Bu hafta ne oldu

Merkez Bankası faiz kararlarının odakta olduğu bir haftayı geride bıraktık. Yurt içinde TCMB’nin faiz kararı ön plana çıkarken küresel piyasalarda Japonya Merkez Bankası (BoJ), ABD Merkez Bankası (Fed) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararları odakta yer aldı. Ayrıca Euro Bölgesi ve İngiltere enflasyon verisi takip edildi. İngiltere’de tüketici fiyat endeksi, Şubat ayında aylık %0,6 artarken, yıllık enflasyon %3,4 ile Eylül 2021'den beri görülen en düşük seviyesine geriledi. Euro Bölgesi’nde ise tüketici fiyat endeksi, Şubat ayında beklentilere paralel aylık %0,6 artarken, Ocak ayında %2,8 olan yıllık enflasyon, Şubat ayında %2,6’ya geriledi. Japonya Merkez Bankası (BOJ), 2007'den bu yana ilk kez faiz oranlarını artırarak kısa vadeli faiz oranlarını -%0,1 ile %0 aralığından, %0-%0,1 aralığına yükseltti.

Böylece Banka, 2016'da başladığı negatif faiz politikasını sonlandırdı. Banka ayrıca, merkez bankasının gerektiğinde tahvil alıp satarak uzun vadeli faiz oranlarını hedeflemek için kullandığı 10 yıllık Japon devlet tahvillerine yönelik radikal getiri eğrisi kontrol politikasının da kaldırıldığını duyurdu. İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini beklentilere paralel %5,25’te sabit tuttu. BoE, Başkanı Bailey karar sonrasında yaptığı açıklamada henüz faizleri indirecek noktada olmadıklarını belirtti. ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentilere paralel değiştirmeyerek 23 yılın zirvesi olan %5,25-5,50 aralığında tuttu.

Metinde, istihdam kazanımlarının güçlü ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği, enflasyonun ise geçen yıl boyunca düştüğü ancak hala yüksek kalmayı sürdürdüğü kaydedildi. Noktasal grafiklerde 2024’te önceki tahminlere paralel olarak 75 baz puan faiz indirimi öngörüldü. Fed Başkanı Jerome Powell, karar sonrası yaptığı değerlendirmede enflasyonun önemli ölçüde gevşediğini ancak hala yüksek olduğunu belirtti. Powell, bu yıl bir noktada faiz indirimine başlamanın uygun olabileceğini belirtirken, faizlerin aşırı düşük seviyelere dönmesini beklemediğini dile getirdi.

Bankanın bilançosunun küçültülmeye başlanmasından bu yana menkul kıymet varlıklarının yaklaşık 1,5 trilyon dolar azaldığını ifade eden Powell, bu toplantıda varlıkların azalma hızının yavaşlatılmasına ilişkin konuları görüştüklerini ancak bu hususta herhangi bir karar almadıklarını aktardı. Küresel piyasalarda hafta genelinde karışık bir seyir izlendi. TCMB, Perşembe günü gerçekleştirdiği PPK toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak %45’ten %50 seviyesine çıkardı. Banka aynı zamanda operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi.

Karar metninde, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı belirtildi. Haftaya yatay başlayan ve hafta başında 8.695 seviyesine kadar geri çekilen BİST100 Endeksi, bu seviyeden gelen alımların TCMB faiz kararı ile ivme kazanmasıyla 9.223,2 seviyesine kadar yükseldi.

Endeks, %3,20 kazançla 9.11,50 puandan haftayı tamamladı. Hafta başında 32,60 sınırının üzerine çıkan Dolar/TL, faiz kararının ardından 31,75 sınırına kadar gevşerken, Euro/TL 34,50’li seviyelere indi. Türkiye 2 yıllık tahvil faizi, Merkez’in faiz kararı sonrası %50,07 ile Temmuz 2003’ten bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Yurt dışı yerleşik yatırımcılar 8-15 Mart haftasında, reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 155,9 milyon dolar hisse senedi satışı, 70,1 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) satışı ve 1,5 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 1.378 milyon dolar artarak 108.699 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 305 milyon dolar artarak 74.116 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının üstünde kalmaya devam etti.

Uzun vadede ne bekliyoruz

TCMB, 2024 yılının ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak %45,00 seviyesine yükseltirken, 22 Şubat tarihli toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %45,00 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 21 Mart tarihli toplantısında ise politika faizini 500 baz puan artırarak %50 seviyesine yükseltti.

Şubat ayında %4,53 artan TÜFE’nin Mart 2024 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Mart ayında %3,43, Nisan ayında %3,42, 2024 yılı sonunda %44,19 ve 12 ay sonrasında %36,7 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2024 sonunda 40,53 ve 12 ay sonrasında ise 42,79 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2024 sonunda 33,3 milyar dolar, 2025 yılında ise 31,8 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2024 ve 2025’te sırasıyla %3,3 ve %3,8 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 3 ay sonrasında %46,85 ve 12 ay sonrasında ise %36,96 olması beklenmektedir.

Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.

https://www.bmd.com.tr/application/files/5817/1112/0601/Haftalik_Bulten_22.03.2024.pdf

Kaynak: BMD Araştırma

Hibya Haber Ajansı