Gelibolu Yarımadası'nda kasım ayına gelindiğinde, hava durumuyla ilgili Berlin'den çekilen telgrafta, Akdeniz üzerinden alçak basınç ve yağışlı havanın Çanakkale'yi etkileyeceği, rüzgarın lodostan fırtına şeklinde eseceği, daha sonra havanın hızlıca soğuyacağı bildiriliyordu. Bu tahmin tuttu ve 26 Kasım günü öğleden sonra rüzgar hızını arttırarak, akşam üzeri saat 16.00 gibi fırtınaya dönüştü.

Tarihçi yazar Ahmet Yurttakal, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, olumsuz hava koşulları nedeniyle, Türk siperlerini sel bastığını, barikatların çöktüğünü ve sığınakların yıkıldığını, erlerin siperlerinden çıkarak canını kurtarma telaşına düştüğünü, çok sayıda askerin sel sularına kapılarak boğulduğunu, soğuktan yüzlerce kişinin öldüğünü ve yaklaşık 5 bin kişinin soğuktan etkilendiğini dile getirdi.

Azmak'taki 18 ve 59. Alay ile Küçükanafarta Ovası'nda bulunan 36. Alay askerlerinin sel felaketinden hayli etkilendiğini, 36. Alay 1. Tabur'dan 20 sandık cephane, 40 bomba, 22 tüfek, 12 kasatura, 30 tarassut aynası, 38 kazma, 35 kürek, 4 balta, 40 karavananın zayi olduğunu, 34. Alay 1. Tabur'dan 60 sandık cephanenin su altında kaldığını, 2. Tabur'dan 11 sandık cephane, 1. Tabur'dan çeşitli malzemelerin zarar gördüğüne işaret eden Yurttakal, ''11. Tümen cephesinde taş ve kerpiçle yapılan siperler bozuldu ve mahfuz mahallerin büyük bir kısmı çöktü. 34. Alay cephesinde 15 ve 16 numaralı siperlerde ve rah-ı mesturlarında 80 santimetre kadar kumlu çamurla doldu. Özellikle fırtınayla sel o kadar şiddetli ve ani oldu ki boğulan birçok Türk askerinin cesedi Anzak ve İngiliz siperlerine ve Tuzla Gölü'ne doğru sürüklendi.'' dedi.



Yurttakal, aşırı soğuktan korunmak için askerlere eldiven ve çorap dağıtıldığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:

''Soğuk hava sonucu 12. Tümen'den 90 asker hayatını kaybetti. İsmailoğlu Tepesi'nde 59. Alay askerleri sele maruz kaldı. 1'i ihtiyat zabit vekili olmak üzere 23 şehit, 9 boğulma, 37 donarak vefat, 95 yaralı, 86 kayıp olmak üzere toplam 250 asker kayıp verildi. 59. Alay'da sonraki günlerde zayiat arttı, 72 er selden kayboldu, 42 er şehit oldu. Anafartalar Grubu'nda 556 asker zayiat verildi. Anafartalar Grubu'na bağlı tümenlerden gelen raporlar en fazla zayiatın 12. Tümen'de olduğunu göstermektedir. 12. Tümen'in 191 askeri şehit olmuş, 238 askeri yaralanmış, 26 askeri ise boğulmuştur. Sadece insan cesetleri değil, tüfek, boş cephane sandıkları, malzemelerin bir kısmının sel ile birlikte sürüklendiği İngiliz askerlerinin hatıralarında sıklıkla geçen bir durumdur. 35. Alay'da, takım komutanı olarak görevli Yedek Subay İsmail Hakkı Sunata, hatıratında, soğuk havadan nasıl etkilenildiğini şöyle anlatmaktadır, 'Yağmur çok şiddetli yağıyor, siperler çöküyordu. Subay ve asker zeminliklerine sular basıyor, ortalık çamur ve topraktan geçilmiyordu. Asker ateş yakarak ısınmaya çalışıyordu.''

Bu fırtınanın Türk tarafında olumsuz etkisi nedeniyle 14 Aralık'ta cepheye Almanya'dan meteoroloji uzmanları gönderildiğini aktaran Yurttakal, ayrıca 5. Ordu Komutanı Otto Liman von Sanders'in soğuk havaların askeri çok etkilediğini belirterek Almanya Genelkurmayına büyükelçilik vasıtasıyla bir telgraf çekip, tam takım 150 bin kıyafetin acilen gönderilmesini istediği vurguladı.

Müttefik siperlerinde durum

Ahmet Yurttakal, soğuk havayla sel, fırtına ve karın müttefik kuvvetlerinin siperlerinde de büyük hasara yol açtığını söyledi.

