Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Cumhur İttifakı olarak 15 Temmuz’dan beri devam ettirdiğimiz milletimizin birliğini, vatanımızın bütünlüğün, devletimizin bekasını koruma mücadelesinde de hep Konya ile birlikte yol yürüdük. Ülkemizi 2023 hedeflerine Konya ile birlikte taşıdık. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da Konya ile birlikte gerçekleştireceğiz.

Konya’nın 31 Mart’ta da rekor bir oyla belediyecilikte tarih yazacağını, sancağı da en yükseğe çıkaracağına inanıyorum. Selçuklu başkentli Konya’ya da bu yakışır.

Şehirler içinde emsali bulunmayan Konya’ya milli iradeye sahip çıkma konusunda da emsalsiz olmak yakışır.

Unutmayınız Konya sadece kendi sınırlarından ibaret bir şehir değildir. Konya asırlarca Anadolu’ya başkentlik, nice şehirlere şahlık yaptı. Bu şehir alimleriyle, arifleriyle, sanatkarlarıyla, çalışkanlığıyla, üretkenliğiyle ülkenin tamamına ışık saçtı. Sadece kendisi kalkınmakla, gelişmekle kalmadı herkese faydası dokundu.

Eskiden beri Konyalı kardeşlerimizin bölgemizde ve dünyanın dört bir yanında yürüttükleri hayır hasenat faaliyetlerini zaten biliyoruz. Son deprem felaketinde gördük ki Konya, tüm mazlumlara ve mağdurlara el uzatarak onların hem yaralarını saran hem gönüllerini alan şehir olma vasfını sürdürüyor.

Konya’dan aldığımız ilhamla 21 yıldır Türkiye’ye hizmet ederken çok yönlü bir mücadelenin içinde olduk. Bir yandan ülkenin asırlık ihmallerin ürünü altyapı eksiklerini tamamlamak için gece gündüz çalıştık. Şehirlerimiz başta olmak üzere vatan topraklarının her karışını yatırımlarla, eserlerle donattık. Diğer yandan Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız demokrasi, hak, özgürlük ihlallerini telafi edecek reformları hayata geçirdik.

Ülkemize yönelik sayısız saldırının önüne set çektik. Sayısız tehdidi bertaraf ettik. Emperyalistlerin hedefindeki Türkiye’yi terörden, gizli açık ambargolara kadar nice tuzaklardan kurtardık. Ülkemizi; siyasi, ekonomik, askeri olarak güçlendirirken memleketin tüm potansiyelini kullandık.

Dünyada yaşanan her gelişmeyi değerlendirdik. Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye arasındaki farkı en iyi Konya’da görmek mümkündür. Ülkemizin sanayi, ticaret, tarım, turizm, kültür, sanat şehri Konya’nın 21 yılda katettiği mesafenin şahidi sizlersiniz. Geldiğimiz noktada artık hep bakımdan yeni bir seviyeye çıkma, dünyanın en büyük ekonomileri, önde gelen siyasi güçleri arasına girme safhasındayız.

Üretim kabiliyetimiz yanında siyasi ve sosyal etki alanımız da bu kritik sıçrayışı gerçekleştirebilecek durumdayız. Yeter ki güven ve istikrar iklimini devam ettirebilelim.

Geçmişte elimizden kaçırdığımız fırsatların çoğunun gerisinde vesayetin kendine alan açmak için körüklediği zayıf siyasi yönetimlerin yol açtığı boşluk vardır. Bugün de aynı oyunun peşindeler. Geçen seçimleri hatırlayın. Birbirlerini yolda görseler selam vermeyecek olanları bir araya getiren işte bu odaktır.

CHP yine DEM ile gizli saklı bir işbirliği halinde. Bunu da milletin gözünden kaçırmak için her gün lügatten yeni bir ittifak buluyorlar. Sözde kent uzlaşması adı altında şehirleri, ilçeleri, belediye meclislerini paylaşıyorlar. Kendi iradesi olmayan DEM yönetimi dışardan aldığı emirlere göre hareket ediyor. En çok oyu aldığı yerlerde bile şehirleri yönetecek değil, örgütün emrinden çıkmayacak kukla isimleri aday gösteriyorlar.

CHP ile yaptığı pazarlıkta payına düşen yer nereyse siyasi tabanı olan değil, yine işaret edilen isimleri öne sürdüler. Bu iki partinin kazanmak için kurduğu sinsi oyuna, Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye kaybettirmek için katılan başka aktörler de var. Senaryoya asli unsur olarak dahil edilmeyen bu figüranların tek görevi Cumhur İttifakı’nın gücünü zayıflatarak CHP-DEM ittifakının değirmenine su taşımaktır.

CHP’nin kifayetsiz muhterisleri, yıllardır laiklik, Atatürkçülük, irtica gibi belirli kavramların istismarıyla varlıklarını sürdürmeyi başarmıştı. Şimdi aynı anlayışının farklı bir sürümüyle karşı karşıyayız.

Partimizden ayrılıp ondan sonra altılı masaya misafir oldular. Şimdi ne alemdeler? Şu anda parlamentoda bile yerleri yok. Hepsinin de sonu hüsran oldu. Güya Anadolu ayağa kalkacaktı. Kendileri meclise bile giremedi. Sadece sandıkta değil, milletin vicdanında da kaybettiler. Hiç şüphesiz bunların da akıbeti aynı olacak. Çünkü aynı yoldan gidiyorlar.

Bizim Cumhur İttifakı ve AK Parti dışında siyaset üretilmesine, siyasi etkinlik gösterilmesine, projeye ortak konulmasına, seçimlerde milletin karşısına çıkılıp destek istenmesine hiçbir itirazımız yok, olamaz. Demokrasinin ve hakkaniyetin gereği budur. Sadece memleketin hayrına hiçbir fikir üretemeyen, eylem ortaya koyamayanların durumlarına gönlümüz razı gelmiyor. Başka hiçbir hüner göstermeden, sırf AK Parti husumetiyle, Erdoğan husumetiyle ve AK Parti oylarına gözlerini dikerek siyaset yaptıklarını sananları anlamakta zorlanıyoruz.

Sırtını sadece konjonktüre dayamaktan başka sermayesi olmayanların akıbeti, yeni bir konjonktürle silip gitmektir. Halbuki bir davası, bir vizyonu, bir programı olanların durumu farklıdır. Hele bir de bunları destekleyecek projelere ve onları millete anlatarak samimi, tutarlı, hakikatli bir dile sahipseniz siyasette de gönüllerde de kalıcı olursunuz.

 Şimdi bu ara ne yapıyor? Demet demet dolarları topluyorlar. Avroları topluyorlar ve paylaşıyorlar. Şunların haline bak. Bunlara bu ülke teslim edilir mi?

Eser ve hizmet siyaseti konusunda hamd olsun ülkede elimize su dökecek kimseyi tanımıyoruz. Bundan 30 yıl önce belediyelerde başlattığımız bu siyaseti hükümette de sürdürerek şehirlerimizin her birini eşi benzeri görülmemiş yatırımlara kavuşturduk.

Son 21 yılda Konya’ya 372 milyar liranın üzerinde kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 9 bin 249 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize 4 yeni üniversite kazandırdık.”

Hibya Haber Ajansı