İş dünyasının öncelikli gündem maddeleri arasında karbon salımını azaltmanın ağırlığı her geçen gün artıyor. Hidrojenin enerjiyi karbonsuz bir şekilde depolayıp taşıma yöntemlerinden biri olduğunu ifade eden Okutur, “Her ne kadar elektrik depolama amaçlı yeni batarya teknolojileri gelişse de, hidrojen maliyeti düşük ve çevreci bir depolama çözümü olarak öne çıkıyor” değerlendirmesini yaptı.

Teşvik mekanizmaları oluşturuldu

Avrupa Birliği, ABD, Çin ve Japonya’nın hidrojen üretim kapasitelerini geliştirecek planlar hazırladığını kamuya duyurduğunu anlatan Otutur, “Buna uygun teşvik mekanizmaları oluşturuldu. Bazı ülkeler vergi teşviği sağlarken bazı ülkeler Ar-Ge teşviği sağlıyor. Türkiye de de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ‘Türk Hidrojen Teknolojisi Stratejisi ve Yol Haritası’nı kısa süre önce yayınlandı. Yol Haritası’nda çok önemli vizyonlar ortaya konuldu. 2030 yılına kadar 2 bin MW’lik elektrolizör kapasitesine ulaşılması hedefi konuldu. 2035 yılında 5 bin MW, 2053’te ise 70 bin MW’lik bir elektrolizör kapasitesine ulaşılması hedefleniyor.” ifadelerini kullandı.

Maliyet de düşürülecek

‘Türk Hidrojen Teknolojisi Stratejisi ve Yol Haritası’nda Türkiye’de yeşil hidrojen maliyetinin düşürülmesi hedefinin bulunduğunu da belirten Okutur, “Şu anda kilogramı 5-7 dolar arasında değişen yeşil hidrojen maliyetinin 2035 yılında 2.4 dolara, 2053 yılında ise 1.2 dolara düşürülmesi hedefleniyor. Yol Haritası, kamunun yanı sıra özel sektörün, başta enerji, otomotiv ve demir çelik sektörleri olmak üzere dönüşümünü öngörüyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de de hidrojen girişimleri doğuyor

Kearney’in Türkiye’deki müşterilerinin de aralarında bulunduğu bazı sanayi kuruluşlarının şimdiden hidrojen girişimleri başlattığı bilgisini veren Okutur, Güney Marmara’da bir ‘Hidrojen Vadisi’ projesinin hayata geçirildiğini vurguladı. Kamu ve özel sektörün bir arada yürüttüğü bu proje kapsamında pilot elektrolizör tesisi kurulması ve yeşil hidrojen üretiminin hedeflendiğini ifade eden Okutur, bu hedeflere yönelik olarak AB’den finansman desteği sağlanmasının söz konusu olduğunu da belirtti.

Okutur, “Projenin Türkiye’ye yayılması için stratejik hazırlıklar sürdürülüyor” dedi. Türkiye’nin en büyük sanayi şirketi Tüpraş’ın da bu alanda önemli adımlar attığına dikkat çeken Okutur, “Tüpraş yenilenebilir enerji üretim şirketi Entek’i bünyesine katarak yeşil enerjiye erişim sağladı. Rafineri operasyonlarında ortaya çıkacak karbonun yakalanıp depolanıp kullanılması, başka ürünlere dönüştürülmesi sürecinde hidrojen kritik bir yer tutuyor” diye konuştu.

Genç girişimcilere hidrojen önerisi

Dünyanın önde gelen şirketlerinin hidrojen çalışmalarına çok büyük bütçeler ayırdığını belirten Okutur, Avrupa’daki yatırımın 2030’a kadar yaklaşık 40 milyar Euro’ya ulaşacağına dikkat çekerek, “Hidrojen alanında girişim fikri, teknoloji geliştirme çalışması olan gençlerin finansmana ulaşmakta güçlük çekmeyeceği görülüyor.” dedi.

Hibya Haber Ajansı