Ekmen, depremlerin en önemli afet olduğu Türkiye’de nüfusun yüzde 92’sinin, yerleşim bölgelerinin yüzde 95’i ve sanayi tesislerinin önemli bölümünün deprem bölgesinde bulunduğunu belirterek, “Mersin ilimiz bulunduğu konum itibariyle aktif fay hatlarına yakınlığı ve zemin özellikleri nedeniyle depreme karşı önemli riskler barındırmaktadır.” dedi.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin Mersin’de de önemli ölçüde hissedildiğini ifade ederek, “Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler sonucunda Mersin ilimizde 3 bin 595 binada hasar tespit çalışması yapılmış, Mezitli ilçesinde 40 dairelik bir site ağır hasarlı olması nedeniyle kontrollü yıkılmış, 21 binanın orta, 244 binanın az hasarlı ve 2 bin 830 binanın da hasarsız olduğu belirtilmiştir.” diye konuştu.

Ekmen, depremde yayılan dalgalarının özellikle alüvyon zeminlerde yüzeyi çok daha fazla salladığına dikkati çekerek, “Bunun sonucunda binaların olduğu gibi göçme veya yan yatma ihtimali bulunmaktadır. Mersin ve çevresinde meydana gelebilecek bir depremin Mersin’i bu şekilde etkileyebilme ihtimali bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“6 Şubat’ta meydana gelen depremler yaşadığımız ilk büyük depremler değildir.” diyen Ekmen, “Maalesef son da olmayacaktır. Ne zaman nerede böyle bir depremin meydana geleceği bilinmemektedir. Ancak bir deprem sonrası benzeri acılar yaşatan felakete dönüşmesini önlemek için gerekli tedbirler alınarak risk oluşturan unsurlar tamamen ortadan kaldırılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Hibya Haber Ajansı