İSTANBUL (AA) - Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), otomotiv sektöründeki küresel gelişmeleri ve 2021-2022 yıllarına ait verilerle Türkiye otomotiv sanayisinin çevresel, sosyal ve yönetişimsel performansını içeren, Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative – GRI) standartlarına göre hazırlanan ikinci raporu kamuoyu ile paylaştı.

OSD'den yapılan açıklamaya göre, otomotiv ana sanayisinin stratejik yönetimi, ekonomik, çevre ve sosyal performansına ilişkin detayları içeren Türkiye Otomotiv Ana Sanayi Sürdürülebilirlik Raporlarına ve Türkiye Otomotiv Sanayii Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Raporu’na OSD’nin websitesi üzerinden ulaşabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, otomotivin her zaman uzun vadeli planlar yapan ve sürdürülebilirliği ön plana çıkaran bir sanayi kolu olduğunu belirtti.

Eroldu, şunları kaydetti:

"Bugün global konumumuz başarılı ancak iklim odaklı küresel politikaların hız kazandığı günümüzde, teknolojik dönüşümün yanı sıra dünya ticaret ortamındaki hızlı değişim ve bununla gelen belirsizlik ortamı uzun vadeli gündemimizi belirliyor. Bu dönüşüme uyumu ve riskleri doğru şekilde yöneterek küresel düzeydeki rekabetçiliğimizi mutlaka artırmamız gerekiyor.

Tüm paydaşlarımızı da bu yönde teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu konudaki somut çalışmalarımızın en önemlilerinden biri olarak da, bu yıl ikincisini hazırladığımız çevresel, sosyal ve yönetişimsel performansımız ve 2021-2022 verilerini içeren ikinci Sürdürülebilirlik Raporumuzu hazırladık.

İkincisi yayımlanan Otomotiv Ana Sanayi Sürdürülebilirlik Raporu'nda, bu defa AB’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı ile açıklamış olduğu sıfır kirlilik hedefi ve bu hedef doğrultusunda otomotiv sanayisi için Temiz Üretim konusu incelendi. Raporda AB’nin Mevcut Endüstriyel Emisyonlar Direktifi ve bu direktif kapsamında otomotiv tesisleri için Mevcut En İyi Teknikler (MET) kullanılarak gelinebilecek limit değerlere göre Türk otomotiv sanayisinin durumu incelendi ve sonuçları raporlandı." dedi.

İklim odaklı politikaların Avrupa Yeşil Mutabakatı ile hız kazandığını ifade eden Eroldu, bu durumun da ülkelerin rekabetçiliklerinin yeniden şekillenmesine sebep olacağını kaydetti.

Eroldu, iklim hedefleri ile beraber Ürün Standartları ve AB / Türkiye Pazarındaki Dönüşüm, Döngüsel Ekonomi ve Temiz Üretim konularının Türk sanayisi için öne çıkan konular olduğunun altını çizdi.

Sürdürülebilirlik Raporu’na göre Türk sanayisinin rekabetçilik özelliğinin devam ettiğini belirten Eroldu, sözlerine şöyle devam etti:

"AB’de Aralık 2020’de yayımlanan, otomotiv tesisleri boyahaneleri için Mevcut En İyi Teknikleri (MET) kullanılarak gelinebilecek limit değerlere göre Türk otomotiv sanayisi değerlendirildiğinde OSD üyelerinin tesislerinin Avrupa’daki tesisler ile yarışır durumda olduğu açıkça görülüyor.

Ülkemizde otomotiv ana sanayi tesislerinin Avrupa’daki tesislere göre nispeten yeni olması ve en iyi teknolojilerin uygulanması ile çevresel performansımız Avrupa’daki tesisler ile yarışır durumda. AB’deki otomotiv tesisleri bu limitlere geçiş yaparken, bizler de sürekli iyileşme prensibi ile üretim tesislerimizde çevresel performansımızı artırmak amacıyla yeni yatırımlara, iyileştirme çalışmalarına devam ediyoruz."

Eroldu, atık dönüşümü ve enerji verimliliği alanlarında da Türk sanayisinin çok iyi bir sevide olduğunu belirtti.

Eroldu, "Türkiye'de hafif araç üreten tesislerin konsolide verilerine bakıldığında Otomotiv sektöründe solventle yapılan yüzey işlemleri için entegre kirlilik önleme ve kontrol (MET) uygulamalarıyla gelinebilecek enerji kullanımı, su kullanımı ve atık oluşumunda AB limitlerinin oldukça altındayız." ifadelerini kullandı.

Raporda da görüleceği üzerine iklim değişikliğinin, tüm insanlık için önemli bir risk faktörü olduğu ve küresel riskler içinde çevresel sorunların ön plana çıktığını belirten Eroldu, "Paris Anlaşması ile ortaya konan küresel ısınmanın 1,5 derecenin altında tutulması hedefine ulaşılamaması halinde, iklim krizinin çok ciddi ekonomik, sosyal ve çevresel sonuçlarının olacağı vurgulanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Eroldu, sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği ve eğitim gibi konularda OSD ve üyelerinin önemli projeleri ve çalışmaları hayata geçirdiğine açıkladı.

Otomotiv sanayisinin en önemli rekabetçilik unsurlarından birisi olan nitelikli iş gücünün korunması ve geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını kaydeden Eroldu, "Türk sanayisinin en öncelikli konusu bu. Yetenek yönetimi ile nitelikli çalışanları sektöre kazandırmak, çalışanların performansını yükseltecek çalışma ortamları yaratmak, fırsat eşitliğini sağlamak ve insan kaynakları süreçlerini sürekli iyileştirmek OSD olarak insan kaynakları politikalarımızın öncelikleri." ifadelerini kullandı.