Müttefiklerin, Türk siperlerine göre daha alçak yerlerde olan mevzi ve siperlerinin su altında kaldığını, bu felaket karşısında askerlerin kendilerini kurtarma çabasına girdiğini, saat 21.00'a geldiğinde Seddülbahir'deki siperlerin 1 metreye yakın suyla dolduğunu, askerlere konserve et, birkaç bisküvi ve biraz romun güçlükle dağıtılabildiğini ifade eden Yurttakal, düşmanın kar ve fırtına karşısında çaresiz kaldığını bildirdi.

Yurttakal, askerlerin büyük kısmının donma tehlikesi geçirdiğini, hastanelerin bu hastalarla dolduğunu, hastane çadırlarında yer kalmadığını, dağıtılan battaniyeler de yeterli gelmeyince askerlerin çareyi birbirlerine sokularak ısınmakta bulduğunu aktardı.

Bilhassa Hintlilerden hastalanan asker sayısının çoğaldığını, Üsteğmen Thomas Watson'un İngiliz cephesinde yaşanan muharebelerdeki ateşten daha kötü olarak gördüğü fırtınayı ''Tufandan bu yana anlatması olanaksız en büyük yağmur'' olarak tasvir ettiğini belirten Yurttakal, şu bilgileri paylaştı:

''Arıburnu'nda ayaklarından rahatsız olduklarını belirten 400 asker hastaneye başvurdu.  Anafartalar'daki 9. İngiliz Kolordusu da kötü hava şartlarından en çok etkilenen birlikti. Kireçtepe bölgesinde muharebe eden birliklerin siperleri alçak ve tamamen korunaksız oldukları için birçok asker sel suyuna kapılıp gitmişti. Kraliyet Deniz Tümeni de soğuk havalardan etkilendi. Tümende 4 asker öldü, 27 asker kayboldu, 7 subay ve 286 asker de hastaneye sevk edildi. Soğuktan etkilenen askerleri Suvla Limanı'na yanaşan gemilerle İmroz Adası'na sevk edildi. Anafartalar'da 3 gün sürecek bu fırtınada 5 binden fazla asker soğuktan etkilendi. Birçok asker siperlerde elleri tetikte, gözleri Türk hatlarını gözetlerken donmuş vaziyette bulundu. O gecenin sabahına kadar İngiliz 9. Kolordusu'nda 200 asker donarak öldü.  Donma vakaları nedeniyle üç günde 6 bin 500 asker tahliye edildi.''

Yollarını kaybedenler esir düştü
 
Tarihçi Yurttakal, fırtınanın şiddeti nedeniyle, yollarını kaybeden askerlerin bir kısmının Türk tarafına esir düştüğünü, onlardan birinin de 28 Kasım gecesi esir olan Onbaşı Donald J. Maclean olduğunu ifade etti.

İngiliz askerlerinin hatıralarında bu fırtınanın sıklıkla yer aldığını anlatan Yurttakal, Frederick Griffiths'in, ıslak giysilerle dışarıda yattıklarını, siperlere bir hafta boyunca giremediklerini ve siperlerin bir buçuk iki metre suyla dolduğunu belirttiğini söyledi.

Yurttakal, soğuk havanın Seddülbahir bölgesindeki Fransız sömürge askerlerini de etkilediğini, Fransız hatlarında havanın sıfırın altında 8 dereceyi gördüğünü belirterek, ''Birçok askerin el ve ayaklarında görülen donma hadiseleri ve baş gösteren akciğer hastalıkları nedeniyle 467 Senegalli geri gönderildi. Kötü hava şartlarından dolayı müttefik askerlerinden yaklaşık 8 bini sel sularına kapılma, donma gibi hususlardan zarar görüp, doğrudan etkilenmişti.'' dedi.

Müttefiklerin olumsuz hava şartlarına rağmen morallerini yüksek tutmaya çalıştığını, askerlerin, bir yandan ellerinde çengelli sopayla siperlerde, su içinde yüzen malzemeleri ve elbiseleri yakalamaya çalıştığını, diğer yandan da şarkı söylediğini dile getiren Yurttakal, 26 Kasım'da başlayan fırtınalı soğuk havanın 30 Kasım'da durduğunu, 9. İngiliz Kolordusu'ndaki ölülerin sayısının 200'den fazla olduğunu, müttefiklerin, yarımadadan yaklaşık 10 bin hasta tahliye ettiğini, bunlardan 5 bininin çeşitli yerlerinde donma meydana geldiğini, 5 bin kişinin ise kaybolduğunu kaydetti

Hibya Haber Ajansı