Cumhuriyet’in ikinci asrına adım atarken eşi benzeri görülmemiş bir hukuk skandalı yaşandığını belirten Zorlu, “Yargıtay 3.Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak bizzat Anayasal hukuk düzenine, hukukun üstünlüğüne ve devlet organları arasındaki işleyişe yönelik adeta bir darbe girişiminde bulunmuştur.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş’a çağrı

“Millet iradesinin tecelligahı olan, TBMM’nin kurumsal yapısının, aynı Yargıtay dairesi tarafından hedef alınması darbenin boyutunu gözler önüne sermektedir.” diyen Zorlu, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Kurtulmuş’un bu dayatmaya karşı en net cevabı vermesi gereken kişi olduğunu düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

Zorlu, “Gelinen noktanın bir hukuk bilmezlik, bir kanun tanımazlığın ötesinde; art niyetli, kasıtlı ve organize bir suç girişimi olduğunu ifade etmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

AYM kararlarının yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağladığını kaydeden Zorlu, “Yargıtay’ın AYM kararına uymaması hukuken izah edilemezken, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ‘Artık Türkiye’de hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmayacağı’ anlamına gelir.” değerlendirmesini yaptı.  

“Hukukun bize tanıdığı tüm yolları kullanacağız”

Kararı; kuvvetler ayrılığını, hukukun üstünlüğünü, mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını rafa kaldırma girişimi olarak değerlendiren Zorlu, “Böylesine vahim bir tablo karşısından, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın başlangıç kısmında yer alan ifadeyi hatırlatmak istiyoruz. Diyor ki, ‘Anayasamız Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.” İşte biz de, milletimizin bu emanetine sahip çıkmak ve korumak için bugün buradayız. Kararlıyız ve hukukun bize tanıdığı tüm yol ve araçları kullanarak bu hukuksuzluğa karşı duracağız. Bugün bizi bir araya getiren, devletimizin karşı karşıya kaldığı beka meselesidir.” şeklinde konuştu.

Mahkemelerin aldığı kararların demokratik düzeyde eleştirilebileceğine işaret eden Zorlu, Dezenformasyon Yasası'nın iptal talebine yönelik ret kararı ardından Anayasa Mahkemesi önünde yaptıkları açıklamayı hatırlattı.

Zorlu şöyle devam etti:

“Ancak Yargıtay’ın bir dairesinin çıkıp, Anayasa Mahkemesi’ni suçlaması ve üyelerini hedef göstererek suç duyurusunda bulunması hiçbir koşulda kabul edilemez. Çünkü buradaki esas mesele Anayasa’ya karşı olan bir saldırı ve bunun korunmasıdır. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi kararına uymayarak ve üstelik bir görevsizlik kararı bile vermeksizin ilgili dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermesi, en baştan itibaren usulsüz bir sürecin inşa edilmekte olduğunu gözler önüne sermektedir.”

“Suç duyurusunda bulunacağız”

Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun derhal bir soruşturma başlatması gerektiğini vurgulayan Zorlu, “Sayın Genel Başkanımızın da talimatları doğrultusunda Hukuk Politikaları Başkanlığımızca en geç yarın Hakimler Savcılar Kurulu’na suç duyurusunda bulunacağız. İkinci olarak soruşturma açmakla yetkili olan Yargıtay Başkanlar Kurulu’na ilgili Yargıtay üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” açıklamasını yaptı.

Hibya Haber Ajansı