Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başalrı şöyle:

"Öncelikle dün Hakkari'Den dönerken yolda geçirdiği trafik kazasında vefat eden AK Parti Van İl Yönetim Kurulu üyemiz Bilal Eryiğit kardeşimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bilal kardeşimizin ailesine, yakınlarına ve Van İl Teşkilatı'mıza başsağlığı diliyorum.

Kardeşlerim; İpek Yolu’nun hiç sönmeyen kutup yıldızı, medeniyetler beşiği, tabiatıyla, kültürüyle, insanıyla dünyanın gıpta ettiği Van’da sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Çekmesi bana düşer, fizanda olsak bile gönlümüz Van'a düşer. Evet, biz de Van'a düşen gönlümüzü hasret pınarından kana kana doyurmak için her fırsatta size koşuyoruz. İyi gününüzde, kötü gününüz de hep yanınızda olduk.

Özü sözünden, sözü özünden ayrılmayan hakkın ve hakikatin şehri Van'da sağolsun bizi hep bağrına bastı. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanlığında yüzde 38,5'lik oy oranı ile şahsıma verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Tabii bu oy oranı Van ile aramızdaki muhabbeti, gönül bağını, vefayı ifade etmekten çok uzaktır.

Mayıs seçimlerinde karşımızdaki CHP adayı etrafında birleştiler. Ülkemizde tek parti faşizmi döneminin acılarını bilmeyen, yaşamayan, dinlemeyen yoktur. Yeniden bu zihniyeti diriltmek için var gücüyle çalışan CHP'yi ve adayını getirip sizlere dayattılar.

Sizlerin kapınızın önünden geçilmeyeceğiniz isimleri iradenize ipotek koyarak meclise taşıdılar. Hatta cumhurbaşkanı yapmak istediler. Van'ı da bu oyuna alet ettiler. Oysa şehirler içinde divan kurulsa ehli irfan Van'ı birinci seçer derler. İşte bu Van'ı götürüp tek parti faşizminin temsilcisi CHP'ye ve onun kifayetsiz yöneticilerinin ihtiraslarına kurban ettiler.

Bugün aynı oyunu yine sahnelemenin peşindeler. Fiyakalı ifadelerle gizlemeye, saklamaya, gözlerden kaçırmaya çalıştıkları ittifaklarla sizlerin iradesini bir kez daha satılığa çıkardılar.

Şu ilçe senin, bu belediye meclis üyesi benim hesabı yaptılar. Kazanmak için değil kaybettirmek için çalış mantığını devreye soktular. Kurdukları bu çarpık oyunlar aklıyla milletle alay ettiler. İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi.

Bağırarak, çağırarak, yalan üstüne yalan söyleyerek arsızca etrafa saldırarak, kibirle milleti aşağılayarak kimse kendini bu kirden arındıramaz. Milletimiz bu sinsi ve kirli oyunların hesabını 31 Mart'ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokatını vuracaktır.

Bugün burada milli irade tokatının ilk seslerini duyuralım mı? Arkadaşlara dedim ki emniyet şu anda karşımızda ne görüyor? Verdikleri rakam, 55 bin. Sizleri karanlık gündemlerine meze etmek isteyenlere hak ettikleri dersi vermeye var mısınız? Vanlının iradesini sapkın ideolojilere, zübük siyasetçilere peşkeş çekmeye çalışanlara dur demeye var mısınız?

Van'ın geleceğini umursamayanları, mahşeri vicdanda mahkum etmeye var mısınız? Van'ın kendisi için değil emperyalistlere hizmet için enerjisini sömürenlerden kurtarmaya var mısınız? İşte benim gönüldaşım, yoldaşım, ahiretliğim Van budur.

Bu coğrafyayı büyük zorluklarla vatan yaptık. Vatanımız olarak kalması için de çok fedakarlıkta bulunduk. Son asrımızın her döneminde demokrasimiz gelişmesin, kalkınmamız gerçekleşmesin, ayaklarımız üzerinde duramayalım diye başımıza musallat edilen bir musibet önümüze çıkartıldı.

Musibet kimi zaman darbeler, kimi zaman cuntalar, kimi zaman siyasi ve ekonomik krizler, kimi zaman sosyal gerilimler, kimi zaman terör eylemleri olarak karşımıza çıktı. Kirli iç ve dış pazarlıklar hep bunlara eşlik etti. Şimdi de aynı tablo ile karşı karşıyayız.

Bir yandan tarihi demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla asırlık eksiklerini tamamlayan, 2023 hedefleriyle egemenliğini güçlendiren Türkiye Yüzyılı vizyonu ile zirveye gözünü diken bir Türkiye var. Diğer tarafta ise ülkemizi kendi güvenlik ve refah düzenlerine hizmetle mükellef gören emperyalistlerin ısrarla dayattıkları istikrarsızlık girdabı var.

Kendi ihtirasları uğruna veya aldıkları talimatlar gereği şahsımıza ve hükümetimize karşı emperyalistlerin koçbaşlığına yeltenenlerin üstünü kazırsanız altı hep aynı adrese çıkar. Hepsinin de ipleri aynı ellerde toplanır.

