Her eğitim öğretim yılına birikmiş sorunlarıyla giren eğitim çalışanları ne yazık ki bu yıl yığın haline gelmiş sorunlarının üstüne bir de ekonomik darboğazın getirdiği geçim sıkıntısı, kiralardaki fahiş artış nedeniyle barınma sorunu, uzmanlık ve başöğretmenlik sınavıyla ilgili çığlığın ısrarla duyulmak istenmemesi vb sorunlarla başlamak durumunda bırakılmışlardır.

Pandemi döneminin sağlık çalışanlarından sonra en aktif görevini icra eden eğitim çalışanları, 24 Kasım’larda eli öpülesi sonrasında talepleri gömülesi olmaktan bıkıp usanmış durumdadırlar. Biz eğitim çalışanları olarak, peygamber mesleği olarak gördüğümüz öğretmenlik mesleğini her hal ve şartta yerine getirmeye yeminli neferleriz. Ancak, bu ulvi görevi yerine getiren eğitim çalışanlarını, açılıkla yoksulluk sınırı arasına sıkışmış memur, ev sahibine karşı beli bükülmüş kiracı, pazar alışverişini yaparken yutkunan, ay sonunu getirmek için hesap makinesi elinden düşmeyen çalışanlar olmaya mahkûm etmek en azından vicdanları yaralamalıdır. Bu kötü gidişe bir an önce son vermenin, sahadan yükselen çığlığa kulak kabartmanın, eğitim çalışanlarının onurunu, mesleğin haysiyetini korumanın zamanı gelmedi mi?

Kariyer Basamakları Bariyer Basamağı Olmaktan Çıkarılmalı, Sınav Uygulaması Kaldırılmalıdır
2006 yılında bir kez uygulanan ve o tarihten itibaren her yıl uygulanması gerektiği halde sessizlik girdabına terkedilen kariyer basamakları sisteminin “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile beraber tekrar hayata geçmesi bizimle beraber tüm sendikaların ortak talebiydi. Ancak gelinen noktada aradan geçen 14 yıldan sonra içeriği ve şekli tartışmaya açık, sunumlarıyla eğitim çalışanlarını çileden çıkaran uzman/baş öğretmenlik sınavlarıyla ilgili sahadan yükselen ortak ses şudur: “Biz sınavımızı zaten sınıfta veriyoruz, bizi ölçmek için yapacağınız sınavları istemiyoruz.” Öğretmenlik yapısı itibariyle 1739 sayılı kanunda ifadesini bulduğu gibi bir ihtisas mesleğidir. Dolayısıyla hizmet içi eğitim görmeye evet, mesleki gelişim kurslarına tamam ama bizi ölçmek gibi itibarımızı örseleyecek uzmanlık/başöğretmenlik sınavının bu şekilde uygulanmasına kesinlikle hayır diyoruz! Bu minvalde, online eğitim seminerlerini tamamlayan 8 yılını doldurmuş öğretmenlerin uzmanlık, 12 yılını doldurmuş öğretmenlerin  de başöğretmen olması için Genel Merkezimizin vermiş olduğu teklif Meclis’te tekrar görüşülmeli ve yapılacak yasal düzenleme ile ivedilikle hayata geçirilmelidir.
Eğitim-öğretim hizmetleri sınıfında iken şube müdürü veya Milli Eğitim müdür yardımcısı olarak atanan arkadaşlarımızın da uzman ve başöğretmenlik hakkından faydalanmaları şarttır. Görevden ayrılması durumunda öğretmen olarak sınıfa dönecek personelin şu an kariyer basamaklarından yararlandırılmamasının hiçbir izahı olamaz.

