Esenyurt Devlet  Hastanesi’nde, görev yaptığı esnada hasta yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledilen özel güvenlik görevlisi sağlık emekçisi arkadaşımız Tuğrul Okudan’ı kaybetmenin derin üzüntüsü ve öfkesi içindeyiz. Hekim, hemşire, teknisyen, laborant, sekreter, güvenlik görevlisi kısaca tüm sağlık emekçileri olarak çok uzun süredir şiddet sarmalının içindeyiz.  Türk Tabipleri Birliği olarak iktidarı bu şiddet sarmalının her geçen gün arttığı konusunda defalarca uyardık.  Sağlıkta şiddetin münferit olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu tekrar tekrar açıkladık. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifini önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, önerdiğimiz yasa tasarıları gündeme alınmadı. İktidarın kendi çıkardığı şiddet yasalarının ise sağlıkta şiddeti önlemediğini her gün bizlere uygulanan fiziksel, psikolojik şiddetin artarak devam ettiğini yaşayarak görüyoruz. 
Önceki gün bu yaklaşımın yıkıcı sonucuyla yeniden karşılaştık. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış maalesef can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere çaresizlik, umutsuzluk, tükenmişlik, şiddet ve ölüm  olarak geri dönmektedir. 
Mevzuatımıza göre çalışan sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini almak işverenin sorumluğundadır. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Müdürlükleri ve Başhekimlikler bu sorumluluğu yerine getirmekle sorumludurlar. Ancak bugüne kadar hiçbir idari yetkili bu olaylardan sonra sorumluluğu üzerlerine almamıştır. 
İçinde bulunduğumuz siyasal ve ekonomik kriz, sağlıkta dönüşüm projesinin getirmiş olduğu sağlık sistemindeki yıkım  şiddetin ana nedenini oluşturmaktadır. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve bu sorun çözüme niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımızı, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. 
Sağlık alanında bugüne kadar öldürülen tüm hekimleri ve sağlık emekçilerini bir kez daha saygı ile anarken önceki gün katledilen Tuğrul Okudan’ın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz, acılarını paylaşıyoruz.  
Sağlıkta yeni ve etkin bir şiddet yasasının çıkması için meclisi acilen göreve çağırdığımız halde siyaset üstü bir konu olan şiddet ne yazık ki  siyasi partiler tarafından siyasallaştırılarak meclis toplanamamıştır. Yeni yasama döneminde sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması ve ilk gündem maddesi olması için meclisi  bir kez daha  göreve çağırıyoruz.  Sağlıkta şiddet karşındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade