İSTANBUL (AA) - Kırşehir’de üretim yapan genç çiftçilerden Cemil Cenk Özgür, “Üretebilirseniz pazar problemi yok, her kalite ürünün alıcısı var. Yaptığımız üretimin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Polonya, Hollanda, Rusya, İspanya gibi ülkelere gönderiyoruz.” dedi.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması programı kapsamında “Genç Çiftçiler Konuşuyor” paneli gerçekleştirildi.

İrfan Donat’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan Kırşehir’de üretim yapan genç çiftçilerden Cemil Cenk Özgür, kağıt üstünde üretimin çok karlı göründüğünü ancak üretimin elde olmayan birçok değişkene bağlı olduğunu söyledi.

Bu işe başlarken 90 dekarlık alanı devraldıklarında 20 dekarının aktif olduğunu, orada 15-20 kişinin çalıştığını ifade eden Özgür, Ziraat Bankası’nın sıfır faizli kredileriyle modernizasyonları gerçekleştirdiklerini, sübvansiyonları kredileri, işletme sermayesi desteğiyle rahatladıklarını anlatarak, şu an tam kapasite çalıştıklarını 85’i kadın olmak üzere 100 kişi istihdam ettiklerini dile getirdi.

“Üretebilirseniz pazar problemi yok, her kalite ürünün alıcısı var” diyen Özgür, yaptıkları üretimin yüzde 80’ini ihraç ettiklerini, Polonya, Hollanda, Rusya, İspanya gibi ülkelere gönderdiklerini aktardı.

Özgür, ilk hedeflerinin işletmeyi büyütmek ve farklı ürünlere giriş yapmak olduğunu belirterek, bu işe yeni başlayacaklara 10-20 dönüm ile başlamasını ve iyi araştırmasını önerdi.

- “Benim evimde enerji bedava”

Isparta’da süt sığırcılığı yapan ve biyogaz ile enerji ihtiyacını karşılayan Sevgi Çamurlu ise Türkiye’de organik atıkların, hayvan gübresinin çok fazla olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Gübreyi yenilenebilir enerjiye çevirdiğiniz zaman tamamen dönüşüm sağlamış oluyorsunuz. Hayvanların gübresinden faydalanabiliriz. Dünyada enerji açığı olan pek çok ülkedeki enerji ihtiyacını karşılamaya birebir. Türkiye’de devasa biyogaz tesisleri var. Benimki onların minyatür hali, tam otomasyon ile yönetiliyor. Ben sadece yağ bakım ve metan kontrolü yapıyorum. Evimizin tüm enerji ihtiyacını karşılıyoruz. Şu anda doğal gaz faturalarınız ne kadar geliyor bilmiyorum ama benim evimde enerji bedava. 30 derece ile ısınıyoruz. Hatta abartıp, yenidoğan danalara ısınma odaları yaptım. Benim evimde enerji bedava.”

- “Yeni hedefim Bolu gibi doğası, merası çok iyi bir iklimde mandacılık yapmak”

22 yaşındaki genç çiftçilerden Nurgül Akdoğan ise hayvanlarla birebir ilgilendiğini anlatarak, gününün yüzde 70’inin hayvanlarla geçtiğini dile getirdi.

Küçük yaşlardan itibaren hayvancılığa alışkın olduğunu ifade eden Akdoğan, “Ürettiğimiz sütü, tereyağı ve peynir yapıyoruz. Tamamen doğal üretim yaptığımız için talep yüksek. Sütü, tereyağı ve peynire annem dönüştürüyor. Yeni hedefim Bolu gibi doğası, merası çok iyi bir iklimde mandacılık yapmak. Mandacılıkta kaymağı, sütü, peyniri değerlendirmek istiyorum.” diye konuştu.

- “Arı ürünlerinin kendine özel şifası var”

Organik arı ürünleri üreticisi Celal Çay da arıcılığın bir yaşam biçimi olduğunu, küçüklüğünden bu yana arıların içinde olduğunu belirterek, kovan sayılarını artırdıklarını, organik üretim yaptıklarını, daha sonra sözleşmeli arıcılıkla büyüdüklerini kaydetti.

Çay, bu işi yapan 3. kuşak olduğunu ifade ederek, “Bir işi yerel yaptığınızda yerel kaynaklardan besleniyorsunuz. Dünyanın farklı bölgelerinde farklı gelişmeler oluyor. Bunları alıp uygulama şansımız oldu. Avrupa’da, Amerika’da, Uzak Doğu’da bu işin nasıl yapıldığını araştırıp işletmeye uyguladığımızda ilerleme oldu.” şeklinde konuştu.

20 sene önce Batı'nın bal için tatlandırıcı tanımını yaptığını, bugün ise şifa veren bir ürün olduğunun anlaşıldığını anlatan Çay, arı ürünlerinin kendine özel şifası olduğunu vurguladı.

Çay, arıcılığın dışında avokado bahçesi oluşturduklarını, küresel iklim değişikliği nedeniyle Mersin’in avokadoya uyum sağladığını söyledi.

- “Kendi ürettiğimiz süt ile künefe peyniri üretip ihraç ediyoruz”

Genç çiftçilerden Onur Aydın ise bilgisayar mühendisliğinde okurken bile aklında tarım ve hayvancılığın olduğunu anlatarak, “Diplomamı aldıktan sonra Ziraat Bankası’nın Genç Çiftçi Akademisini öğrendim, kayıt yaptırdım. Akademi süresince doğru insan ve eğitimcilerle, büyükbaş süt hayvancılığını, tarımın çiftçiliğinin ne olduğunun eğitimini aldık. Büyük çiftliklerde staj imkanımız oldu. Büyükbaş süt hayvancılığına girmeyi hedefledim.” diye konuştu.

Aydın, süt ürünlerine yöneldiklerini, şu anda kendi ürettikleri süt ile künefe peyniri üretimi yaptıklarını, ürettikleri ürünleri aynı zamanda ihraç ettiklerini söyledi.

Üretimi Ankara’da yaptıklarını bildiren Aydın, “Başkentimizde çok daha büyük bir çiftlikte, direkt çiftlikten halka herkesin erişebileceği, belki de tüm ürünlerin olabileceği bir süt çiftliği haline gelmek istiyoruz.” dedi.

Aynı zamanda veterinerlik bölümü 2. sınıfta okuduğunu aktaran Aydın, mezun olduğu zaman kendi çiftliğinin veteriner hekimi olmayı istediğini dile getirdi.

Aydın, gençlerin bu işe girmelerini önererek, Ziraat Bankası’nın desteğinin her zaman arkalarında olduğunu dile getirdi.

Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması programı, çeşitli panellerle devam ediyor.