Banka Promosyonları Acilen Güncellenmelidir, Güncelleme Gelmeyecekse Sözleşme Feshedilmelidir
Pandeminin dünyayı kasıp kavurmaya başlamadığı, enflasyon verilerinin zirve yapmadığı dönemlerde imzalanan banka promosyonlarının halen aynı miktarda ödenmesi ekonomi bilimine ihanettir. Sadece elektrik ve doğalgaz faturalarına yapılan zamlar, market/pazar enflasyonu, cep yakan yakıt fiyatları, neredeyse aynı evi iki ailenin paylaşmasına sebep olacak oranlardaki kira artışları göz önüne alındığında iki yıl önce üç yıl önce imzalanan promosyon ücretleri ne yazık ki sadaka hükmünde kalmıştır.
Banka promosyonlarıyla ilgili Şube olarak sözleşmenin tarafı olan İlçe Milli Eğitim Müdürlerimiz ve İl Milli Eğitim Müdürümüz ile yaptığımız görüşmeler neticesinde, idareler eğitim çalışanlarının haklı taleplerini görmüş ve ilgili bankalarla gerekli yazışmalar yapılmıştır. Konu çok hassas ve aciliyet arz etmektedir. Yapılması gereken, sözleşmeyi imzalayan bankaların güncel ekonomik verilere uygun şekilde güncelleme yapmalarıdır. Ancak bu güncellemenin yapılmaması durumunda tek taraflı feshin muhakkak masada olması gerekmektedir. Dava açma süreci ile ilgili şube avukatımızın sözleşmeleri incelediği ve şube olarak tarafı olmadığımız halde dava açma salahiyetimizin olması durumunda bir an beklemeden dava açacağımızın bilgisini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şu hususu da eğitim çalışanlarıyla paylaşmak istiyorum. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz uhdesinde promosyon miktarlarının makul seviyelere getirilmesi noktasında bir çalışma yürütülmektedir. Mevcut sözleşmelerin feshedilerek yeni bir ihaleye çıkarılması konusunda yapılan çalışmanın sonuçlandırılması için bizim de var gücümüzle çalışanlarımızın yanında olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

İhtiyaçları Karşılamaktan Uzak Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği Arttırılmalıdır.

Değerli arkadaşlar, öğretim yılına hazırlık ödeneğimiz ile ilgili şu rakamlara dikkat etmenizi istirham ediyorum. 
Yıl 2020. Enflasyon oranı %14,6 öğretim yılına hazırlık ödeneğimiz 1210 tl 
Yıl 2022. resmi oranlara göre enflasyon oranı %80 küsür, resmi olmayan rakamlara girmiyorum bile. Peki öğretim yılına hazırlık ödeneğimiz kaç? 1325 tl
Şimdi bir de bir top A4 kağıdı fiyatına bakalım. 2020 yılında 15-20 tl arası bir fiyatı olan A4 kağıdının topu bugün 90-145 tl arasında değişiyor. Kırtasiye ürünlerine yapılan zamlar göz önüne alındığında ödeneğin makul bir seviyeye yükseltilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca, yıllardır talep ettiğimiz şekilde öğretim yılına hazırlık ödeneği, sınıf ayrımı gözetmeksizin hizmetlisinden öğretmenine, memurundan şube müdürüne tüm eğitim çalışanlarına ödenmeli ve gerçekten eğitim yılına hazırlayan bir ödeme yapılmalıdır.

Şanlıurfa’nın Kronikleşen Sorunlarına Acil Çözüm Gerekmektedir 
Devasa boyutlara ulaşan öğretmen açığı, öğretmenlere nefes aldırmayacak kadar kalabalıklaşan sınıf mevcutları, mevsimlik tarım işçisi çocukların öğretime geç başlamak zorunda kalması, yüksek servis ücretleri gibi on yıllardır devam eden sorunlarımızın çözümü noktasında Millî Eğitim Bakanlığında Genel Müdürlük görevinde bulunmuş Sayın Valimizden beklentimiz büyüktür. Bu konuda ilimize yapılan devasa yatırımların farkındayız, ancak gelinen noktada bu yatırımların yetersiz kaldığı aşikardır. 
Duyulduğu zaman boğazımızın düğümlendiği bir gerçeği sizlerle paylaşmak zorundayım. Eyyübiye ilçemizde sadece bir okulumuzda bu dönem oluşan sınıf öğretmeni açığı -değerli arkadaşlar buraya dikkat buyrun- 40’tır. Başka bir okulumuzun 35 sınıf öğretmeni ihtiyacı oluşmuştur. Son yapılan öğretmen atamalarında Eyyübiye ilçesine düşen sınıf öğretmeni sayısı kaç biliyor musunuz? Sadece 23 kişi değerli arkadaşlar. Bu yıl okullarımızın öğretmen ihtiyacı çoğunlukla hiç tasvip etmediğimiz ücretli öğretmenlik yoluyla giderilecektir. Bu nedenle bir sonraki atama döneminde Şanlıurfa’nın öğretmen ihtiyacını bir seferde kapatacak sayıda öğretmen alımı noktasında Sayın vekillerimiz ile Sayın Valimizin yüksek bir gayret göstermesi gerekmektedir. 
Bu duygularla eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını temenni ediyor, eğitim çalışanlarının sorunlarının ivedilikle çözümü noktasında yetkili tüm kesimlerden hassasiyet beliyoruz. Sahayı duyduk, haykırışları hissettik, notlarımızı aldık. Şimdi de burada sizlerle beraber haykırdık. Niyet hayr, akıbet hayr inşallah.

İbrahim Coşkun
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa il Bşk.