Son yılların en acı felaketlerini yaşadık. Hatta buna birde son yüzyılın en acı felaketleri adını bile taktık ki bu gerçekten de doğu bir yaklaşım. İlk etapta depremle birçok şehir adeta yerle bir oldu. Binlerce can kaybı yaşandı. Birçok insan mağduriyet yaşadı.
Evinden barkından oldu insanlar, sokaklarda soğuk havada kalmak zorunda kaldılar. Birçok insan kaybettiği aile ve yakınları nedeniyle kimsesiz duruma düştü. Kısacası yaşananlar aklımızın bile ucuna gelmeyecek türden olaylardan oluştu.
Ardından birde buna ek olarak, özellikle Şanlıurfa’da imkânsız denile bilinecek bir olay yaşandı. Asrın sel felaketi Şanlıurfalı insanları adeta tarumar etti. Cadde ve sokaklar hayatında ilk defa bir nehir şeklinde sel baskınına şahitlik yaptı. Yine can kayıpları ve yine mağduriyet adeta kaderimiz haline geldi.
Fakat bu yaşananlar aklımıza başka bir konuyu da getirdi. İl genelinde yapılan çarpık kentleşme gerçeğini gözler önüne serdi. Aslında son yıllarda sıkça dile getirilen kentsel dönüşüm için büyük bir fırsat oluştu. Birçok gece kondu ve düzensiz yapı bu sel ve depremlerin yaşanmasının ardından şehirde neden büyük bir kentsel dönüşüm başlatılmıyor diye akıllarda soru işaretlerine neden oldu.
İlk önce sel felaketinin oldukça derin yaralar bıraktığı SSK ve Süleymaniye Mahallesine bakalım. Burada bulunan evlerin bir an önce kentsel dönüşümle daha düzenli ve daha sağlam yapılara dönüştürülmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bununla birlikte merkez ilçelerde birçok alanda çok katlı yapılan depremle birlikte nasıl bir tehlikeye neden olduklarına yine hepimiz tanık olduk. Belki yıkılmadılar ama bu yıkılmayacakları anlamına gelmez. Aynı zamanda birde yapıların zeminlerine bakıyorum da özellikle Karaköprü ilçesinde kanal boyunda vadi içerisinde yapılan birçok yapının yüksek ve tehlike arz ettiğini görüyoruz.
Bu yapıların olası bir incelemenin ardından sağlam olmayanlarının bir an önce yıkılıp kentsel dönüşüme kazandırılması gerektiği kanaatindeyim. Daha alçak ve daha sağlam zemine oturtulmuş yapıların olması kentsel dönüşüm açısından da daha iyi olur.
Bizler başta merkezi yönetim ve belediyelerin yanı sıra vatandaşlar olarak bu konuda bir an önce yapılması gerekenleri hayata geçirirsek inanıyorum ki olası bir felaketten çok daha az zararla kurtulabilme şansına sahip oluruz.
