Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Daha önce burada yine bir başka birimin açılışını yapmıştık ve buranın da yapılacağının müjdesini o zaman Nafi Bey’den ve oğlundan almıştık. Hamd olsun şimdi de bu devasa eserin açılışında bir aradayız. Nafi Güral Beyefendinin kurduğu Kütahya Seramik, üretim yolculuğundaki 35 yılını geride bırakırken, 8 fabrikaya ve 54 milyon metrekare üretim kapasitesine ulaştı.

Kütahya’da üretilen bu seramikler, 81 vilayetimizin yanı sıra 5 kıtada 79 ülkeye ihraç ediliyor. Açılan her yeni fabrika, ihracatımızda yeni bir ivme, cari açığımızın kapanmasına katkı demektir. Bugün yatırım bedeli 140 milyon avro, kapalı alan 126 bin metrekare olan 2 yeni fabrikayı daha hizmete açıyoruz.

NG Kütahya Seramik 100’üncü Yıl Fabrikalarının ülkemize, şehrimize, grubumuza, çalışanlarımıza hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum. Böylece Türkiye; İtalya ve İspanya gibi bu alanda dünyanın önde gelen ülkelerinde bile olmayan gelişmiş teknolojilere sahip üretim imkanına kavuşuyor.

Aynı şekilde seramik üretiminin yanı sıra turizmde de önemli yatırımları olan grubumuzun istihdam kapasitesinin 5 bin 750 kişiye çıkmasını da takdirle karşılıyorum. Dijital dönüşümü fabrikalarında en üst seviyede uygulayan grubumuz; su, hammadde ve ambalaj atıklarının geri kazandırılması konusunda da ileri bir seviyeye ulaşmıştır. Fabrika çatılarına kurulan ve tamamı üretimde kullanılan 25 megawatt gücündeki güneş enerjisi santralleri, yenilenebilir enerji alanında da örnek bir yaklaşıma işaret ediyor.

Hep söylediğimiz gibi Türkiye, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümek mecburiyetindedir. Sadece kağıt üzerinde ekonomik görünümü iyileştirmek adına yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyümeden asla taviz veremeyiz. Makro dengelerle ilgili sorunlarımızı sanayide, teknolojide, ticarette, tarımda, turizmde ve diğer alanlarda büyümeyi sürdürerek çözeceğiz.

Dünyanın en gelişmiş, en zengin ülkelerine baktığımızda onların da istihdam ve üretim merkezli bir ekonomik işleyişi hayata geçirmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Bir dönem terk ettikleri üretim, bugün gelişmiş ülkelerin kritik yumuşak karnı haline gelmiştir. Türkiye’yi böyle bir duruma asla düşürmeyeceğiz.

Savunma sanayiinden seramik sektörüne kadar her alanda tasarımıyla, üretimiyle, ihracatıyla ülkemizi dünyanın önde gelen tedarikçileri arasına çıkartacağız. Bu bakımdan Kütahya’nın giderek büyüyen seramik üretimi kapasitesini sadece toprağa ve kimyaya dayalı bir sektörün gelişmesi olarak görmüyoruz. Kütahya’daki bu ivme, aynı zamanda ülkemizin Türkiye Yüzyılı’na hazırlanışının bir işaretidir.

Milletin sorumluluk verdiği kişiler olarak bize düşen kaçan fırsatlara bakıp hayıflanmak değil, hem eskinin kayıplarını telafi etmek hem geleceğin hedeflerini inşa etmektir.

Biliyorsunuz biz birileri gibi söz verip de sonra kulağının üzerine yatanlardan asla değiliz. Milletimize verdiğimiz her sözün takipçisi olduk. Her sözü yerine getirmek için var gücümüzle çalıştık, çabaladık.

Artık bundan sonra milletimize karşı sorumluluğumuz, Türkiye Yüzyılı bayrağını zirveye çıkarmaktır. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da tamamladıktan sonra emaneti gençlere teslim edip, köşemize çekileceğiz."

Hibya Haber Ajansı