AKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi,Türkiye’de bugüne kadar bütün planlamaların afetler yaşandıktan sonrasına; kriz yönetimi şeklinde yapıldığına dikkat çekerek “Esas yapılması gereken afet risk yönetimi planlarıdır. Afet olursa buna karşın elimizde ne var? Kaynaklarımız neler? Nerelerde güçlü ve nerelerde zayıfız? Bu soruların yanıtlarına hazırlanmamız lazım. Mahallemizde, ilçemizde ilimizde ve ülke genelinde afet risk yönetimi planlamasına ihtiyacımız var. Olası risklerin farkına vararak, önlemlerimizi ona göre almalıyız” dedi.

AKUT olarak beklenen Marmara depremi için de hazırlıkları sürdürdüklerini ifade eden Akverdi, “Tüm acil müdahale ve kurtarma planlarımızı hazırlıyoruz. Beklenen Marmara depreminde 10 ekibimizi Trakya Acil Durum Yönetimi (ADY), 15 ekibimizi ise Anadolu Acil Durum Yönetimi (ADY) altında organize edeceğiz. İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve Bursa illerinde bulunan Marmara bölgesindeki ekiplerimizi ilk etapta bunun dışında tutuyoruz. Çünkü o gün afetzede olabilme ihtimalleri var. Bu ekiplerimiz kendi güvenliğini sağladıktan sonra yakınlarının güvenliğini sağlayacak ve bulunduğu bölgede toplumu yönlendirecek. Belli bir aşamadan sonra diğer ekiplerimize dahil olabilecek. 1.500’ü aşkın operasyonel gönüllümüz sahip olduğumuz standartlar gereği lojistik malzemesi yanlarında en az 7 gün aralıksız ihtiyaçlarını giderebilecek ve iaşesini sağlayabilecek durumda olacak.” diye konuştu.

Acil Toplanma Bölgeleri ve Acil Toplanma Alanları kavramlarını algılama konusunda bile kafa karışıklığı yaşandığına dikkat çeken Akverdi, “Bunun en önemli nedeni afet kültürümüzde eksikliklerin olması. Acil Toplanma Alanları ve Toplanma Bölgeleri iki farklı olgu; ancak bu iki kavram birbirine karışıyor. Acil toplanma alanları deprem olduktan sonra bizim güvende olacağımız yerlerdir. Toplanma bölgeleri ise özellikle büyük bir afetten sonra yiyecek dağıtılacak, barınma için çadır kurulacak yerlerdir” dedi. Acil Toplanma Alanları ve Toplanma Bölgeleri’nde kaçak yapılaşmadan dolayı ciddi sorunlar olduğunu vurgulayan Akverdi, “Şehir planlamaları yapılırken bunlara dikkat edilmeli ve doğru kurgulanmalıydı. Maalesef büyük şehirlerimizde toplanabileceğimiz boş bir alan yok. Bu bir çıkmaz olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Hibya Haber Ajansı