Erden, “Diyabetik retinopati görme yetisinde yüzde 5 ile yüzde 90 arasında kayıplar yaşanmasına sebep oluyor ve 50 yaş altındaki bireylerde körlüğe yol açan bir numaralı sebep olarak öne çıkıyor” dedi.

Türkiye’de önceleri diyabetli hasta sayısının Avrupa ülkelerinden daha yavaş artarken son yıllarda Avrupa ülkelerinden daha hızlı artış gösterdiğini; bugün Türkiye’de bilinen, yaklaşık 12 milyon diyabet hastası olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Burak Erden, “Diyabet, kanda bulunan glikoz ve şeker oranlarının artmasıyla ortaya çıkan ciddi bir metabolik rahatsızlıktır. Retina damarlarının tıkanması sebebiyle göz rahatsızlıklarının oluşmasına yol açan bu hastalığa sahip kişilerin düzenli göz muayenelerini aksatmadan gerçekleştirmeleri, görme yetisinin korunması açısından çok büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.  

"DİYABETE BAĞLI OLARAK YÜKSEK ORANDA GÖRME KAYIPLARI YAŞANABİLİYOR" 

Diyabetli hasta gruplarında zamanında ve düzenli göz muayenesi yaptıranların sayısının oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Burak Erden “Bu hastaların çoğunluğunun semptomlar görülmeye başlandığında, yaklaşık yüzde 3’ünün ise görme yetisini kaybettiğinde göz doktoruna başvuruyor. Bu durumda gelen hastanın tekrar görmesini sağlamak mümkün olmuyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de diyabet hastalarının yüzde 82’si bu hastalık yüzünden günlük aktivitelerini yapmakta zorluklar yaşıyor; araştırmaya katılan hastaların tamamı ise bu hastalığın mental sağlıklarını olumsuz etkilediğini söylüyor” şeklinde konuştu.  

Gözlerde diyabet sebebiyle oluşan hastalıklar arasında en sık görülenin diyabetik retinopati olduğunu ve bu hastalığın yüzde 90’a varan görme kayıplarına yol açabileceğini ifade eden Doç. Dr. Burak Erden, “Şeker hastalığı, retinadaki kılcal damarların yapısını bozarak hücre kaybına yol açmaya, damar geçirgenliğinin bozulmasına, sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına neden olur. Retinada kendiliğinden kanayabilen yeni damarlar oluşur. Retinanın önünde ve içinde oluşan kanamalar gözün arka boşluğuna sızabilir. Retinada damarlı zarlar oluşur ve sonuçta ciddi görme kayıpları, ağrılı göz tansiyonu yükselmeleri meydana gelir” şeklinde uyarılarda bulundu. 

50 YAŞ ALTI KÖRLÜKLERİN BİR NUMARALI SEBEBİ 

Diyabetik retinopati etkilerinden bahseden Doç. Dr. Burak Erden, “Bu hastalık görme yetisinde yüzde 5 ile yüzde 90 arasında kayıplar yaşanmasına sebep oluyor ve 50 yaş altındaki bireylerde körlüğe yol açan bir numaralı sebep olarak öne çıkıyor. Diyabet hastalarının, özellikle hastalığın beşinci yılından itibaren yılda en az bir kez göz muayenesi olmaları ve göz diplerini kontrol ettirmeleri gereklidir. Diyabetik retinopati teşhisi konulan hastalarda ise 3-4 aylık süreçlerde düzenli muayenelerini gerçekleştirmeleri, görme yetisinin kaybedilmemesi açısında olmazsa olmazlardan bir tanesi” diye konuştu. 

DİYET VE HAREKETLİ YAŞAM TARZI ÇOK ÖNEMLİ 

Diyabet gelişimindeki en önemli etkenlerden birisinin Obezite olduğunun altını çizen Doç. Dr. Burak Erden, “Hareketli bir yaşam tarzının seçilmesi, bunun yanında açlık ve tokluk kan şekeri arasındaki değişkenliğin kontrol altına alınarak kan şekeri regülasyonunun sağlanması gerekir. Diyabet sebebiyle gözlemlenen diyabetik retinopatinin teşhis ve tedavi sürecinde kontrol süresi 3-4 aya kadar indirilebilir. Tatlı tüketiminin azaltılması etkileri yavaşlatmaya yardımcı olacaktır. Erken teşhis konulan hastalarda ise argon lazer tedavisi ile gözün ömrünü uzatmak mümkün. Kronik bir hastalık olan diyabetten kurtulmak mümkün değilken, diyabetik retinopatide de tedavilerin temel amacı hastalığın hızını yavaşlatmaktır” diye konuştu.  

Hibya Haber Ajansı