Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi Genel Oturumu'na katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Zirvede küresel güvenlik mimarisi, Avrupa'nın geleceği, Gazze krizi ve Avrupa Birliği ile ilişkiler konularında çarpıcı mesajlar verdi.

Erdoğan, uluslararası alanda yaşanan güven bunalımının aşılması için adil ve kapsayıcı bir küresel yönetişim mimarisine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, bu dönüşümün Avrupa kıtasında başlaması gerektiğini ifade etti.

“Güvenliğin bölünmezliği, refahın daha hakkaniyetli paylaşılması ilkeleri üzerinde bina edilecek dönüşümü Avrupa Kıtası olarak kendi evimizde başlatmalıyız.”

“AB'nin Savunma Sanayii Hamlesi Faydalı”

Avrupa Birliği’nin savunma sanayisini geliştirmeye yönelik adımlarını olumlu karşıladıklarını belirten Erdoğan, bu tür girişimlerin Avrupa güvenliğine katkı sağlayacağını söyledi. Ayrıca Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliği açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

“Vize Engelleri Gözden Geçirilmeli”

Schengen vizesi başta olmak üzere Avrupa’da uygulanan vize politikalarını da eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu uygulamaların mal, hizmet ve sermaye hareketliliğini kısıtladığını ve yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Rusya-Ukrayna Savaşı: “Dayatmasız Diplomasi Şart”

Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili konuşan Erdoğan, taraflara dayatmada bulunmadan, adil ve kalıcı bir barış için teşvik mekanizmalarının devreye sokulmasının önemli olduğunu vurguladı. “Bu süreç hassasiyetle yürütülmeli” dedi.

Gazze Çağrısı: “Avrupa Ateşkese İlgi Göstermeli”

Zirvenin en çarpıcı bölümlerinden biri Gazze üzerineydi. Erdoğan, Avrupa ülkelerinin Gazze’de ateşkesin tesisi konusunda daha istekli ve ilgili davranmaları gerektiğini belirtti.

“Kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze'nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tiran’daki konuşması, Avrupa’da güvenlik, barış ve iş birliği adına önemli mesajlar içerirken; Gazze için yapılan çağrı ise uluslararası vicdanı bir kez daha harekete geçirmeye yönelik güçlü bir vurguydu.