Son iki asırdır biz bu oyuna çok maruz kaldık ve maalesef çok da örselendik. Koskoca cihan bir cihan devletinden geriye kalan bu vatan toprağını bile bize çok gördüler. Milletimizi parçalamak, ülkemizi bölmek için sürekli uğraştılar. Üstelik bu çabalarına içeride de maşalar bulmakta zorlanmadılar. Artık maskelerin inme vakti gelmiştir.

Karşımızdaki muhalefetin hiçbiri kendisi değildir. CHP dediğiniz CHP değildir. Bu tabela altında toplananlar bilhassa da şu anda bir titan zincirinin halkaları, rantiye çarkının dişlileri haline gelmişlerdir. Herkes kendi ihtirasının peşindedir.

Öte yandan DEM dediğiniz parti de kimin iradesi, kimin elinde belli değil. Bu yapının gerçek anlamda bir siyasi faaliyetini ülkenin ve milletin hayatını değiştirecek bir programını, projesini, gayretini gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü bu yapının tek misyonu Türkiye'nin aleyhine olan ne varsa ona destek vermektir. Mirasyedisinden partimizin eskilerine kadar ötekileri söylemeye gerek bile duymuyorum.

Türkiye'de ülkenin ve milletin güvenliği, huzuru, selameti, refahı için çalışan, çabalayan, ter döken, mücadele veren sadece biz varız. Cumhur İttifakı bunun için saldırıların hedefindedir.

Ne diyor o güzel türküde; "Giderem Van'a doğru, yolum İran'a doğru.Kes başım kanım aksın, kadir bilene doğru." Akıttığımız her damla ter, kadir kıymet bilene feda olsun helal olsun. Ama kadir kıymet bilmeyip de sırf ülkenin ve şehirlerin kaynaklarına göz diktikleri için milli irade işportacılığına soyunan istismarcılara da eyvallah etmeyiz. Van'ı bu mücadelemizde en güçlü şekilde yanımızda görmek istiyoruz.

Bizim milletimize verdiğimiz her sözün ortaya koyduğumuz her vizyonun ve programın gerisinde ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetler bulunuyor. Her bir şehrimiz ve her bir insanımız bu eserlerden ve hizmetlerden payına düşeni almıştır.

Bu anlayışla Van'a da son 21 yılda güncel rakamlarla 168 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde, 9 bin 974 adet yeni derslik inşa ettik. Üniversitemizi büyüterek fakülte sayısını 9'dan 19'a çıkardık. Gençlik ve sporda, 8 bin 300 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 77 spor tesisi inşa ettik.

Sosyal yardımlarda, Vanlı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 21 milyar liralık kaynakla destek olduk. Engellilere yönelik sosyal hizmet kampüsünün yapımına devam ediyoruz.

Sağlıkta, 500 yataklı merkez ve 400 yataklı bölge hastanesi başta olmak üzere toplamda 1562 yataklı 19 hastanenin de aralarında bulunduğu 104 sağlık tesisi inşa ettik. Yapımı süren 15 sağlık tesisimiz daha var. Yatak kapasitesi 800 olan Van Şehir Hastanemizin projesini tamamladık yakında ihalesine çıkıyoruz.

TOKİ vasıtasıyla 25 bin 736 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 2 bin 299 konutun yapımına devam ediyoruz. Acısı hala yüreklerimizi yakan 2011 depremiyle yıkılan Van'daki yerleşim yerlerimizi yeni baştan inşa ettik.

Kentsel dönüşümde şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 13 bin 820 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. İktidara geldiğimizde il sınırları içerisinde 2 adet atık su arıtma tesisi varken bugün 8 adet atık su arıtma tesisi ile belediye nüfusunun yüzde 84'üne hizmet veriyoruz. Van'daki 10 millet bahçesi projemizden 6'sını tamamladık, 3'ünün yapımına devam ediyoruz, 1'i de proje saflasında.

Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı'nı hazırladık ve hayata geçirmeye başladık. Ulaştırmada, 36 kilometreden devraldığımız Van'ın bölünmüş yol uzunluğunu 597 kilometreye çıkardık. Van-Tatvan yolu üzerinde bulunan 2 bin 326 metre uzunluğundaki Kuskunkıran-1 tüp tünelini çift yönlü olarak trafiğe açtık.

Bunun devamı olan 4 bin 118 metre uzunluğundaki ikinci tüp tünelin proje çalışmalarına devam ediyoruz. İçinde 3 bin 150 metre uzunluğunda çift tüplü Güzeldere Tüneli'nin de bulunduğu Van-Hakkari-Yüksekova ayrımı yolunu, Van Çevre Yolu'nun Özalp kavşağı ile Erciş kavşağı arasını, Doğubeyazıt-Çaldıran yolunu, Erciş şehir geçişini inşallah bu yıl tamamlıyoruz."

Hibya Haber Ajansı