Çin Halk Cumhuriyeti’nin İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, CGTN Türk Özel yayınında gündeme dair soruları yanıtladı. Türkiye’yi ilk astronotunu uzaya göndermesinden dolayı tebrik eden Wei Xiaodong, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Babası Mustafa Kemal Atatürk bir defasında “İstikbal göklerdedir” demişti. İki ülke halklarımızın yakın çalışması halinde geleceğin parlak ve umut verici olacağına inanıyorum.” ifadesini kullandı.

“Hem Çin hem de Türk halkı çalışkan, iyi kalpli ve hayallerinin peşinden koşma cesaretine sahip insanlardır.” diyen Çinli diplomat Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacminin 42 milyar doların üzerine çıkarak rekor beklediğini söyledi.

“İş birliğine hazırım”

Taraflar arasındaki iş birliğinin Kuşak ve Yol İnisiyatifi temelinde yükseldiğine dikkat çeken Çin’in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, önümüzdeki dönem atılması muhtemel adımları şöyle sıraladı:

“İki ülke arasındaki iş birliğinin bu yıl da sürekli olarak gelişeceğine inancım tamdır. Türkiye’nin Marmara Bölgesi ulaşım, gelişen ekonomi ve zengin kültür açısından büyük avantaja sahiptir. Çin’in İstanbul Başkonsolosu olarak yeni enerji, dijital teknoloji, yapay zeka, e-ticaret, altyapı gibi alanlarda iş birliğimizi daha da kolaylaştırmak için meslektaşlarımla birlikte çok çalışmaya hazırım. Ayrıca seyahatleri kolaylaştırmak ve özellikle turizmde işbirliği yoluyla insanlar arası değişimi teşvik etmek için ekibimle birlikte elimden gelenin en iyisini yapacağım. Ve iki ülke halklarımıza, işletmelerimizin daha fazla işbirliğine olan güvenini ve iki ülke arasındaki dostluğu artıracak olan yakın işbirliğimizin hikayelerini anlatmak için Türk medyasıyla çalışmaya her zaman hazırız.”

Dış politikanın temeli: İnsanlığın kader birliği

Çin İstanbul Başkonsolusu Wei Xiadong, Beijing yönetiminin dış politikasına dair yaptığı değerlendirmede ise Dış İlişkilerle İlgili Çalışmalar Merkezi Konferansı’nı işaret etti. Aralık ayının son haftasında düzenlenen toplantıda geçmişin kapsamlı bir değerlendirmesinin yapıldığı, geleceğe ilişkin yol haritasının çıkarıldığını vurgulayan Wei, Çin’in dış politikasının merkezinde “insanlığın kader birliğinin” bulunduğu dile getirdi.

Wei Xiaodong yeni döneme dair anlayışın ve yol haritasının altı temel özelliğine dair şunları kaydetti:

“İlk olarak, neyin doğru neyin yanlış olduğu gibi konularda ilkelere bağlı kalmak zorunludur. Çin, tarihin ilerici tarafında, dürüstlük ve adaletin yanında yer almakta, tüm ülkelerdeki insanların ortak özlemlerini ve meşru kaygılarını karşılamak için aktif olarak çalışmaktadır.

İkincisi, barışçıl kalkınmayı teşvik etme konusunda büyük bir ülke olarak Çin’in sorumluluğunu omuzlamak zorunludur. Adaleti savunuyoruz. Dünya barışının sağlam bir savunucusu ve küresel kalkınmanın savunucusu oluyoruz.

Üçüncüsü, strateji ve politikalar oluştururken sistematik düşünce uygulamak zorunludur. Her şeyin evrensel olarak bağlantılı olduğu ve sürekli geliştiği anlayışıyla uluslararası durumu nasıl analiz edeceğimizi, inceleyeceğimizi ve değerlendireceğimizi bilmemiz gerekiyor.

Dördüncüsü, hem teoride hem de uygulamada ilerleme sağlamak için temel ilkeleri korumak ve yeni çığırlar açmak zorunludur. Çin’in dış çalışmalarında sadece güzel gelenekleri ileriye taşımakla kalmıyoruz, aynı zamanda yeni bir çığır açıyoruz. Yeni çabalara yön verirken geçmiş başarılardan yararlanırız.

Beşincisi, risklere ve zorluklara karşı mücadele ruhunu ileri taşımak zorunludur. Çin hiçbir zaman gözdağıyla caydırılmadı, yanılgılarla yönlendirilmedi ya da baskıyla sindirilmedi. Yılmaz bir ruhla, kararlı bir çalışmayla yolumuza devam edeceğiz.

Altıncısı, koordinasyonun güçlendirilmesi konusunda güçlü kurumsal yönlerimizden yararlanmak zorunludur. Çin, ÇKP Merkez Komitesinin merkezde yer alığı birleşik liderliğini destekleyerek ve güçlendirerek, tüm bölgeler ve tüm departmanlar arasında daha sorunsuz bir koordinasyon ve iş  birliği sağlayabilecektir.”

Hibya Haber Ajansı