Bakan Tunç’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Nitelik ve nicelik açısından daha da güçlenmesi ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Yaklaşık 1 yıla yakın bir soruşturma söz konusu oldu. Burada öncelikle şunu ifade etmek lazım. Görülmekte olan bir davayla ilgili olarak konuşmak doğru değil. Burada dosyaya hakim olan elbette ki o dosyaya bakan ilgili hakim ve savcılardır. Kimin ne zaman tutuklanacağına, kimin serbest bırakılacağına Ceza Mahkemesi Kanunu ve Ceza Kanunlarımız çerçevesi içerisinde karar verecek olan dosyaya bakan hakimlerdir.

Kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutuklama gerçekleşmiştir. Sonraki değerlendirmelerde mahkeme bu kanaate varmıştır. Bir kişinin tutuklu yargılanması onun suçlu olduğu anlamına gelmeyeceği gibi tutuksuz yargılanması da bir kişinin onun suçsuz olduğu anlamına gelmez. Bırakalım yargı işini yapsın. Bunu fırsat bilerek yargı üzerinde özellikle birtakım ağır eleştirilerde bulunanlar var. Yargı mensuplarımız kılı kırk yaparak bir çalışma gösteriyor. Elbette ki hatalı kararlar olursa, bu kararların düzeltilme mekanizmaları da yine yargı sistemimiz içerisinde var. Yargı mensuplarımıza da güvenelim.

Yargımız, anayasadan yetkisini alır. Anayasamızın 9’uncu maddesi ve 138’inci maddesi, yargı yetkisini düzenleyen maddelerdir. Bu maddelerden yetkisini alan yargımız, tarafsız ve bağımsız bir şekilde karar verir. Dolayısıyla yargının, tarafsız ve bağımsız olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti olduğunu hep ifade ediyoruz. Burada görülmekte olan bir davayla ilgili olarak siz eğer yargılama yapanlarla ilgili olarak, yargılama yapanlara yönelik birtakım sözler sarf ederseniz o zaman tehlikeli bir durum ortaya çıkar.

Sayın Özel, özellikle kendi belediye başkanının yargıya yönelik parmak sallamasına ve onun verdiği cevap olarak da onun yanında olduğunu ifade etmesi bir talihsizlik.

Siz parmak sallayarak, yargıyı tehdit ederek, ‘Şöyle karar vermezseniz, şöyle olur. Böyle karar verirseniz kaos çıkar, millet ayaklanır’. Bunlar eski Türkiye manzaraları. Bakınız yargının o vesayetçi yargı anlayışı zihniyetine sahip olduğu günleri de hatırlıyoruz. O günlerde yargının, vesayetçi anlayışa sahip bir yargı sisteminin içinde bulunduğu durumu hep beraber biz yaşadık. Ülke o günlerden geçti. Bugün yargımız, her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız bir şekilde görevini sürdürmektedir.

Ordumuz, bizim gözbebeğimiz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bugün ordunun yıpratılmaması ama bu tür disiplinsiz hareketlere de müsaade edilmeyeceğine yönelik açıklamalarını gerçekleştirdi. O minvalde gerekli incelemeler, soruşturmalar yapılır.”

Hibya Haber Ajansı