İSTANBUL (AA) - Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WİPO) verilerine göre son 20 yılda su sistemleri ve artırma konusunda 1 milyon 300 bin patent işlemi yapıldığını bunun önemli kısmının son 5 yılda gerçekleştirildiğini bildirdi.

Adres Patent açıklamasına göre, dünyanın dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen, insan kullanımına uygun tatlı su miktarı oldukça sınırlı bulunuyor. Dünya yüzeyindeki mevcut suyun yüzde 1'den daha az bir kısmı ekosistem ve insan kullanımına elverişli tatlı su kaynaklarından oluşuyor. Buna göre dünya üstünde yaklaşık 35 milyon kilometreküp tatlı su bulunurken, bunun sadece 105 bin kilometreküpü elverişli tatlı su kaynakları arasında yer alıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbulut, dünya su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70'inin tarım amaçlı kullanıldığını, sanayi kullanımının yüzde 19, evsel kullanımının ise yüzde 11 civarında bulunduğunu belirtti.

Türkiye genelinde yıllık ortalama yağış miktarının yaklaşık 600 milimetrenin biraz üzerinde olduğuna ve bu rakamın dünya ortalaması olan 800 milimetrenin altında yer aldığına işaret eden Akbulut, "Bu kapsamda ileride meydana gelmesi muhtemel su kıtlıklarına karşı, suyun ekonomiye yeniden kazandırılmasına yönelik teknolojilere ülke olarak daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor. Globalde son 20 yılda WİPO verilerine göre su sistemleri ve artırma konusunda 1 milyon 300 bin patent işlemi gerçekleştirildi. Bu rakamın büyük kısmı son 5 yıllık verilerden oluşuyor." ifadelerini kullandı.

- Başvurularda başı Çin çekiyor

Akbulut, su sistemleri ve arıtmayla ilgili başvurulara en fazla patent işleminin Çin’de gerçekleştirildiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Çin’i Japonya, Amerika ve Kuzey Kore takip ediyor. Su fakiri olması beklenen özellikle de Orta Doğu bölgesi başvurularda ilk 10’nda yer almıyor. Kullanılan suyunu ekonomiye yüzde 100 geri kazandırılmasıyla ilgili patent başvuruları sürüyor. Mevcut çalışmaların ticarileşmesiyle kaynaklarımızı koruma yolunda önemli bir adım atacağız.

Organize sanayi bölgeleri ve özel firmaların yağmur suyunu depolama sistemlerine yönelik yatırımlara ağırlık veriyor. Özellikle tekstil alanında faaliyet gösteren birçok boyahane yağmur suyunu depolama sistemlerine yönelik çalışmalar yapıyor ilave olarak organize sanayi bölgeleri de mevcut kaynakları korumak adına yağmur suyu depolama sistemlerine yönelik yatırımlara ağırlık vermiş durumdalar. Tekstil makineleri tarafında ise su kullanımı olmadan hava yoluyla boyama yapan makinelerin de geliştirildi. Her ne kadar maliyeti yüksek olsa da bu makineleri ülkemizde de üretmemiz gerekiyor."