlarımızın yakınlarımızın yakınında yeni birtakım siyasi oluşumlar, terör devletçikleri meydana getirmek için çeşitli mahfillerde üretilen siyasi projeler var. Bunların taşeronu olan bu terör örgütleri sınırlarımıza çok yaklaştığında herhangi bir şekilde buna müsaade etmeyeceğimizi, hepsini darmadağın edeceğimizi ifade ederek pek çok harekat gerçekleştirdik.

Güvenliğimizin herhangi bir pazarlık konusu olamayacağını, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hakları ve güvenliği söz konusu olursa gözümüzün hiçbir şeyi görmeyeceğini bütün dünyaya defalarca gösterdik. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz.

Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütlerine karşı şu anda güçlü bir şekilde operasyonlarına devam ediyor. Onları ve onların arkasındakileri yenecek gücümüz var. Bütün bu siyasi projelere kimlerin imza atmak istediğini, bölgemizi ve ülkemizi etkileyecek bir şekilde sınırları ve bölgedeki devlet yapılarını değiştirmek istediklerini biliyoruz. Buna karşı da bin yıldır bu topraklarda her türlü belaya karşı nasıl mücadele ettiysek, egemenliğimizi korumak için de aynı mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Milli İstihbarat Teşkilatımız, polisimiz, jandarmamız Türkiye’nin bir hukuk devleti olarak, egemen bir ülke olarak halklarını, hukukunu milletimizin talimatları doğrultusunda koruyacak güce, bu mücadeleyi verecek imkan ve kabiliyetlere sahiptir.

Şehitlerimize bir kere daha Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar bu topraklarda hür ve bağımsız yaşayalım diye canlarını feda etti. Bize verdikleri mesajı, bıraktıkları mirası hiçbir zaman yere düşürmeyeceğiz. Her zaman ayakta tutacağız.

Dün Konya, Kahramanmaraş, Antalya ve Eskişehir ile bu istişareler yapıldı. Bugün de Aydın, Hatay, Diyarbakır, Mersin, Muğla ve Van ile istişareler tamamlanmış olacak.

Değinmek istediğim bir konu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in grup toplantı konuşmadır. Yeni genel başkanla birlikte CHP nasıl bir istikamet çizecek diye göreve geldiği günden bugüne yapılan tartışmaları netleştirmiş oldu.

Haddini aşan, son derece yakışıksız bir şekilde ‘hain’ diye bir ifade kullanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza hain diyenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Netanyahu böyle konuşur. PKK ve diğer terör örgütleri Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak bunları söyler. Sayın Özgür Özel’in söylediği cümleler, bu kesimlerin söylediği cümlelerle aynı düzleme yerleşmiştir.

Türk siyasetine sürülen bu lekeye üzülürüz. Aynı zamanda da CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızın CHP’nden beklentileri var. O beklentilere CHP Genel Başkanı tarafından yapılan bu kötülüğe üzülürüz. Bugün yaptığı konuşmada baştan aşağı; Nefret siyaseti nasıl yapılır? Nefret siyasetinin koordinatları nedir? Bunu tüm Türkiye’ye gösterecek bir şekilde şimdiye kadar sakladıklarını açığa dökerek bu konuşmasını gerçekleştirdi.

Kendilerince her zamanki gibi ikili bir siyaset yapmaya çalıştılar. Bir yandan terörü kınıyormuş gibi yaparak, diğer yandan da belli birtakım siyasi pazarlıkların önünü açacak şekilde bildiriye imza atmamayı tercih ettiler.

Hiçbir gerekçe, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde teröre karşı hazırlanan bir ortak bildiriye imza atmamayı mazur gösteremez.

Geçmiş zamanlarda gerçekten CHP ile anlaşamadığımız pek çok konu olsa da CHP’nin terörle mücadele konusunda çok hassas olduğu dönemleri kendi siyasi hayatımız içerisinde gördük. Bu tutum,  CHP yöneticilerinde son zamanlarda ortaya çıktı. Geçmiş CHP yönetiminde başladı, şimdi ise doruğa ulaşmış durumdadır.

Bildiriye imza atmak için şart öne sürülmez. Mehmetçiğin yanında duracaksın. Teröre karşı duracaksın.”

Hibya Haber Ajansı