ADIYAMAN (AA) - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu İşletmesi tahlisiye ekibinde yer alan Ramazan Altuntaş, Adıyaman'da arama kurtarma çalışmalarıyla enkaz altından nasıl can kurtardıklarını anlattı.

Altuntaş, AA muhabirine, bir haftadır aralıksız arama kurtarma çalışmalarını sürdürdüklerini, bir canı daha kurtarabilmek için çaba gösterdiklerini söyledi.

Arama kurtarma çalışmalarında ilk olarak "Aleyna" isimli vatandaşı kurtardıklarını belirten Altuntaş, "Aleyna 'Allah Allah' diye bağırıyordu. Ona ulaşmak için çok mesafe vardı. Küçük bir delik açtık ve onu büyüterek ulaştık. 'Babam var, annem var.' diyordu. Aleyna'nın saçları takılmıştı, çıkaramıyorduk. 'Saçımı dibinden kesin ama beni alın.' diyordu. Çok sıkışmıştı, artçı depremler oluyordu ve çökme ihtimali vardı. Hızlı davranarak bu kardeşimizi çıkarttık. Onu kurtardığımızda kendimizi dünyaya bir daha gelmiş gibi hissettik." diye konuştu.

Ramazan Altuntaş, bir başka enkazda ise 7 yaşındaki Ahmet'in sesini duyduklarını; Ahmet'in, kendisine 7 yaşındaki oğlu Harun'u anımsattığını söyledi. Ahmet'in bulunduğu yerin, metrelerce uzakta ve erişimi zor olduğunu dile getiren Altuntaş, ona ulaşmak için madencilik bilgilerini kullanarak yer altında ocak girişi gibi bir giriş açtıklarını anlattı. Altuntaş, "Ahmet'in sesi bir adım daha yaklaşmaya başlamıştı. Ahmet, 'Abi bana çikolatalı ekmek, sakız al. Bana meyve tabağı hazırlayacak mısınız?' diyordu. Ulaşması çok zordu, alanımız çok dardı. Ama her adımda Ahmet'in gür sesi geliyordu." şeklinde konuştu.

Madenci Altuntaş, bu sırada zamanla yarıştıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ahmet'im korkma, makina çalıştıracağım, diyordum. 'Korkmuyorum, beni alın.' diyordu. Zamanla yarıştığımız için bir adım daha yaklaşmak için elimizden geleni yapıyorduk. Önümüz darlaşmaya başladı ama pes etmedik. Ahmet'in sesini duydukça bir an önce ulaşmak, oradan almak için briketleri yumruklarımızla kırdık. Ellerim şişti, parmaklarım parçalandı ama Ahmet'e ulaştık. Bulunduğu yere girmek çok zordu. Madencilikte boy ve yapı olarak küçük olmak avantajlı. Arkadaşımız Emrah öyleydi, oraya girdi. Ahmet'i hiç burnu kanamadan aldı. Kurtardığımız zaman hissettiğim duyguyu anlatamam. O anda korkmak, kendi canın aklına gelmiyor. Aynı şekilde bir ihbar gelsin yine gidelim. Canımız feda olsun."